Yesemek Heykel Atölyesi’ne 11 bin 500 ziyaretçi

0
321

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan, ağırklıkları 1 ile 10 ton arasında değişen ve üzerlerinde çeşitli figürlerin bulunduğu 518 heykelin sergilendiği Gaziantep’in İslahiye İlçesindeki Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesini geçen yıl 11 bin 500 kişi ziyaret etti.

İslahiye ilçe merkezine 23 kilometre uzaklıktaki Yesemek Mahallesi ile aynı adı taşıyan Hitit Heykel Atölyesi olarak da bilinen, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Kalıcı listeye alınması amacıyla çalıştayların sürdüğü ve kurtarma kazılarının başlatıldığı Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. 3 bin yıllık tarihe sahip 200 dönümlük alan üzerinde gün ışığına çıkarılan bazalt taşından oluşan aslan, dağ tanrısı, savaş arabası gibi 518 heykelin bulunduğu alanı geçen yıl yerli ve yabancı olmak üzere 11 bin 500 kişinin ziyaret ettiği belirtildi.

Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdürü Özgür Çomak, ”UNESCO’nun asıl listeye alınması amacıyla çalışmaların yürütüldüğü Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyemizi 11 bin 500 ziyaretçi sayısıyla pandemi öncesi rakamlara ulaşılması bizleri mutlu etmiştir. Hedefimiz bu yıl ziyaretçi sayısını iki katına çıkartmaktır” dedi.

Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi
Yesemek M.Ö. II. binin dördüncü çeyreği ile M.Ö. 8. yüzyıl arasında, yakın doğunun en büyük taş ocağı ve heykel işleme atölyesiydi. İslahiye ilçesinin 22 km. güneydoğusunda bulunan Yesemek Köyünün Karatepe sırtlarında yer almaktadır. Yerli halk Hurrilerin çalıştığı atölye, bölgenin Hitit hakimiyeti altına girdiği, M.Ö. 1375-1335 yılları arasında, İmparator 1. Şuppiluma zamanında işletmeye açılmıştır. Bir ara faaliyeti zayıflayan atölyede, Geç Hitit Krallıkları zamanında çalışmalar tekrar yoğunlaşmıştır. Yeni dönemde özellikle, Hitit, Suriye, Arami ve Asur sanat unsurları ağırlık kazanmıştır. Oriantalizm adıyla anılan bu üslup, batıda gelişmeye başlayan Ege Kültürlerini etkileyerek Yunan sanatının çekirdeğini oluşturmuştur.
M.Ö VIII. yüzyılın son çeyreğinde Asurlularca, faaliyetine son verildiği ve ustalarının Asur’a götürüldüğü bilinen atölyede, her şey olduğu gibi kalmış ve 1890 yılına kadar zaman donmuş gibidir. 300’ün üzerindeki yontu taslağının toprak altından çıkarılıp belli bir düzende sergilendiği Açık Hava Müzesi’nde taslakların büyük çoğunluğunu kapı aslanları oluşturmaktadır.
Sfenksler, kapı aslanları, oturan aslanlar, kanatlı aslanlar, Amanos Dağlarını temsil eden Dağ Tanrısı kabartmaları, savaş sahnesi kabartmaları ve mimari parçaların kendi doğal ortamlarında sergilendiği alan, Gaziantep Müze Müdürlüğü tarafından çevre düzenlemesi yapılarak Açık Hava Müzesi haline getirilmiştir. Sonuç olarak büyük bir organizasyonla işletildiği anlaşılan Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi, taşların ocaktan kesilmesi, yontu taslaklarının hazırlanması ve tamamlanmasına kadar ki evrelerin teker teker örnekleriyle görülebileceği dünyada başka bir benzeri olmayan bir heykel okulu niteliğindedir. O dönemde bu büyüklükte bir sahayı kaplayan atölyeye ve atölyede meslek icra eden heykeltıraş sayısına, günümüzde meydana gelen teknolojik ve sanatsal gelişmeye rağmen ulaşmak mümkün olamamıştır. Bu durum o dönemde burada yaşayan insan topluluklarının sanata verdikleri önemin büyüklüğünü göstermektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz