İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerisi (İKÜSAG), 2019-2020 sanat sezonunun ilk sergisinde Gökçe Erhan, Alper Aydın, Yüksel Dal ve Ahmet Duru’nun eserlerinden oluşan seçkiye ev sahipliği yapıyor. “Spiral Jetty” isimli karma sergi 16. İstanbul Bienali ile de paralel ilerleyecek.
Doğa ve insan birliğini onarmayı yaşamsal bir problem olarak gören dört sanatçıyı bir araya getiren sergide Ahmet Duru ve Yüksel Dal’ın farklı bakış açılarını yansıtan eserleriyle, Gökçe Erhan iki yağlı boya resmi ve bir videosuyla, Alper Aydın ise buluntu ağaç ve metal konstrüksiyondan oluşan Corpus Membratim başlıklı yerleştirmeyle yer alıyor.
Sergideki eserler Robert Smithson’un efsanevi Spiral Dalgakıran’ında olduğu gibi yolculuk, kayıt, tanıklık, deneyim gibi temsili aşan yöntemleriyle, insan ömrünün sonluluğunu doğanın sonsuzluğu içinde anlamlandırmayı öneriyor. İşlerin her biri performatif arka planları, güncel kaygıları ve zamana dair derin kavrayışlarıyla birbirine dokunuyor.
“SANATÇILARIMIZ DOĞA VE İNSAN BİRLİKTELİĞİNİ DERT EDİNİYOR”
Bu yıl ‘7. Kıta’ temalı 16. İstanbul Bienali’nin bir parçası olarak sergiyi açtıklarını belirten İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel, “Sanatçı gözüyle çevre duyarlılığı bağlamında dikkate alınan bu yedinci kıta aslında bütün dünya için çok önemli. Çevre duyarlılığı ve insanın doğayla uyum içerisinde yaşaması bağlamında ele alınan bu kavram içerisinde bienalde yer almalıydık ve alıyoruz. Doğa ve insan birlikteliğini kendine dert edinen genç sanatçı arkadaşlarımızdan da anladığımız gibi pek fazla umutsuzluğa kapılmamıza gerek yok. Bu heyecan ve güç, yaratıcılık olduğu sürece muhakkak bir umut vardır” şeklinde konuştu.
1970’LERE UZANIYOR
İKÜ Güzel Sanatlar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kıvılcım Yıldız Şenürkmez, “Spiral Jetty esasında 1970’lere uzanan bir başlık. Sergi, adını land art sanatçısı Robert Smithson’un Utah Tuz Gölü’ne yaptığı büyük spiralden alıyor. Bu yapıtıyla birlikte Smithson, doğanın sonsuzluğuna bir gönderme yapan çok kuvvetli bir anlam alanı oluşturmuş oluyor. Bu sergide de aynı şekilde ‘7. Kıta’ temasının kavramsal boyutuyla birleşen bir doğa ve insan karşıtlığı sorgusunu beraberinde getirmiş oluyor” dedi.
ÇEVRESEL SORUNLAR TÜMÜYLE ELE ALINIYOR
Sergiye 2012’den 2019 yılına kadar ürettiği yağlı boya resimlerinin yanı sıra bir aktivist olarak çevre sorunlarına değinen video çalışmasıyla katılan Sanatçı Gökçe Erhan şunları kaydetti:
Bu sergiye iki yağlıboya eserimle katılıyorum ve ortasında da bir video çalışmam bulunuyor. Video çalışmasında, üniversite sonrası doğduğum topraklara, Trabzon Sürmene’ye yerleşmemle birlikte geri döndüğümde karşılaştığım manzara ve sonrasında sanatçı olarak aldığım tavır üzerine bu güne kadar nasıl geldiğim anlatılıyor. Ben sanatçı olarak yaşadığım yerin güzelliklerinden görüp etkilenerek, aynı zamanda yaşadığım yerin çevresel sorunlarını hep birlikte ele alıyorum. Yalnızca sanat eseri üreterek değil onun yanında eylemlerle ve insan ilişkileri ile birlikte yaşadığım yeri dönüştürme kaygısıyla devam ediyorum.”
Sanatçı Alper Aydın da 2009’dan bu yana ekoloji üzerine eserler ürettiğini dile getirerek, sergiye “Beden Uzvu” çalışması ile katıldığını ifade etti.
Sergi, 23 Ekim Çarşamba gününe kadar ziyarete açık kalacak.
Kaynak : DHA sinem.eryilmaz@dha.com.tr (Sinem Eryılmaz)
