2020 FELAKET YILI OLMASIN

0
418

NİHAT BENCAN

Çok kötü bir hafta geçirdik…
Tüm ülke olarak ardı ardına gelen felaketler hakkında çeşitli yorumlar yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Doğal olarak ben de peşpeşe yaşadığımız bu felaketler konusuna değineceğim ama daha fazla felaket tellallığı yapmayı uygun görmediğimi de belirteyim. Allah sonumuzu hayır etsin.
Ocak ayının yirmidördüncü günü saat 20.55’te Elazığ depremi, ardından ocak ayının sonlarına doğru Çin’de başlayan Coronavirüs salgınının Çin’i etkilemesi ve tüm dünyaya yayılma endişesi ve bunun yanında ülkemize de sıçrama tehlikesi konuşulurken komşumuz Suriye’nin, idlip kentindeki askerlerimizin şehit edilmesi haberi daha güncelliğini soğutmadan Van-Bahçesaray yolundaki çığ faciası ve kurtarma çalışmaları konuşulurken kurtarma ekibinin yeni bir çığa yakalanması ve çok daha büyük bir facianı yaşanması tüm ülkeyi yasa boğdu. Bölgedeki kurtarma çalışmaları devam ederken İstanbul’daki uçak kazası bu yaşananların üstüne bir kabus gibi çöktü. Bir defa daha yüreklerimiz yandı, kahrolduk.
2020 yılı felaketlerle başladı. İnsanlar sokakta, kırathanede, işyerinde, toplu ulaşım araçlarında bu felaketleri konuşuyor. İnşallah böyle gitmez, bu felaketler son olur.
2020 yılında eğer yukarda yazdığım felaketler olmasaydı bakın gündemimiz ne olacaktı neleri konuşacaktık;
Ocak ayında asgari ücret açıklandı. Asgari ücrete yapılan yüzde 15’lik zam kimseyi memnun etmedi. Bunun yanında emekliye yüzde 6.49 luk zam zaten emeklileri isyan ettirecek seviyeye getirdi. Memur maaş zammı zaten yeterince yapılmadığı için o kesimde sesini yükseltmeye başlamışken kamu kurumları Ocak ayı içerisinde yapılan zamları açıklamaya başladığında yukarda belirtdiğim nüfusumuzun büyük bir bölümünü oluşturan işçi, memur, emekli, köylü, dar gelirli küçük esnafın cebini yakından ilgilendiren ürünlerinden evine günde 3 öğün giren ekmeğe yapılan yüzde 25’lik zam, işine gitmek için toplu ulaşım araçlarına yapılan zam, kışın en yoğun hissedildiği ocak ayındaki su, doğalgaz ve elektrik faturalarındaki artışları da gördüğünde hiç şaşırmazken akaryakıt, kira, sigara, tüpe gelen zamları zaten hesaba koymazken pazara,markete gittiğinde gıda ürünlerine gelen zamlara da bakınca ocak ayında almış olduğu zammın daha da fazlasının eridiğini bir önceki yıla göre daha da fakirleştiğini hissetmektedir.
TÜİK’in ocak ayı enflasyon rakamlarına baktığımız zaman Ocak ayında bir önceki aya göre gıda ürünlerine ortalama yüzde 4.65, bir önceki yıla göre yüzde 17.70, Çeşitli mal ve hizmetler kriterlerine göre ise Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4.88, bir önceki yıla göre ise yüzde 20.79 artış yaşandığı görülmektedir.
Bu durumda 2020 yılının başında yapılan zamların yılın daha ilk aylarında yarısının eridiğini hep birlikte daha da fakirleştiğimizi hissetmiyormuyuz?
8 Şubat Antep’e TBMM tarafından Gazilik unvanını verilişinin 99. yıl dönümünü geride bıraktık.
O gün yaklaşık 35 bin nüfusu olan Antep’in 11 ay hiçbir yerden yardım almadan kendi imkanları ile emperyalist güçlere karşı vermiş olduğu savaşta 6 bin 317 şehit vererek vatanını kurtarma savaşı vererek şehit olan atalarımıza Allah’tan rahmet diliyor, bir Antepli olarak o mücadelede yer alan atalarımla da övünüyorum. Bugün Gaziantep’de yaşayan Suriyelileri de görünce bizim vatanımızı, milletimizi, namusumuzu koruma ve kollama konusunda ne kadar asil bir millet olduğumuzu daha da iyi anlıyor ve atalarımızla gurur duyuyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz