Nihat BENCAN
Filozof Aristoteles dostluğu şöyle tarif eder: “Dostluk, iki kişi arasında bir çıkarı amaçlamayan ve sevgi bağı ile kurulan bir dinamiktir.”
Bize göre ise dostluk: Candaşlıktır hiçbir çıkar ve menfaat beklemeden sana gelen dostuna kapını açmaktır, canı acıdığında yanında olmak onun acısını hissetmektir, en sıkıntılı zamanında dostunun elinden tutmaktır.
Öyle her önümüze gelene dostum dersek işte o zor günlerimizde bizi görmezden gelmesini bir tarafa bırakalım arkamızdan hançerleyen dostlarımızdan dost kazığı yemek kaçınılmaz oluyor.
Hele dostum dediklerimiz emperyal ülkeler ve onların liderleri ise vay halimize…
Şöyle çok değil kısa bir zaman diliminde geriye gidelim kimlere dost dedik sarmaş dolaş olduk ne dost kazıkları yedik bir bakalım.
Dostum Esat dedik; kadim dostumuz diye bağrımıza bastık arkamızdan hançerlendik, dost kazığı yedik.
Dostum Obama dedik; kadim dostumuz oldu, güvendik, “Orta Doğu’da beraber yürüyelim” dedi. Tamam dedik, bizi yarı yolda bıraktı. Yarı yolda bırakmasının sonuçlarını halkımız acılarla çekti.
Dostum Donald Trump dedik; bağrımıza bastık, koşa koşa gidip toplantılar yaptık kucaklaştık. İşte bu tam bize göre dostumuz dedik. Sonuçta olmaz hakaretleri yemenin yanında ülkemizi parçalamak isteyen düşmanlarımızı destekleyip, verdiği o silahlardan çıkan mermilerle askerlerimizin şehit edilmesini sağlayan, canımızı yakan, düşmanlarımızı baş tacı yapıp biz arkadan hançerleyen dostumuz dediğimiz Donald Trump değil miydi?
Dostum Merkel ve AB dedik; yine Avrupa yollarına düştük, dostumuzu görkemli saraylarımızda ağırladık ciddi yardımlara ve antlaşmalara imza attık. Hatta AB ülkelerine serbest girişimiz dahi tarihe bağlandı ama dostumuz Merkel ve AB de bize dost kazığı attı. Sözlerinde durmadılar, bizi yarı yolda bıraktılar ve bir dost kazığı da Merkel ile AB’den yedik.
Dostum Putin dedik; İşte gerçek dost diye bağrımıza bastık. Defalarca kucaklaştık, akşamları telefonlarla hal hatır sorduk. Dostluğumuzu öyle geliştirdik ki ülkemizin yıllardır uyguladığı stratejik politikalarını dahi değiştirme durumuna geldik. Yeni anlaşmalar, savunma silahları, nükleer anlaşmalar, ekonomik anlaşmalar peşi peşine gelmeye başladı. İşte dost dediğin böyle olur derken Suriye’den yeni göçleri engelleme konusunda ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntıyı gidermek üzere uygulamaya koyduğumuz İdlib operasyonunda hemen gerçek yüzünü gösterip hava sahası konusunda bizi arkadan hançerleyen bir Putin ortaya çıktı. Ve çok sayıda şehit vermemize sebep olmasının yanı sıra masa diplomasisinde de bize çok önemli bir dost kazığı atması yenilir yutulur biz kazık olmadı. Bir dost kazığını da Putin’den yedik.
Sonuçta bu dönemde dost bildiklerimizden çok çok büyük dost kazığı yedik.
‘’Her yüzüne güleni dost zannetme, dostunu iyi seç sözlerin havada kalmasın’’
Ne demiş Hz Mevlana;
“Dost ise düşünme ver ömrünü gitsin. Dost değilse hiç bekleme yol ver gitsin.”
Bu Arada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım.
Kalın sağlıcakla…