GASTRO-KAZIK

0
404

M. Hanifi KILIÇ

Bu kentin yöneticilerine ihbar ediyorum. Gaziantep’in Gastronomi Şehri unvanını fırsat bilen “kolay para kazanma” tutkunları şehrin imajını öldürüyor. Bu cinayetin önlenmesi gerekiyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in girişimleriyle başlatılan çalışmalar kapsamında Gaziantep, UNESCO‘nun 4 yıl önce aldığı kararla, bu alanda Türkiye’nin öncü şehir olma özelliğini kazanmıştı.
Dünyada bir şehrin adıyla anılan tek mutfak Gaziantep mutfağıdır. Gaziantep, endemik ürün ve bitkileri, geçmiş medeniyetlerden miras kalan baharatları, yöreye has üretme, muhafaza etme-saklama, pişirme ve sunum yöntemleri ile bugün marka şehir olmayı başarmış bir şehirdir.
Şehrimizde her yıl düzenlenen Gastronomi Festivali ile binlerce yerli ve yabancı turist Gaziantep’e gelerek, lezzetli mutfağımızı yakından tanımayı ve döndüklerinde de kentimizin reklamını yapmayı ihmal etmiyor.
Gastronomi şehir olmanın avantajından başta restaurantlar, lokantalar, oteller, pastaneler ve kafeler olmak üzere bir çok sektör önemli şekilde yararlanıyor.
Ancak, 4 yıl sonra geldiğimiz nokta pek hoş değil.
Gaziantep artık Gastronomi Şehri değil Gastro-Kazık Şehri olarak anılmaya başlandı.
Baklavayı, katmeri, kebabı, beyranı bıraktık artık nohut dürümü bile ateş pahası oldu.
Kafelerde bir kahvenin 15, çayın 8 lira olduğu şehrimizde markalaşmış bir mekanda karın doyurmanın bedeli astronomik faturaları ödemeyi göze alır hale getirdi.
Geçtiğimiz hafta bir kaç arkadaşla kahvaltı yapmak için GaziMuhtar‘da bulunan ve herkesin bildiği bir pastaneye gittik. Sıradan 3 kişilik (çoğu tabağa el dahi sürülmeyen) bir sepme kahvaltıya gelen 340 liralık fişi görünce yediklerimiz adeta boğazımızda kaldı.
Birileri tatlı kazanç uğruna bu şehre ihanet ediyor. Artık birilerinin de bu Gastro-Kazık’çılara “dur” demesinin zamanı geldi de geçiyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz