Z KUŞAĞI POLEMİĞİ (1)

0
824

Nurcan CEYRAN

Son zamanlarda gündemimizi en sık meşgul eden konular dan biri de “Z KUŞAĞI”
Neye göre eleştirip, neye göre yüceltiyoruz? önce kendimizi sorgulamamamız gerekmez mi?
Asrın lideri, dünyanın bir çok ülkesinde heykeli dikilen, devlet yönetmeliklerinde idol olarak okutulan, özenilen, fikirlerinin tamamının benimsendiği, okullarda ders kitaplarında ölümünden sonra 84 yıl bile geçmiş olmasına rağmen, hâlâ günümüzde de bu saygınlığını devem ettiren GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün, “GENÇLİĞE HİTABESİ” adı altında bir baş yapıt varken hangi kafa ile genç bir nesle bir ad takarak, “Z KUŞAĞI” adını vererek, toplumun, bilimin, siyasetin çok çok geride kalmasını ön görebiliriz.
Dünya lideri olan, olmayı başaran bir insan ATATÜRK, “EY TÜRK GENÇLİĞİ” diye seslenip, tüm gençliğe ülkesi için ileri emrini vermiş, bir gün ülkesi için olumsuzluklarla karşılaşırlarsa, tüm gençliğin, ileriye, aydınlığa gitmesini ön görmüş, ülkesini kurtarma sorumluluğunu hiç düşünmeden, bu gençlerin omzuna yüklemiş, bunun büyük bir vazife olduğunu ve bu vazifeden asla vazgeçmemeleri gerektiği öğüdünü açık ve net bir biçimde ön görmüştür.
Şimdilerde gençlerimizi Z kuşağı diye adlandırıp, yani, ATATÜRK ün aksine! oy kullanmalarının istenmediği, bu gençler in önünü kapatmanın daha mantıklı olacağını, ülkesi için doğru olduğunu savunan bir kesim var.
Şimdi çok merak ediyorum doğrusu…
Önünü kapattığımız bir gençlikten, sen bilmiyorsun geride bekle, karışma, konuşma, oy kullanma, dediğimiz gençliğin ilerisi için nasıl bir fayda görmeyi bekleyebiliriz ki?
Sonra eleştiren kesimin kim olduğunu incelemek istedim, kim bunlar, bu gençlerin önünü kapatan, dolayısı ile ülkesini geriye çekmeye çalışan zihniyet kimlerdi?
Genele bakıldığında, sanatçı desen icra ettiği bir sanat yok, iş adamı gözü ile bakalım desen kim bunlar, işi gücü mesleği kim, mal varlığını nasıl kazanmış, geçimi ne şekilde sağlanıyor, hepsi belirsizlik içinde!
Eğitiminin ne olduğuna baktığımda maalesef, ortaokul mezunu bile olmadıklarını gördüm…
Ailesi kimdi, bir adı, unvanı, taktir edilecek bir vasfı var mı? kim bu insanlar kim yani diye sorguladım…
Kocaman bir hiç çıktı bana göre
Atatürk ile mukayese kesinlikle kabul edilmeyecek bu insanlar, Atatürk’ün, savunduğu 100 yılı aşkın süredir bir hitabenin aksini iddia edebilecek kadar “BOŞ KONUSMALARDAN” ibaret olmayan teneke bir kaç cümle kurmuşlar.
Bu konunun devamını, ilerleyen günlerde yine kaleme alacağım, ama bu süre içinde, özellikle genç bir kesimi başarıya götüren psikolojik yönlendirmenin ne olduğunu ufak bir araştırma ile okuyup gözden geçirip küçük başlıklarda göz atmanızı istiyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz