Gaziantep tarımı, son dönemde iklim değişikliğinin sert yüzüyle karşı karşıya. Kuraklık, ani donlar ve sıcaklık artışları, başta Antep fıstığı olmak üzere buğday, zeytin ve arpa gibi temel ürünlerde verimde düşüşe neden oluyor.
Bölgedeki üzüm bağları, dut ağaçları ve erken çiçek açan Antep fıstığı alanlarında don nedeniyle ciddi hasar oluştu.
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, düşen rekolteye dikkat çekerek fıstık üreticisinin sorunlarını gündeme getirdi.
Yıllardır Gaziantepli çiftçilerin sorunlarına muhatap bulamadığını belirten Öztürkmen, TARSİM tarım sigortası yaptıran çok sayıda çiftçinin, kuraklık ve dondan kaynaklanan zararlarının karşılanmadığını da sözlerine ekledi.
Öztürkmen, “Antep fıstığı çok hassas bir ağaç. Bu yıl yaşanan don, önümüzdeki üç yıl boyunca ürün alınamaması anlamına geliyor,” dedi.
Fıstık ağacının kolay yetişmediğini, büyük emek verilmesi gerektiğini belirten Öztürkmen, fıstık ağacının küçük çocuk gibi bakım istediğinin altını çizdi. Şahinbey ve Barak Ovası’nda dünyanın en kaliteli yetişen kırmızı mercimeğinin tohumlarının kaybolduğunu söyleyen Öztürkmen, “elimizde kalan fıstığın kıymetini bilmeliyiz” dedi.
Öztürkmen’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
‘ÇİFTÇİ SU BEKLİYOR’
Gaziantep ve Kilis, son 65 yılın en kurak kışını yaşadı. Birçok bölgede ürünler başak dahi tutmadı. Üstüne bir de zirai don vurdu. Nisan ayında Meclis’ten seslendim. Zirai dondan etkilenen bölgelerin “tarımsal afet bölgesi” ilan edilmesi ve zarar gören çiftçilere hızla destek verilmesi gerektiğini vurguladım. Dondan etkilenen çiftçilerimizin bir kısmı TARSİM Tarım Sigortası’ndan yararlanamadı.
Bu yıl Antep fıstığında rekolte çok düşük. Sulanmayan bölgelerde fıstık ağaçları çok kötü durumda. Fırat akıyor, Barak bakıyor. P2 pompaj sisteminin tamamlanacağı müjdesi verildi ama çiftçi müjde değil su bekliyor.
Antep fıstığı çok hassas bir ağaçtır ve bu yıl don olayının vurması 3 yıl artık bu ağaçlardan ürün alamayacağımız anlamına geliyor. Ağaçlarımızda ‘karagöz’ dediğimiz fıstık veren gözler bile don olayından dolayı kurudu. Çiftçilerimiz bu zamana kadar iki defa bahçelerini ilaçladı, gübreledi, sürdü. Budamasını yaptı. Çiftçi büyük maliyetler harcadı. Çiftçinin nefes alabilmesi için devlet desteği verilmesi gerekiyor.
Kentte geçen yıl 179 bin ton fıstık hasadı yapıldı. Bu yıl bunun yarısının bile çok altında. Fiyatlar arttı ama rekoltenin düşmesinden dolayı fiyat artışının bir hayrını göremiyor üretici.
‘LİSANSLI DEPOCULUK SUİSTİMAL EDİLMEMELİ’
Fıstık üreticisinin bir diğer sorunu depoculuk. Gaziantep Ticaret Borsası’na bağlı lisanslı depoculuk adeta rant alanına dönmüş durumda. Fıstığını buraya götürenlere Elektronik Ürün Senetleri tutarının yüzde 75’i kadar kredi imkânı sunuluyor. Ancak birçok kişi bunu suistimal ediyor. Aldıkları kredi ile yeniden fıstık alıp depoya koyuyorlar. Çiftçi, bir tarladan fıstık alabilmek için bir yıl boyunca budamasından sürmesine, ilaçlamadan daha birçok bakımı yapıyor. Ama ürünü hasat ettiğinde ne yazık ki para kazanamıyor. Parayı parası olanlar kazanıyor. Çiftçinin elinden ucuza aldıkları ürünü ambarda beklettikten sonra yüksek fiyattan satıyor.