Gaziantep SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ersin Borazan, kolorektal kanserin, tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan dünya çapında en yaygın üçüncü kanser olduğunu söyledi.
“Dünyada kansere bağlı yaşam kayıplarında ikinci sırada yer alan kolorektal kanserin erken evrede ilk tedavisi cerrahidir” diyen Doç. Dr. Ersin Borazan, erken evre kolon kanserini şöyle tanımladı:
“Erken evre kolon ve rektum (Kalın bağırsak) kanseri bitişik organların, lenf düğümlerinin veya uzak organ tutulumu olmaksızın tamamen cerrahi olarak çıkarılabilen kolon kanseri olarak tanımlanabilir. Kolon ve rektum, kalın bağırsağın bütünüdür. Rektum, kalın bağırsağın anüse kadar olan son 15 cm’sidir.”
KOLON KANSERİ BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Borazan kolon kanserinde en yaygın belirtileri bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (Kabızlık vb.), karın ağrısı, bulantı, anemiye bağlı yorgunluk-halsizlik, siyah renkli veya kanlı dışkılama, kilo kaybı olarak sıraladı.
ERKEN EVREDE GÖRÜLEBİLECEK ŞİKAYETLER
Erken evrede genel olarak belirgin bir şikayetin olmadığını belirten Doç. Dr. Borazan, bazen dışkıda gizli kan pozitifliği olabileceğini belirterek, “Bir kişide kolon kanseri risk faktörleri yoksa, 50 yaşından sonra tarama amaçlı kolonoskopi önerilmektedir” dedi.
KOLON KANSERİ TANISI
Kolon kanserinden şüphelendiğinde genellikle kolonoskopi ile anüsten girilerek tüm kalın bağırsağın içinin görüntülendiğini kaydeden Doç. Dr. Borazan, tanıya yönelik olarak şunları söyledi:
“Bu işlem anestezi altında güvenle uygulanmaktadır. Bir kanser dokusu görüldüğünde bunu doğrulamak için biyopsi yapılır. Kolon kanseri teşhis edildiğinde, bir sonraki adım evreleme yapmaktır. Evrelemenin amacı bir kanserin saldırganlığını ve yaygınlığını tanımlamak ve tedavi şeklini belirlemektir. Fiziksel muayenede kanser yayılımı belirtileri olabilir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) taraması veya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) yapılması, PET görüntüleme, çevre ve uzak organlara yayılımı gösterebilir. Ameliyat sonrası patolojinin mikroskop altında incelenmesi ile yaygınlığı netlik kazanır.”
KOLON KANSERİ AMELİYATLARI
Erken evre kolon kanserinin ilk tedavisinin cerrahi olduğunu anımsatan Doç. Dr. Borazan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ameliyat sırasında kolon ve çevresindeki dokuların kanserli kısmı çıkarılır. Bu çevre doku içindeki lenf bezi düğümleri, kanserin kolonun ötesine yayılıp yayılmadığını belirlemek için patolojiye incelemeye gönderilir. Çoğu insanda, kolonun iki ucu, kanserli dokular çıkarıldıktan hemen sonra yeniden birbirine bağlanabilir. Bu yapılabilirse makat aracılığıyla normal dışkılamaya devam edilir.
Diğer durumlarda, kolon ilk ameliyat sırasında yeniden birbirine bağlanamaz. Bu, cerrahın yeniden bağlantının başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşündüğü veya iyileşmek için zamana ihtiyaç duyulduğu durumunda yapılır. Eğer bu gerçekleşirse, cerrah kolonu (ve bazen ince bağırsağı) karın duvarına ağızlaştırır (Ostomi). Bağırsak içeriğini toplamak için ostominin üzerine bir torba takılır. Ostomi genellikle geçicidir. Kolonun iki ucu genellikle kemoterapi tamamlandıktan sonra veya birkaç ay sonra yeniden bağlanabilir. Diğer durumlarda, kolostomiye kalıcı olarak ihtiyaç olacaktır.”
SAĞLIKLI BİREYLERDE KOLON KANSERİ TARAMASI
Rutin taramada dışkıda gizli kanın ve anemi durumlarında sebebin araştırılmasının önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Borazan, “Makattan kan gelmesi de üzerinde durulması gereken bir belirtidir. Bu tip şikayetlerde muhakkak hekime başvurmak gereklidir” diye konuştu.
KOLON KANSERİNDE GENETİK – AİLESEL YATKINLIK
Kolon kanseri olan kişilerin ailelerinin de kolorektal kanser riski açısından bilinçli olması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Borazan, şu bilgileri paylaştı:
“60 yaşından önce kolorektal kanser veya polipler olan bir ebeveyne, kardeş ya da çocuğa sahipseniz ya da herhangi bir yaşta tanı konulan iki akrabanız varsa, kolon kanseri için daha erken taramaya (Ortalama 40 yaşından itibaren) başlamalısınız.
Bazı genetik rahatsızlıklar kolon kanseri riskini artırır. En yaygın durumlar arasında Lynch Sendromu (Kalıtsal nonpolipoliz kolon kanseri) ile ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP) sayılabilir.
Kolon kanseriyle ilgili güçlü bir aile öyküsü varsa (İki veya daha yakın akraba), genetik danışmanlık ve olası genetik test ihtiyacı doğabilir. Genetik test sonuçları sizin ve ailenizin tedaviye veya daha yakın gözetime ihtiyaç duyup duymadığınızı belirlemenize yardımcı olacaktır.”




