SOKAK HAYVANLARININ YAŞAM HAKKI

0
156

Nurcan CEYRAN

Her gün meclise yeni bir gündem önemsiz, yersiz öneriler derken şimdi de KEL ALAKA gündem kalabalığı, sokak hayvanları oldu…
Ülkenin en tepesinde ki yöneticilerin bu konuyu gündeme alabilmesi için öncelikli her ilindeki sokak hayvanlarının sayısı, sıkıntısı hatta huzuru konusunda bilgi sahibi olması gerekir.
İki hafta önce Türkiye’min güzel illerinden biri olan Balıkesir’deydim.
Enteresandır iki haftalık süreçte görüştüğüm tüm dostlarım ile konuştuğum tek şey, Balıkesir’deki sokak hayvanları oldu…
Sokaktaki köpekler, pet shoplarda satılan terir, golden, fino vb. hayvanlar, kediler yine o keza, kar beyaz tüylü, gri cins kediler ve diğerleri, hiç bir sokak hayvanı insanlardan kaçmıyor, yağmur yağınca bir mağaza yada restoran, kafe tarzı yerlere giriyor hemen kapı ağzında bekliyor taaa ki yağmur dinene kadar yağmur dindiğinde de sessiz sedasız sokaklarda ağaç altında, parkta, kaldırımın tam ortasında (insanlar rahatsız etmeden ya üstünden geçiyor, yada asfalttan 3,4 adım gidip tekrar kaldırıma çıkıyor) yani, saldıran hayvan yok, üstelik aç susuz hayvanda yok, köpek uyumuş, burnunun önüne 7,8 tane sosis koymuşlar yemeden öylece uyumuş.
Şimdi hal böyle görülünce benim bağlı bulunduğum ildeki yöneticilere sormak istiyorum, yada benim bölgeye değil, Balıkesir’den haberi olmayan tüm devlet ekranına sormak istiyorum…
Aç bıraktığınız, tecavüze uğrarken sahip çıkamadığıniz, çocuk yetişkin demeden taş atıp, soluksuz bırakana kadar kovaladiginiz, sırf adraksiyon olsun diye, kuyruğunu koparıp duvara fırlatan, ayağı ile tekmekeyip cama yapıştıran, evinde aç Susuz bırakıp ölüme terk eden insanların da bir canlıya zarar verdiği için uyutulmasi gerektiğini düşündünüz mü acaba??
Yada soru önergesi sundunuz mu?
Dünyada ki yaşam alanı sadece insanlara ait değil, tüm vahşi yada evcil fark etmez butun canlıların ortak alanıdır. Etrafında vahşi canlı varsa ve bundan da rahatsızsan, ya eğitecek, ya ondan daha uzağa otağını kuracak onu rahatsız etmeyeceksin…
Tüm canlıların duyguları, merhamet hissiyatı gelişmiş, muhteşem varlıklar, hele de köpekler, sadık, koruyucu, sahibi için canından vazgeçecek kadar gözü kara canlılar…
Mecliste önerge sunacak kişiler hayvan yetiştirmiş mi, kendi cinsinden başka bir canlı ile iletişim kurmaya çalışmış, dokunup sevip onun duygularını anlama çabası olmuşum, o hayvanların gözlerinin içine bakıp ne söylemek istediğini anlayan insanlar mi bu önergeyi sunacak olanlar?
Bir vatandaş olarak bunları merak ediyorum..
Boğa güreşi biz insanlarda, o hayvana kırmızı örtüyü gösterip çıldırtıp, sırtına mızrak atan biz, horoz güreşi yaptırıp bahis oynatan biz, atları koşturup kazanacak at üzerinden para yatırıp onların ciğerlerini patlatana kadar koşturan biz, ormanları yakıp içinde küçük büyük demeden tüm canlıyı katleden biz, sözde avcılık sporu adı altında onların yaşam alanına tecavüz edip onları avlayıp katleden biz, hâlâ sirklerde kırbaç zoru ile eziyet ile insanlara şaklabanlık yaptıran biz.
Hayvan dediğimiz bütün canlıları yerinden, rahatından eden bizleriz.
Yahu sahiden biz ne kadar da kötüyüz…
İnsan bu Dünyanın başına gelmiş en büyük felakettir sözü doğruluğunu ne kadar net gösteriyor…
Tanıdığım 10larca hayvan sever var belediyeden yer istiyor, o canlıları toplamak, koruyup koklamak sevip, sahiplendirmek için neden bu kadar insanın başvuru talebi varken bu konuya böyle bir çözüm yolu ile değil de ya biz sahiplendirip yada biz öldürürüz mantığı güdüyorsunuz..
Meclise taşıyacaksanız, bu talepte bulunan ceplerinden para harcayıp o canlara mama alan insanların taleplerini değerlendirin ki bu ülke daha Medeni, yaşanılır anlaşılır bir toplum olma Yolunda ilerlesin…
Lütfen, sokakta sahipsiz, kimsesiz, aç, susuz, yağmurda, karda, tipi de, aşırı yakıcı sıcaklarda yuvasız o canlıların da yaşam hakkı olduğunu bilin ve onların hakkını ellerinden almayın…
Onlarında yaşamaya hakkı var, buna hiç kimse mâni olamaz olmamalı….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz