FARE İSTİLASINA RAMAK KALA…

0
191

Nurcan CEYRAN

Haftalardır sosyal medyada ve halk içinde ki genel sohbet konusu sokak hayvanlarıydı…
Bu konunun açılmasını hiç istemiyorum.
Kulak tırmalayan, göğüs kafesimi daraltan bu durum için bir insan olarak elimden, elimizden bir şeyin gelmediğini gördüm…
Gerçek hayvan severlerin ciddi manada evinde ofisinde duramadığını, ne yapabiliriz diye devamlı istişare içinde olduklarına şahit oldum…
Bir ülkede bir konuda karar alınması gerekiyorsa, o ülkenin konuyla ilgili yetkilileri, uzmanları kimse onlardan bilgi almalı, istişareler yapılıp, çözüm yoluna gidilmelidir….
Burada ülkenin resmi kurumlarında ki veterinerlerin görüşü alınıp alınmadığı ile ilgili hiç bir bilgi paylaşılmadı…
Nasıl ki sağlık ile ilgili gündeme oturan salgınlarda, sağlıkta uzman olan ve ilgili bakanlığa atanan doktor ülkeyi yönlendiriyorsa, bu konuda da veteriner hekimlerin bilgisine başvurmak gerektiğini düşünüyorum…
Çünkü, bir köpeğin neden saldırdığını yada hangi durumlarda saldırma eğilimi olduğunu, saldırma eğilimi olan durumlarda ise bölgeden sorumlu belediyeler, o canlılardan sorumlu bakanlık vs.nin, eksik yada yanlış yapılan bir durum yada yetersizlik mi var yok mu diye sorgulaması gereken bu insanlar bence…
Sonrasında, köpeklerin ve kedilerin gerçek mânada aşırı duygusal, hassas, vefalı bir dosttan öte insanlar ile müthiş bağ kurabilen canlılar olduğunu en iyi tanımlayacak olanlar yine veteriner hekimlerdir…
Bu uzmanların görüşlerini almak yerine, meclisteki milletvekillilerine sorup bu canlılar için karar alıp, kanun çıkarmak ne kadar doğru olabilir…
Tüm sokak hayvanları toplanacak, sahiplenenler sahiplendirilecek, sahiplendirilmeyenler devlet kendi eli ile öldürmese bile “BARINAK DENİLEN ÖLÜM YUVALARINDA O CANLAR ÖLÜME TERK EDİLECEK”…
Çünkü…..!
Ortalama 1 yıl önce Konya’da bir barınağın bir köpeği kafasına kürekle vurarak nasıl katlettiğini tüm Türkiye’ye gördü…
Barınaklarda vasat bir yaşam süreci yaşadıklarını da yine ülkenin en büyük hayvan koruma derneğinin sitesinden paylaşılan acı dolu paylaşımları üzülerek izledim…
Kendi pislikleri için de yaşamaya mahkûm edilen, açlıktan kafesteki diğer köpeği yemek zorunda bırakılan bu canlara refah bir yaşam mı sunmuş oluyoruz…
Müslüman bir ülke vatandaşı olarak gerçekten merak ediyorum…
Günah, sevap, şeriat vs konuştuğumuz bu günlerde peygamberimizin ölümünden sonra İSLAM’IN başına geçen 4 halife den biri olan HZ ÖMER in “”Dağlara buğdaylar serpin Müslüman ülkede kuşlar aç kaldı demesinler” sözünü unutmuş olamazlar…
Can almak sadece ALLAHA MAHSUSTUR diyen dinimizin köpek katline kanun çıkarması akıl alır gibi değil..
Nasıl ki evde çocuklarımız her akşam bizi camdan bekliyorsa bilin ki o hayvanlar bizim çocuklarımızdan daha çok korkak, ürkek ve özlemle sahibi bekliyordur…
Çocuğuna kızdığında belki akşam surat yapabilir, ama o canlılarda asla küsme kin tutup uzaklaşma yok…
Yabancı ülkeleri örnek veriyor bir çok insan sokak hayvanı yokmuş, peki olmayan ülkelerinin sokaklarında farelerin cirit attığını tüm dünya basını ve sosyal mecrada görüyor olmanız sizi hiç mi korkutmuyor…
Köpeği, kediyi sahiplenir rehabilite edebilirsiniz fakat fareleri evcilleştirmeniz imkansız…
Doğanın kendi düzenini bozmaya hakkımız yok…
İğrenç dediğimiz farelerden kediler sayesinde rahat olduğumuzu, kedilerin olmadığında evimiz, bahçemiz sokaklarımız fare talanına uğrayacak. Çünkü doğal döngü bunu gerektiriyor…
Bir farenin kanalizasyonları açtığını, onlar olmasa dünyayı b*k götürebileceğini hiç düşündünüz mü?
Bence düşünün….!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz