Güneydoğulu hububat ve bakliyat ihracatçılarının gözü Afrika ve Uzakdoğu pazarında

0
218

Güneydoğu Anadolu’daki hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri üreticileri, her geçen gün ihracatın arttığı Afrika ve Uzakdoğu pazarlarından daha fazla pay almak istiyor.
Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Birliğin faaliyetleri, projeleri ve gıda ihracatının genel durumu ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

Başkan Celal Kadooğlu, medya mensuplarının büyük ilgi gösterdiği toplantıda, katılımcı bir yönetim anlayış ve ortak akılla hareket ettiklerini ifade ettiklerini belirterek, “Türkiye’de 6 tane Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve İhracatçıları Birliği bulunuyor. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektöründeki 6 Birlik içerisinde en büyük ihracatı yapıyor olmaktan dolayı da büyük gurur duyuyoruz. 6 Birliğin oluşturduğu Sektör Kurulu Başkanlığının Gaziantep’ten olması da büyük bir onurdur. Ayrıca DEİK yönetim kurulunda da temsilcimiz bulunmaktadır” dedi.
Birlik Yönetim Kurulu olarak, sorunları büyümeden tespit edip çözümü için çalıştıklarını ifade eden Başkan Kadooğlu, Her yönetim kurulu toplantımıza bir sektör temsilcisini davet ederek sektörlerin sorunlarını ana kaynağından öğrendik. İhracatın önünü açmak ve gelecekle ilgili konularda beyin fırtınası yaptık. Buradan çıkan sorunları da Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere yetkili merciler nezdinde çözümü için girişimlerde bulunduk. Bu anlamda çok başarılı olduğumuzu söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.

AFRİKA VE UZAKDOĞU ÜLKELERİ ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNUYOR
Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe Gaziantep’ten sonra en fazla ihracatın Mardin’den yapıldığını belirten Başkan Celal Kadooğlu, bu nedenle ilk sektör buluşmasını Mardin’de düzenlediklerini söyledi. Kadooğlu, Mardin’deki sektör buluşmasının son derece faydalı olduğunu vurguladıktan sonra, Akdeniz Bölgesi’nde yaşanan sıkıntıların çözümü için de Mersin’de toplantılar yaptıklarını ifade etti. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nin faaliyetlerini anlatan Başkan Kadooğlu şöyle devam etti:
“Birliğimiz bünyesinde alım heyetleri ve ticaret heyetleri ile ilgili önemli çalışmalar yaptık. Yönetim Kurulumuzla birlikte dünya haritasını önümüze koyarak, hangi ülkelere ihracat yapabileceğimiz konusunu masaya yatırdık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ve Afrika ülkelerindeki çalışmaları ve yatırımlarımızdan dolayı Türk ürünlerine ve Türkiye’ye karşı inanılmaz bir sempati olduğunu gördük. Bu sempatiyi fırsata çevirmek için toplamda 130 milyon nüfusa sahip olan Somali, Etiyopya ve Cibuti’ye bir heyet gönderdik. Heyetimizin hazırladığı raporların ardından Cibuti Büyükelçi’sini Gaziantep’e davet ettik. Daha sonra da bu üç ülkedeki ithalatçıları Gaziantep’te misafir ettik. Gaziantep’in yanında bölgemizdeki diğer illerdeki ihracatçılarımız burada Afrikalı ithalatçılarla bir araya geldi. Özellikle küçük ve orta ölçekli ihracatçılarımız açısından büyük önem taşıyan bu buluşmada, çok önemli ticaret anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmaların artarak devam etmesini bekliyoruz. Diğer taraftan önümüzde Ocak ayında da Güney Kore’ye bir ticari heyet götürmeyi planlıyoruz. Bu ikili görüşmelerin gelecekte ülkemiz ihracatının artması yönünde çok büyük faydaları olacağına eminiz.”

“İSTANBUL’U DÜNYANIN EN ÖNEMLİ FUAR MERKEZİ YAPMAK İSTİYORUZ”
Üretim ve ihracat kadar fuarcılığın da önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Celal Kadooğlu, İstanbul’un dünyanın en büyük fuar merkezi olacak potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Kadooğlu, “Uluslararası fuarlara katılıma büyük önem veriyoruz. Bu fuarlarda stant açıyoruz. Bölgemizin gıda ürünlerini tanıtıyoruz. Ürünlerimizin tadımını yapıyoruz. Sonra oradaki talepleri sektörümüzdeki üyemiz olan ihracatçı firmalarla paylaşıyoruz. Ne yazık ki, Türkiye fuarcılık alanında dünya çapında istenilen bir noktaya gelemedi. Gıda sektöründe dünyanın en büyük fuarını düzenleyebiliriz. Çünkü İstanbul gibi bir şehrimiz var. Şehir değil, ülkelerin birleştiği bir noktada bulunan, her türlü konaklama, yeme-içme, alış-veriş, eğlence gibi altyapıya sahip bir şehir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar geniş imkanı bir arda bulamazsınız. İstanbul’da dünyanın en prestijli fuarını düzenlemek için de yola çıkmış bulunuyoruz. Wordfood İstanbul ile işbirliği yaptık. Çok heyecan verici bir proje. Bu fuara 1300 firma katılacak. Bu firmaların 125’i Gaziantep’ten olacak. Bu rakam da her geçen gün artıyor. Fuarcılık çok önemli. Nasıl ki, üreterek ve ihracatla büyümemiz gerekiyorsa fuarcılıkla da büyümemiz gerekiyor. Bizim Dubai’den, Paris’ten hiçbir eksiğimiz yok. Fazlamız var. Her türlü altyapımız var” şeklinde açıklamada bulundu.

BÖLGE İHRACATINA LABORATUVAR DOPİNGİ
Başkan Kadooğlu, Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımı tamamlanan Gümrük Laboratuvarının yılbaşından itibaren hizmete gireceğinin de müjdesini verdi. Kadooğlu,”Bu laboratuvarın açılması için Koordinatör Başkanımız Ahmet Fikret Kileci ve diğer başkanlarımızla birlikte çok büyük çalışmalar yaptık. Sadece bizim sektörü değil Gaziantep’teki tüm ihracatçıları ilgilendiren bir konu. Gümrük Laboratuvarımız bölge ihracatının artışında önemli bir lokomotif olacak. Şimdi bir ürün ihracatı yapacaksak önce numunesini Mersin’deki laboratuvara gönderiyoruz. Oradaki sonucun alınması ortalama 3 gün sürüyor. Böylece ihracat 3 gün bekliyor. Bu çok uzun bir süre. Gaziantep’teki laboratuvar açılınca aynı gün içinde sonuçlar alınacak ve ihracat beklemeyecek. Bu laboratuvar ihracatımızı minimum yüzde 10 oranında artıracak” dedi.

“CUMHURBAŞKANIMIZ SÜRECİ MÜKEMMEL ŞEKİLDE YÖNETTİ”
Bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetle Körfez ülkelerindeki programa katılan Kadooğlu, izlenimlerini şöyle anlattı:
“Önce Suudi Arabistan’a gittik. Şu anda Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz son derece iyi durumda. Hiçbir olumsuz pürüz yok. Suudi Arabistan şu anda bir çok sektörde yatırımcı arayışı içinde. Çünkü sadece petrol gelirlerine bağlı kalmak istemiyorlar. Bizim onlara ihtiyacımızdan çok onların bize ihtiyacı var. Daha sonra Katar’a gittik. Katar’a gitmek, Gaziantep’ten sanki Ankara’ya gitmek gibi oldu. Karşılama, ağırlama, ikili görüşmeler ve ciddiyet son derece mükemmeldi. Cumhurbaşkanımızın temaslarından dolayı ülkemize ve Türk iş dünyasına büyük saygı, sempati ve ilgi var. Abu Dabi’ye de gittik. Geçmişte Abu Dabi ile de bazı sıkıntılarımız vardı. Ancak Cumhurbaşkanımızın temasları sonucu bu ülke ile ilişkilerde hiçbir pürüz kalmadığını görmek mutluluk vericiydi. Çok kıymetli görüşmelerdi. Körfez ülkeleriyle ilişkilerdeki güzel hava ihracatımızın artışına büyük katkı sağlayacak.”
Toplantıda, gazeteciler Kadooğlu’na Tahıl Koridoru ve tarımın geleceği konusunda da sorular yöneltti. Başkan Kadooğlu, Tahıl koridoru konusunda, “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci çok mükemmel yönetti. Hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerimiz çok iyi. Tahıl koridorunun kapanması bizim açımızdan çok büyük sorun değil. Ancak başta Afrika olmak üzere dünya için kötü olur. Koridor kapansa da küçük gemilerle bize yük geldiği için sorun yaşamayız. 3 bin ya da 6 bin tonluk gemilerle ticaretimiz devam edecektir” diye yanıt verirken, gerek dünyanın gerekse de Türkiye’nin tarımla ilgili ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu savundu. Kadooğlu, şunları söyledi:
“KÖYLERİ CAZİP YAŞAM ALANLARI HALİNE GETİRMELİYİZ”
Ben sektörüm olduğu için ayçiçek yağından örnek vereyim. Tükettiğimiz ayçiçek yağının yüzde 55’ini yurt dışından getiriyoruz. Rusya ve Ukrayna ile ilişkilerimiz kötüleşirse bu kez Arjantin’e yönelmekten başka şansımız yok. Tarımı yeniden canlandırmamız gerekiyor. Bunun için de köylerde yaşamayı cazip hale getirmeliyiz. İnsanların köyden kente göçünün önüne geçmeliyiz. Köylerde gençler yaşamak istemiyor. Bu ülkemiz için tehlikeli bir durum. Diğer taraftan biz çiftçimizi tüccar yapmışız. Çiftçi bir yıl ektiği üründen para kazanıyor, ertesi yıl daha çok ekiyor. Bu kez köklü zarar ediyor. Böyle olunca da üretimden uzaklaşıyor. Üretim planlamasının yapılması, çiftçinin hangi ürünü ektiği zaman o ürünü kaça satacağının belli olması, tarım arazilerinin korunması çok önemli. Kısacası tarım sektörüne yönelik büyük tehditlerle karşı karşıyayız. Bu tehditlerin gelecekte gıda sorunu yaşamaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz