Nurcan CEYRAN
25 Aralık Gaziantep’in onur, şeref ve gazilik unvanı ile taçlanan zaferimizin yıl dönümü. Bu büyük gün kutlu olsun hepimize.
Bugün Gaziantep’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümü. Ne mutlu bizlere ki; böyle bir şan, şeref ve onurun sahibi olan atalarımızdan bizlere miras kalan unvanı hakkıyla ile taşıyor olmanın gururunu anlatmak imkansız.
Zehirli zerdali çekirdeği yiyerek, açlık ile sınanan atalarımızı rahmetle anarken, şehrimizin bugünlerde GASTRONOMİ şehri olarak anılması bir tesadüf olamaz.
O dönemlerde atalarımızın düşman ile savaşmanın yanı sıra en büyük zorlukları “AÇLIK” olmuştur. Çaresizlik o kadar büyük bir raddeye gelmiş ki, kış şartlarında tükenmişlik ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu durumda maalesef, halkın bir kısmı zehirli zerdali çekirdeklerini yiyerek, “zehirlene zehirlene alışırız” demişler ama halk maalesef ciddi can kayıpları ile karşı karşıya kalmıştır…
Şimdi bakıldığında, UNESCO’dan Türkiye’nin GASTRONOMİ ödülü alan ilk şehri olan bu halk açlıktan gelen zorluğu biliyor olması ile bunu yine başarıya dönüştürmüştür GAZİ unvanının yanına GASTRONOMİ’yi de ekleyerek şanlı tarihine yeni unvanlar ile adını altın harflerle yazdırmayı başarmıştır..
Aç düşmüş fakat şehri düşürmemiştir…
Geçenlerde bir yazı okumuştum, “Dünya bir ev olsaydı, mutfağı kesinlikle Gaziantep olurdu…”
Yine o zorlu savaş şartlarında 100 yıl önce
Cephanesi bittiğinde , “Madem cephanemiz bitti onu da biz yaparız” diyen halkımız, İMALAT-İ HARBİYE FABRİKASINI kurmuş ve yokluktan, bitmişlikten küllerinden yeniden doğmayı başarmıştır.
Demirci, dökümcü, kuyumcu, tüfekçi , malzemelerini fabrikada toplanmış, kadınlarımız ve kızlarımız damlardaki teneke ve tutyaları toplamış, patlamayan boş kovanları toplayan çocuklar bile bu vatanın kurulmasında ter dökmüştür. Bu kahraman canlar bu topraklardan çıkmıştır. Antepliler, yine patlamayan top mermilerini toplayıp bomba yapmayı başlamış, söğüt ağacı, kömür ve kükürt ile de kara barut yapmak için fabrikada üretime geçmiştir.
Şimdi üreten fabrikaların olduğu, sanayii şehri diye tanınan, Türkiye’deki en büyük şehirlerden biri olan Gaziantep’in atalarımızın çalışkanlığından, azminden almış olduğu güç ile bu raddeye gelmiş olması aşikardır…
Üreten, zeki, yılmayan, sabırlı olan Gaziantep’imin şu an bulunduğu durum kesinlikle bir tesadüf olamaz.
Ortadoğu’nun sanayi üssü olan ve yine Ortadoğu’nun fuar merkezi Gaziantep’tir. Dünyanın en büyük hayvanat bahçesine ve yine dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Müzesine sahiptir. Şehrimiz 5 organize sanayi bölgesi ile Güneydoğu’nun sanayi devidir.
100 yıl öncesine gittiğimizde bu çalışkanlık, başarı, azim, sabır kesinlikle kurtuluş savaşında mücadele veren atalarımızın emeğinin yansımasıdır…
Bu ülkeye tekrar kurtuluş destanları yazdırmasın Tanrım..
Tüm şehitlerimizi saygı ile anıyoruz ruhları şad, mekanları cennet olsun inşallah… Gazi şehrimiz Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümü kutlu olsun.
