Sokaktaki gerginlik yatak odasına yansıyor

0
519

Son dönemde yaşanan ekonomik ve siyasi çalkantılar, bölgemizde yaşanan savaş ve hayat pahalılığı insanların psikolojilerini belirgin şekilde zorlamaya başladı. Son yıllarda boşanma oranları eskiye göre oldukça artarken, birlikte kalmayı seçenler de eski muhabbetlerinin olmadığından yakınıyor.

Dünya üzerinde 9 milyonu aşkın üyesi bulunan tanışma sitesi Gleeden, evli çiftler arasında yaşanan gerginliği ölçmek üzere Türkiye’deki üyeleri arasında bir araştırma (*) yaptı. Araştırmaya katılan kadın ve erkek üyelere yönetilen sorulara verilen cevaplar, ülkedeki genel eğilimi ortaya koyar nitelikte oldu. Sokakta yaşanan gerginliğin, olduğu gibi eve taşındığı, yatak odalarına tatsızlık ve öfke olarak yansıdığını gösteren araştırmaya göre, çiftler arasında yükselen gerginliğe dayalı olarak cinsel uyumları da zayıflıyor.
YATAK ODASINDAKİ GERGİNLİK
Araştırmaya katılanlara “Eşinizle yatakta münakaşa ediyor musunuz?” diye soruldu. Bu soruya kadınların yüzde 77’si ve erkeklerin yüzde 74’ü “Evet” diye cevapladı. Yatak odasına kadar taşınan bu gerginliğin ucu, sözlü kavgalara, küskünlüklere hatta yatak ayırmaya kadar gidebiliyor. Yatakta yaşanan tartışmaların dört ana başlıkta toplandığı gözleniyor. Araştırmaya katılanların yüzde 29’u kıskançlık nedeniyle, yüzde 27’si birbirinin ailesiyle ilgili sorunlar, yüzde 24’ü ekonomik sorunlar, yüzde 20’si sorumluluk paylaşımı ile ilgili konular. Yaşanan münakaşaların cinsel uyuma olan etkisini belirlemek için “Münakaşalardan sonra cinsel münasebet kuruyor musunuz?” diye sorulduğunda ise kadınların yüzde 62’si ve erkeklerin yüzde 65’i “Hayır” cevabını veriyor. “Münasebet esnasında münakaşa ediyor musunuz?” diye sorulduğunda, kadınların yüzde 57’si ve erkeklerin yüzde 53’ü “Evet” diyor ve bu nedenle münasebetten vazgeçtiklerini belirtiyorlar.
Eşlerle yaşanan gerginliğin temel sebepleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 32’si şehir stresi, yüzde 27’si iş stresi, yüzde 26’sı finansal daralma, yüzde 15’i ekonomik belirsizlik olarak nedenlerini sıralıyor.
Gleeden iletişim direktörü Solene Paillet, anket sonuçlarını yorumlarken “Sokaktan, ofisten, trafikten ve kalabalıktan gelen stresin yatak odamıza kadar bizi takip etmesine izin vermemek adına, yatağa girmeden önce o stresi üzerimizden atmak durumundayız. Aksi takdirde yatakta ne eğlenmek ne de huzur içinde uyumak mümkündür” diyor.

(*) Bu araştırma 1-20 Mayıs tarihleri arasında 2 bin 237 Türk kadın ve erkek arasında gerçekleştirilmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz