Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Sıra Geceleri Kültürü, son yıllarda canlanmaya başladı. Şahsuvar Sıra Geceleri ve Meşk ekibi Genel Koordinatörü ve Solisti Hüseyin Çelik, bu kültürü, geleneğine uygun olarak yaşatmak için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin önemli eğlence ve sohbet kültürlerinden birisi olan Sıra Geceleri geleneği Gaziantep’teki yöresel sanatçılar tarafından da yaşatılmaya çalışılıyor.
Şanlıurfa başta olmak üzere Adıyaman ve Gaziantep gibi kentlerde yaşatılmaya çalışılan geleneksel Sıra geceleri bölge halkının vazgeçilmezleri arasındaki yerini koruyor. Gaziantep’te faaliyet gösteren Şahsuvar Sıra Geceleri ve Meşk ekibi Genel Koordinatörü ve Solisti Hüseyin Çelik, bölgenin önemli kültürlerinden biri olan Sıra Geceleri kültürünü ayakta tutmaya çalıştıklarını söyledi. Çelik ‘Aslında sıra geceleri yalnızca müzikten oluşan bir eğlence değildir. Dayanışmanın, yardımlaşmanın, sohbetin. müziğin ve edebiyatın harmanlandığı bir etkinliktir ve yaşam biçimidir. Günümüzde Sıra Gecesi dendiği zaman aklımıza ilk gelem müzik olmaktadır. Oysa müzik Sıra Gecesinin bir bölümüdür.Sohbet ve edebiyatında yer aldığı halk tabiri ile halk mektebidir’ diye konuştu.
Gaziantep’in değişik mekanlarında Şahsuvar Sıra Geceleri ve Meşk ekibi olarak, bu kültürü, geleneğine uygun olarak yaşatmak için çaba sarf ettiklerini de sözlerine ekleyen Çelik ,Gaziantep halkının ve kente gelen turistlerin gösterdikleri ilgiden memnun olduklarını dile getirdi.
Yok olmaya yüz tutmuş bir kültürün son yıllarda yeniden canlanmaya başlamasının sevindirirci olduğunu ve bu kültüre herkesin sahip çıkması gerekliliğinin önemine değinen Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: ‘Bu anlamda biz üzerimize düşeni eksiksiz olarak yapmaya çalışıyoruz. Geleneklerimize, göreneklerimize ve kültürümüze her anlamda bağlı kalmalıyız. Bunlar bizi ayakta tutan, birleştiren, geçmişimizi geleceğe taşıyan önemli öğelerimizdir. Her bölgenin kendine özgü kültürü ve yaşam biçimi var.Herkes gelenek, görenek ve kültürüne sahip çıkmalı ve yaşatmalıdır.’