Nurcan CEYRAN
Son zamanlarda bir furya başladı ki evlere şenlik… Belediyeler işi gücü bıraktı sokakta kedi, köpek avına çıktı, topladıkları yetmezmiş gibi bir de hayvan severlerin barınaklarını yerle bir edip, adeta o insanların dünyalarını başlarına yıkıyorlar!
Nedir bu hayvan düşmanlığı?
Geçtiğimiz yıllarda FBI’in araştırmalarına göre seri katillerin yüzde 70’inin hayvan istismarı gerçekleştirmiş kişiler olduğu tespit edilmiş.
Araştırmalara göre önce kedi köpeklere zarar veren sonra da içlerinde anne katili de olan, 6 ila 30 arasında değişen kişiyi vahşice öldürmüş seri katiller var
Bunların arasında
David Berkowite: 1976’da labrador cinsi bir köpeği silahla öldürüp, daha sonra 6 kişiyi öldürüp, 7 kişiyi yaralamış.
Ted Bundy: Kedi ve köpekleri öldürmekten zevk aldığını itiraf eden bu mahkumun 30 cinayeti var.
Nikolas Cruz: Bir liseye girerek 17 öğrenci ve öğretmen öldürdü öncesinde ise, kedi, köpek, tavşan, tavuk ve kurbağalara işkence ettiğini bizzat mahkemede itiraf etmiş.
Jerry Dahmer, Albert De Salvo,Payton Gendron, Edmund Kemper, Denis Rader, Michael Burude Ross gibi bu liste uzayıp gidiyor.
Amerika bu katilleri tek tek araştırıp bir istatistik çıkarmış.
Bizim ülkede ise her şey ortada. Suçluyu araştırmaya gerek yok! Sokakta normalmiş gibi bizlerin arasında gezen psikopat potansiyel katiller için yüzlerce hapishane gerektirdiği aşikar.
Ülkemizde en son, doktor olduğu söylenen gençten bir kişinin barınaklardan köpekleri alarak, vahşice kesip doğradığı ortaya çıktı. Önce 3 köpek öldürmüş denildi, evinin bahçesinde yapılan kazılarda 25 köpek cesedi bulunduğu iddia ediliyor.
Bu yollar, araziler, kaldırımlar kimsenin malı değil. Bizim kadar onların da yaşamaya hakkı var.
Ormanda yaşayan köpeğin videosunu çekip, “ormana giremiyoruz yetkililere duyurulur” diye video atanları gördüm. Videoyu izleyince hayvanın orada ona bile bakmadan oracıkta uyuduğunu görüyoruz.
Hayvan düşmanlığı yapan biz insanlar hiç iyi canlılar değiliz.
Neden bu hayvanları tanımaya fırsat vermiyorsunuz kendinize?
O hayvanların da duygularının olduğunu, sahipleri için hiç düşünmeden ölüme gidebileceklerini öğrenmek bu kadar zor geliyor.
Belki de ilkokul sıralarında öğretmek gerekir hayvan sevgisini.
Çocuklarınızın psikopat olup olmayacağını belki de önceden tespit edip tedavi olmasına sebep olacaksınız.
Görüldüğü üzere devletin kendi araştırmalarında cinayet sebebinin araştırıp önüne geçebilecekleri bir done var ellerinde.
Şimdi bu donelerle daha çocuk yaştaki hasta ruhların tedavisi mümkün olacak.
Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim.
Balıkesir’de insanlar ve hayvanlar iç içe birbirilerine yol veriyor. Evet köpek öncelik verip duruyor, yanında ki insan geçiyor. Köpek karşı kaldırıma geçecek araçlar duruyor ve arkasındaki araçlar da duruyor, kimse kornaya basmıyor. İnsanlar uyuyan köpekleri rahatsız etmeden kaldırımdan inip asfalta iniyor, sonrasında köpeği geçtikten sonra kaldırıma çıkıyor. Kaldırımın ortasında uyuyan köpeğin burnunun dibine salam, sosis kuru mama bırakmışlar, belli ki köpek tok yememiş.
Yağmur yağdığında, mağazalara giren köpekleri hiç kimse dışarı çıkarmıyor. Görmüyor bile, içeri giren köpek kapı ağzında yağmurun dinmesini bekliyor, yağmur bitince de dışarı çıkıyor.
İşte bu duruma “MEDENİYET” deniyor…
Katletmek, işkence etmek, boynuna boyunduruk takip, arabaların arkasına atıp akıbetinin ne olduğu bilinmeyen bir bilinmeze doğru gitmek yok!
İlkel toplumların yaşam skalasında acı, dram, şiddet, işkence var maalesef.
Balıkesir örneği gibi olursak bir gün işte o zaman Avrupa bizi kıskanır. Şimdi ne yazık ki utanılacak durumdayız.
