Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Gaziantep’te tarım sektörü temsilcileri ile düzenlenen toplantıya katıldı. Burada konuşan Bakan Kirişçi, 2023 yılının tarım ve hayvancılık için reform yılı olacağını belirterek, “Önümüzdeki dönemde her isteyenin istediği şekilde ekip diktiği uygulamaya son vereceğiz. Bakanlık adına görevlendirilen mühendisler sahada kimin ne ekip diktiğini kontrol edecek. Sözleşmeli üretim ile de hem üretici hem özel sektör kazanacak” dedi.
Bakan Kirişci, stratejik ürün kavramını gündeme aldıklarını ve böylelikle kamunun sahada ne ekilip biçildiğini kontrol edeceğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Stratejik ürün kavramını ortaya çıkarttık. Stratejik ürünlere kolay anlaşılsın diye un, yağ, şeker, et, süt, yumurta dedik. Bunlar bizim olmazsa olmazımız. Bu manada bizim çok dikkatli ve özenli bir üretim ve planlama yapmamız gerek. 2002 yılında Gaziantep’te 35 bin ton Antepfıstığı üretilirken bugün 240 bin tona çıkmış. Bu coğrafyada daha önce ne üretiliyordu kırmızı mercimek. Bunu mutlaka üretmeye devam etmemiz gerekiyor. Ondan az kazanıyoruz, bundan çok kazanıyoruz dememek gerek. Önümüzdeki dönemde her isteyenin istediği şekilde ekip diktiği uygulamaya son vereceğiz” dedi.
BUĞDAY VE ARPANIN TABAN FİYATI ARTTI
Buğday ve arpa üretiminde üreticinin önemli oranda desteklendiğini ve çiftçinin kazanımının arttırıldığını söyleyen Bakan Kirişci, “Tarımsal desteklemede yüzde 109’luk oranda bütçemizde bir artış yaşanacak. Burada aslan payını 35.2 milyar lirayla bitkisel üretimin aldığını söyleyebiliriz. Yine diğer alanlarda da desteklerimiz olacak. Üreticilerimizin her zaman yanındayız. Desteklerimiz somut olarak da ortada. Buğday geçen yıl 2 bin 250 liraydı bu yıl 7 bin 450 liradan işlem görüyor. Arpa yine bin 700’den 6 bin 500’e çıktı. Biz şunu demedik. Dünya piyasasında arpa ve buğdayın fiyatı düşüyor biz de aşağıya çekelim demedik. Bizim üreticimizin kazancı yine ülkemize kalıyor” diye konuştu.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİM İLE HEM ÜRETİCİ KAZANACAK HEM ÖZEL SEKTÖR
Bakan Kirişci, sözleşmeli üretim modeline geçileceğini ve bu modelle sözleşme imzalayan üreticinin kamu desteklerinden faydalanmasını istediklerini söyledi.
Sözleşmeli üretim ile arz güvenliğinin de sağlanacağına değinen Bakan Kirişci, “Hayvancılık adına güzel bir uygulama başlattık. Et ve Süt Kurumu ile bir sözleşmeli besicilik adına ilişki içine girilmesi gerekiyor. Böylelikle sözleşmeli üretimin artılarını elde etmenizi istiyorum. Özellikle büyükbaşta sözleşmeli üretimle ne üretmesi, yetiştirmesi ve nasıl yetiştirmesini bilen üreticiye fiyat garantisi sunmak istiyoruz. Burada da bir arz güvenliği sağlanmış olacak. Özel sektöre de çok olumlu yansımaları olacak” ifadelerinde bulundu.
KENT TARIMI KONUSUNDA TÜM DESTEKLERE HAZIRIZ
Bakan Kirişci, üretimde kaliteyi yükseltip maliyeti düşürmek için kent tarımı politikasına yöneldiklerini söyledi. Kent tarım politikası ile elde edilecek kazanımlara değinen Kirişci, “Lojistik maliyetleri bizleri en çok üzen konulardan birisi. Kentlerimizin ihtiyaçlarını kentlerimizde belirleyelim. İstanbul tüm Türkiye’nin yaş sebze ve meyvenin yüzde 25’ini alıyor. Tüm Türkiye’den geliyor. 270 bin kamyon yük taşıyor. 140 milyon kilometre yol kat ediliyor. Bu 117 bin ton karbonmonoksit anlamına geliyor. Havayı kirletiyoruz. Kent tarımı dediğimizde yerinde üretim sağlayacağız. Yerinde istihdam olacak. Lojistik mesafesi kısalacak. Maliyetler düşecek. Ürün kalitesi artacak” diye konuştu.
Bakan Kirişci, son olarak tarım müşavirliği kavramı üzerinde çalıştıklarını ve sahada mühendislerin bakanlık adına görevlendirilerek üretimler konusunda denetimler yapılacağını söyleyerek, şunları söyledi:
“Tarım müşavirliği kavramını gündemi getiriyoruz. Mevzuat çalışmalarımız devam ediyor. Ziraat mühendisleri, veteriner hekim, gıda mühendisi, su ürünleri mühendislerini bakanlığımız adına görevlendireceğiz ve sahada aktif olarak görev almalarını sağlayacağız. Modern devlet sadece kural koyan değil denetimin denetimini yapan devlettir. Yeni dönemde kimin ne ekip diktiğini hem kamunun bildiği hem de o bildiklerini kendi üreticilerinden istediği bir model geliştiriyoruz. Sözleşmeli üretim modelini gündeme alacağız. Tarafların hukukunu gözeteceğiz.”