Mersin’in Gülnar ilçesinde, ailesinin kışı geçirmek için çadır kurduğu sırada ortadan kaybolan ve 10 gün sonra cesedi bulunan Müslüme Yağal’a (3), Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi’nde dün gece otopsi yapıldı. Binlerce sosyal medya kullanıcısı da ölüm haberinin ardından Müslüme’nin fotoğraflarını paylaşarak, üzüntülerini dile getirdi. Ölümüyle Türkiye’yi yasa boğan Müslüme’nin cenazesi, işlemlerin tamamlanması üzerine tekrar Gülnar Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Müslüme, memleketleri Karaman’da toprağa verilecek.
Karaman’dan kış mevsimini geçirmek için Gülnar ilçesinin 175 metre rakımlı Yanışlı Mahallesi’ne gelen Sarıkeçili Yörükleri’nden, 7 çocuklu Yağal ailesinin 6’ncı çocuğu olan Müslüme, saat 17.00 sıralarında ortadan kayboldu. En son çadırın önünde oynarken görülen Müslüme’yi bulamayan ailesi, güvenlik güçlerinden yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, itfaiye, AFAD, AKUT ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gülnar Kaymakamı Yunus Emre Bayraklı’nın koordinesindeki ekipler arama çalışması başlattı. Çalışmalarda dron ve Jandarma İnsanlı Keşif Uçağı (JİKU) da kullanıldı. Müslüme’nin kaybolduğu çadırın çevresindeki 25 kilometrelik alan hem havadan hem de karadan tarandı.
DİK YAMAÇLARA HALATLA İNİLDİ
AKUT ve AFAD ekipleri, bölgedeki kanyonda sarp ve dik yamaçlara halatlarla indi. Ekipler dağ taş demeden didik didik arama yaptı. Jandarma ayrıca Müslüme’nin aile üyelerinin de aralarında olduğu 100’e yakın kişinin ifadesini aldı. Ekipler, ifadeler arasında çelişki olup olmadığını da inceledi. Baba Mehmet Yağal’ın “Husumetlilerimiz var” açıklaması da değerlendirildi, bölgeye gelen şüpheli araçlar da incelendi.
10 GÜN SONRA ACI HABER
Arama çalışmalarının 10’uncu gününde Müslüme’den acı haber geldi. Ailesinin çadır kurduğu noktaya 7 kilometre mesafedeki Karaağaç mevkisinde, çalılıkların arasında Müslüme’nin cansız bedeni bulundu. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Müslüme Yağal’ın cansız bedeni, Gülnar Devlet Hastanesi’nde yapılan işlemlerin ardından otopsi için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birime götürüldü.
AİLE FERTLERİ İFADE İÇİN KARAKOLA GÖTÜRÜLDÜ
Olayla ilgili soruşturmasını sürdüren jandarma ekipleri de aynı sırada baba Mehmet, anne Selvi, ağabeyleri, anneanne Müslüme Yağal, 2 halası ile bazı yakınları jandarma tarafından ifadelerinin alınması için Gülnar İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Anneanne Müslüme Yağal ise gece ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Aile bireylerinin gece boyunca olayla ilgili bilgi ve görgülerine yönelik ifadeleri alındı.
OTOPSİ YAPILDI
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi’nde gece otopsi yapılan Müslüme Yağal’ın cenazesi, işlemlerinin tamamlanmasının üzerine tekrar Gülnar Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Kesin ölüm nedeni otopsi sonuçlarının ardından belirlenecek Müslüme’nin, memleketleri Karaman’da toprağa verileceği bildirildi.
Öte yandan binlerce sosyal medya kullanıcısı da Müslüme’nin 10 gün sonra cansız bedeninin bulunmasının ardından fotoğraflarını paylaşarak, üzüntülerini dile getirdi.
ABLASI VE DAYISI, CENAZESİNİ ALDI
Mersin’in Gülnar ilçesinde, ailesinin kışı geçirmek için çadır kurduğu sırada ortadan kaybolan ve 10 gün sonra cesedi bulunan Müslüme Yağal (3), Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi’nde yapılan otopsinin ardından götürüldüğü Gülnar Devlet Hastanesi’nden, dayısı Ercan Yağal ve ablası Nurcan Özcan tarafından teslim alındı. Müslüme’nin cenazesi, toprağa verileceği memleketleri Karaman’a götürülmek üzere yola çıkarıldı.
MÜSLÜME’NİN ABLASI: BÖYLE BİR SON BEKLEMİYORDUK
Mersin’in Gülnar ilçesinde kaybolduktan 10 gün sonra cesedi bulunan Müslüme Yağal’ın (3) ablası Nurcan Özcan, kardeşinin cenazesini teslim aldıktan sonra açıklamalarda bulundu. Özcan, “Allah kimsenin başına vermesin. Hiç baştan beri böyle bir sonuç beklemiyordum. Hiç kimsenin aklına gelmez. Evden 7 kilometre uzaklıkta 3 yaşında çocuk, kimin aklına gelirdi? Tarif edildiğine göre oraya gidemez. Hiçbir şey bilmiyorum, şüphem yok, kimsenin günahını almak istemiyorum. Ailem Jandarma İlçe Komutanlığı’nda, hiçbir bilgi verilmedi. Biz de çok istedik katılmalarını. Son kez görsünler, diye ben de istedim ama nasip değilmiş olmadı, göremediler. Ailemle görüşemedik. Hiç böyle bir son beklemiyorduk. Hüzün değil de ben sevinci bekliyordum, olmadı. Allah ömrünü bu kadar vermiş. Allah sevdiğini daha çabuk yanına alırmış, onun ömrünü de bu kadar vermiş. Allah herkesten razı olsun” diye konuştu.
