Nurcan CEYRAN
Her gün yeni bir vahşet haberiyle sarsılıyoruz. 12 yaşında bıçak sallayan, 15 yaşında kan döken, 16 yaşında pompalı tüfekle polise saldıran çocuklar…
Biz ise hâlâ “çocuktur” diyerek sırtımızı dönüyoruz.
Oysa o silah ateşlendiğinde, karşısındaki masumun yaşı değil, ölümü konuşuluyor.
Bir çocuk devlete kafa tutuyorsa, polisten korkmadan, saygı duymadan, kendinden büyük bir silahla insan canı alıyorsa, kusura bakmayın, o artık çocuk değil. Bu bir gerçeklik, bir yüzleşme zamanı.
Kanlı Bilanço: Çocuk Tabutları, Annelerin Feryatları
Son bir yılın haberleri, istatistik değil, yürek yakan trajedilerle dolu:
İzmir Balçova: 16 yaşında bir genç, polis merkezine pompalı tüfekle saldırdı. İki polis şehit, iki polis ve bir sivil yaralı. Bu çocuk değil, gözü dönmüş bir katil.
İzmir Karabağlar: 15 yaşında bir genç, eski kız arkadaşını defalarca bıçakladı. Soğukkanlı bir cani.
Bolu: 13 yaşında bir çocuk, 15 yaşındaki arkadaşını öldürdü. Fail de, maktul de çocuk. Biz kendi geleceğimizi birbirine öldürtüyoruz.
İstanbul: 17 bile değil, ama bir can aldı. Ulusal basında günlerce tartışıldı, ama kaybolan hayat geri dönmedi.
Adana: 16 yaşında bir genç, “kaza” dedikleri silah patlamasında arkadaşını öldürdü. Bir çocuk daha toprağa düştü.
Mersin: 17 yaşında bir genç kız, otomobilde ölü bulundu. Karanlık ihtimallerin gölgesinde kayboldu.
Bu satırlar, rakam değil; çocuk tabutları, annelerin feryatları, babaların gözyaşları.
Fail çocuk, maktul çocuk, peki ya toplum? Suskun!
“Çocuk” Deyip Geçemezsiniz
Hayır! Bu suçları işleyenler çocuk değil. 16 yaşında polise kurşun sıkıyorsa, 15 yaşında birini defalarca bıçaklıyorsa, o artık çocuk değil, cani bir katildir.
“Çocuk” deyip kalkan yaparsak, ölenlerin hesabını kim verecek?
Elbette bu çocukları suça iten nedenler var: Yoksulluk, aile içi şiddet, eğitimsizlik, sistemin çürüklüğü…
Ama bu bahaneler, dökülen kanı temizlemez. Tetik çekildiğinde masumiyet biter. 18 yaşından küçük diye bir katil, yetişkin cezasının dörtte birini almamalı.
Suç listesi kabarık, 20 suç kaydı olan bir genç, “çocuk” muamelesi görmemeli.
Çözüm: Adalet ve Caydırıcılık
Bu ülke ya gözünü açacak ya da mezarlıklarımız çocuk tabutlarıyla dolmaya devam edecek. Çocuklarımız ya kurban olacak ya da katil. Orta yol kalmadı. Ağır suç işleyen, insan canına kasteden çocuklar, yetişkinlerle aynı cezaya tabi olmalı.
Ancak bu şekilde diğer çocuklara örnek olunabilir, büyüklerin “çocuk ceza almaz” diyerek suça teşvik etmesinin önüne geçilebilir.
Aksi takdirde, ne çocuk suç işlemekten çekinir ne de büyükler onları suça yönlendirmekten vazgeçer.
Toplumun Vicdanına Sesleniyorum
Artık bahaneler bitti. Çocuklarımıza sahip çıkalım, ama suçu da normalleştirmeyelim. Eğitimle, sevgiyle, adaletle bir nesli kurtaralım. Aksi halde, her yeni vahşet haberiyle vicdanlarımız biraz daha yaralanacak. Güzel, mutlu ve sağlıklı bir gelecek için, adaletin terazisini doğru kuralım.
Güzel, mutlu ve sağlıklı haftalar diliyorum…