Türkiye’de üretilen, yetiştirilen ürün ve malların tüketimini arttırmak amacıyla kutlanan Tutum, Yatırım ve Türk malları haftası 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanıyor. Bu haftanın çıkış noktasını ise Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sonrası ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar oluşturuyor. Yerli tüketimin bilinçli olarak artması hedefiyle kutlanan bu hafta süresince, tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve ”yerli malı kullanmanın önemi” vurgulanıyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Sinem Yüksel Çendek de haftanın önemine vurgu yaparak, toplumsal sorumluluklar çerçevesinde gereksiz tüketim ve harcamadan kaçınılması gerektiğini söyledi.
KOLAY TASARRUF YÖNTEMLERİ
Çendek, özellikle evlerde başvurulabilecek bazı kolay tasarruf yöntemlerini başlıklar halinde paylaştı:
Akşam saatlerinde film izlerken ışıkları kapatmak.
Erkeklerin tıraş olurken ve herkesin diş fırçalarken gereksiz yere musluğu açmaması.
Nakit alışverişlerde alınan bozuk para üstlerini bir kumbarada biriktirip sene sonunda açmak.
Saç kurutma makinesi, su ısıtıcısı ve benzer ürünleri gereksiz yere kullanmamak.
Evlerin yalıtımını yapmak, ısıtıcıları gereksizken kapatmak ve önlerini açık tutmak.
Alınan elektronik ürünlerde elektrik tüketimini kullanma seviyesini inceleyerek A sınıfı ürünleri tercih etmek.
Özel araç yerine olabildiğince toplu taşıma kullanmak.
Bayat ekmekleri çöpe atmak yerine sandviç, papara, yumurtalı ekmek gibi değerlendirmek.
‘İhtiyacım var mı?’ sorusunu hayatımızın mottosu haline getirmek.
“YATIRIMLAR TÜRK LİRASI OLMALI”
Evde yapılan tasarrufların ilk etapta minimal bir görünüme sahip olduğunu ancak yıllık bazda düşünüldüğünde bir tatil ikramiyesi gibi değerli olduğunu aktaran Çendek, ayrıca yatırım konusunda da uyarararak, “Yatırımlar Türk Lirası olmalı; çünkü hepimizin ortak noktası Türk Lirası’dır. Buna karşın portföyünü genişletmek isteyenler yüzde 20 ile 25 arasında değerlerini bölerek risklerini azaltmalıdır. Örneğin parasının yüzde 50’sini Türk Lirası olarak muhafaza eden bir kişi, yüzde 25’i altın, yüzde 10’u Euro ve geri kalanını hisse senedi gibi düşünebilir. Kazanç oranı düşürülmüş olsa da, kayıp riski de böylece azaltılmış olacaktır” ifadelerini kullandı
“ÇOCUKLARA TUTUM OLMA ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMALIYIZ”
Gerek ev ekonomisi gerek ülke ekonomisi için tutumlu olmanın, Türk mallarının kullanımı ve yatırımının son derece önemli olduğunu söyleyen Çendek, çocuklara da tutum olma alışkanlığının kazandırılması gerektiğini dile getirdi.
Çendek, sözlerine şöyle devam etti:
“Unutmamak gerekir ki toplumsal sorumluluklarımız çerçevesinde de, gereksiz harcama ve tüketimden kaçınmalıyız. Raflarda gördüğümüz, indirimli olduğu için almaya meylettiğimiz ürünler için önce bir durup kendimize, gerçekten ihtiyacım var mı diye sormalıyız. Tüketim çağımızın hastalığı olmakla birlikte, bilinçli bireyler olarak ihtiyacımız olan şeylerle olmayanları ayırdığımızda kendimiz için de ülkemiz için de aslında büyük bir adım atmış olmaktayız. İnsanların her şeye kolay erişebiliyor olması tüketilen şeyleri de değersizleştirmekte dolayısıyla insanları savurgan bir yaşam biçimine doğru itmektedir. Tüm bunların yanı sıra ağaç yaşken eğilir düsturundan hareketle çocuklarımıza tutumlu olmayı ve gereksiz her türlü harcamadan kaçınmayı öğretmeliyiz. Odasından çıkarken ışığı kapatması gerektiği, dişlerini fırçalarken musluğu kapatması gerektiği gibi ufak yönlendirmelerle çocuklarımıza bu alışkanlıkları kazandırmalı ve aynı davranışları kendimiz de sergileyerek onlara örnek olmalıyız. Boşa yanan bir ışığı kapatırken ev ekonomimiz gibi ülke ekonomisine ve bununla birlikte çevreye de katkıda bulunduğumuzu bilerek hareket etmenin hem maddi hem manevi yönden kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacağı da aşikardır.”
ÜRÜNLERİ BARKOD KODUNA BAKARAK TERCİH EDİN
Çendek, yerli mallarının tercih edilmesi konusunda ise, “Yerli mallarının tercih edilmesi ülke ekonomisine katkı sağlar. Elbette son tüketici için önemli olan ve onun alım tercihini etkileyen faktörlerden birisini, o ürünün fiyatı oluşturmaktadır. Fiyat ve kalite birlikte ele alındığında ve tüketiciyi memnun edecek bir sonuç oluştuğunda alınmak istenen ürünün Türk malı olmasına özen gösterilmelidir. Bir firmanın gelirlerini artırması, daha fazla vergi geliri, daha fazla yatırım, daha yüksek istihdam demektir. Bununla birlikte ürünlerin menşelerini kontrol etmenin de en basit yolu barkoduna bakmak olacaktır. Barkod numarası 868 veya 869 ile başlıyorsa, bu, ürünün Türk malı olduğunun göstergesidir” diye konuştu.
Kaynak : DHA gokce.karakose@dha.com.tr (Gökçe Karaköse)
