İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılması planlanan düzenlemeye tepki gösterdi.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bilimin ve aklın gerektirdiği gibi davranmasını isteyen İMO Gaziantep Şube Başkanı Güçyetmez, afetlere karşı yapı güvenliğinin sağlanması için Yetkin Mühendislik Yasasının çıkarılmasını istedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, depremlerin ortaya çıkardığı inşaat sektöründeki ihmaller ve eksikliklerin giderilmesi iddiasıyla Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde düzenleme yapma hazırlığında olduğunun bilgisi alındığını ifade eden Başkan Burkay Güçyetmez, şöyle devam etti:
YETKİN MÜHENDİSLİK EN DOĞRU YÖNTEMDİR
“Aldığımız bilgilere göre, yönetmelikte yapılan değişikliklerle, yeni mezun inşaat mühendislerinin hazırlayabileceği statik projelerin zemin artı 4 kata kadar sınırlandırılacağı, 4 kat ila 8 kat arası statik projeleri hazırlayacak inşaat mühendisleri için en az 3 yıl, 10 bin metrekare ve 4 farklı proje tecrübe şartı aranacağı, 8 kat üzeri proje için ilave olarak en az 5 yıl tecrübe şartı aranacağı, aynı zamanda bu tip yapılar için yapı ana bilim dalında veya deprem mühendisliği ana bilim dalında yüksek lisans yapılmış olması da gerekeceği belirtilmektedir.
Öncelikle altını çizerek belirtmemiz gerekir ki; TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası on yıllardır inşaat sektörünün, meslektaşlarımızın niteliğinin ve yapı kalitesinin yükseltilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar yapmış, yapı üretimi konusunda ileri seviyelerdeki ülkelerde de benzerleri uygulanan yetkin mühendisliğin en doğru yöntem olacağı konusunda hemfikir olmuş, bu konuda akademiyle, ilgili idarelerle, yasama ve yürütme organlarıyla istişarelerde bulunmuştur. Hatta 1999 Marmara Depremlerinden sonra yetkin mühendislik uygulaması konusu kamu kurumları tarafından hazırlanan raporlarda da yer bulmuştur.
YANLIZCA MESLEK YAŞINA BAKMAK YANLIŞ OLUR
Fakat görülmektedir ki Bakanlık, Odamızı ve yıllardır üzerinde durulan yetkin mühendisliği yok saymakla birlikte; yalnızca meslek yaşına bakarak ve 8 kat üzeri projelerde yapı alanında yüksek lisans şartı istemek gibi mesnetsiz koşullar öne sürerek meslek alanını tanımadığını bir kez daha ilan etmektedir. İnşaat mühendisliği çok geniş bir mühendislik dalı olma niteliğinin yanı sıra uygulaması ile de tecrübenin büyük öneme sahip olduğu bir meslek alanıdır. Meslek alanımızda yalnızca meslek yaşına bakmak herhangi bir anlam ifade etmemekte, mühendisin hangi alanda, hangi tip projelerde çalıştığı esas olarak önem arz etmektedir.”
MESLEK ODALARI HASIM DEĞİLDİR
Mühendislikte yetkilendirmenin bilgi ve deneyime göre yapılması gerektiğini vurgulayan İMO Gaziantep Şube Başkanı Güçyetmez, meslek yaşının tek başına deneyim ve bilginin göstergesi olamayacağına dikkat çekti. Güçyetmez, “Bilgi ve deneyimi ölçme/değerlendirme yöntemleri mevcuttur ve bunların nasıl yapılacağı Odamız tarafından formüle edilmiş ve hatta uygulanmıştır. Bakanlık meseleyi çözme niyetinde ise Meslek Odalarını hasım gibi görme alışkanlığından vazgeçmelidir. Bir binada kat adeti ne olursa olsun, o bina nitelikli bir mühendislik projesine ihtiyaç duyar. Anlaşılan Bakanlık, zemin+4 kata kadar olan binaları önemsiz görüp, depremlerde hasar almadığını varsayıyor olsa gerek ki, bunlara ilişkin herhangi bir meslek yaşı sınırlaması getirmemektedir. Oysa bu türlü binalar ülkemizdeki konut stokunun ve üretiminin yüzde 70’ini oluşturmaktadır” dedi.
AKADEMİK UZMANLIKLA MESLEKİ YETKİNLİK AYNI DEĞİLDİR
Güçyetmez, yapılması planlanan düzenlemelerin Meslek Odalarının görüşleri alınarak, bilimin ışığından ayrılmadan gerçekleştirilmesi gerektiğini kayderek, şunları söyledi: “Akademik uzmanlıkların (yüksek lisans, doktora vb.) meslek icrası açısından önceliklendirilmesi anlaşılır olmaktan uzaktır. Bakanlık mühendislik alanlarında akademik uzmanlık ile mesleki yetkinliği birbirine karıştıran dünyadaki tek örnek olma yolunda kararlı gibi görünmektedir! Tıp alanında hizmet veren meslek grupları hariç olmak üzere, akademik uzmanlık mesleki bilgi birikimi ve deneyiminin göstergesi olarak sayılmazlar. Çünkü mesleki pratik faaliyetler sadece hekimlik fakültelerinde (üniversite hastanelerinde) mümkündür.
ODALARIN YETKİLENDİRME VE DENETLEME HAKKI OLMALI
Mühendislikte nitelikli proje ve tasarım hizmetlerinin üretilmesi ve bunun sürdürülebilir olması için sadece Yetkin Mühendislerin meslek icrasında yetkilendirilmeleri yetmez. Bu alanda istihdamın artırılması ve kalıcı olması bir o kadar önemlidir. Bu proje bürolarının desteklenmesi, ücretlerinin serbest piyasa koşullarına terk edilmemesi gerekmektedir. Nitelikli proje hizmetlerinin verilebilmesi için Meslek Odalarının önündeki engeller kaldırılmalı, proje hizmeti veren mühendis ve mimarlar için Odaların yetkilendirme ve denetleme hakkı olmalı, proje hizmet koşulları ve ücretleri Odalar tarafından belirlenmelidir.
GEÇMİŞTEKİ HATALAR TEKRAR EDİLMEMELİ
Halkın güvenli yaşam hakkının korunması ve yatırımların ülke kaynaklarının en elverişli şekilde kullanılarak gerçekleştirilmesi amacıyla gelişmiş ülkelerin neredeyse hepsinde uygulanan ‘Yetkin Mühendislik’ sisteminin hayata geçebilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Tarihimizin en büyük afetlerinden sonra tüm kamuoyunca meslek odalarının önemi ve yetkilendirilmesinin ne kadar hayati olduğu anlaşılmıştır. Yurttaşlar tarafından Odamızın ve TMMOB’ye bağlı odaların en güvenilir kurumlar olarak kabul edildiği bir kez daha açıkça görülmüştür. O halde geçmişte yapılan hatalar tekrar edilmemeli, meslek odaları yok sayılmamalı ve alanımıza yönelik önerilerimiz dikkate alınmalıdır.”