Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve Gaziantep’in tanınmış siyasetçilerinden Mehmet Pamuk, son dönemde yeniden alevlenen “İmralı ziyareti” ve terörle müzakere tartışmalarına sert çıktı. Pamuk, “Terörle müzakere değil, mücadele edilir” dedi.
TERÖR PSİKOLOJİSİNİN TEHLİKELİ ZEMİNİ
Mehmet Pamuk yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de son dönemde ‘terörden arındırılmış bir gelecek’ söylemi üzerinden yürütülen tartışmalar, bazı komisyonların terör örgütü mensuplarıyla görüşme arayışlarına kadar genişletilmiştir. Meclis çatısı altında bulunan kimi milletvekillerinin, bir komisyon raporu hazırlamak adına İmralı’ya gitmeleri yönünde ortaya çıkan öneriler, demokratik işleyişin değil, terör psikolojisinin bir parçası hâline gelen tehlikeli bir zemin yaratmaktadır.”
BİNLERCE ŞEHİDİN OMUZLARINDA YÜKSELEN MÜCADELE
Terörle mücadelenin binlerce şehidin fedakârlığıyla şekillendiğini vurgulayan Pamuk, şöyle devam etti:
“Devlet aklının temel taşı; suç odağıyla masaya oturmak değil, hukuk ve güvenlik eksenli mücadeleyi kararlılıkla yürütmektir. Zaman zaman iktidar veya siyasi ortaklıklar bu çizgide belirsizliğe kapı aralayan söylemler üretebilmektedir. Böylesi söylemler milletin vicdanında karşılık bulmaz; çünkü terörle mücadelede yön bulan değil, yön veren bir devlet iradesi beklenir.”
“GEREKTİĞİNDE BEN GİDERİM” SÖYLEMİ MİLLÎ DURUŞLA BAĞDAŞMAZ“
Gerekirse ben giderim” şeklindeki açıklamaları da eleştiren Pamuk:“Devleti temsil eden kişinin terörle mücadelede sembolik veya fiili bir yakınlık görüntüsü vermesi, millî hafızada derin yaralar açar. Bu tür söylemler milletin mücadele azmini değil, terör örgütünün propagandasını besleyen sonuçlar doğurur” ifadelerini kullandı.
DEVLETİN MUHATABI MİLLETTİR
Mehmet Pamuk: “Devletin muhatabı terör değildir; devletin muhatabı millettir. Terör örgütleriyle temas arayışları ‘çözüm’ değil, milletin iradesine gölge düşüren zayıflık işaretidir. Gerçek mücadele; dağa, mağaraya, sokağa, şehir yapılanmalarına ve uluslararası bağlantılarına karşı kararlılıkla yürütülür. İmralı’ya gitmek, terörün tarihsel meşruiyet arayışına kapı aralamaktır. Terörle mücadelenin tek dili vardır: Hukuk, caydırıcılık ve milli kararlılık.” sözleriyle açıklamasını tamamladı.





