Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım e-fatura ve e-defter zorunluluğunda belirlenen brüt satış hasılatı limitinin yükseltilmesi ve geçiş süresinin de uzatılması gerektiğini, aksi takdirde reel sektöre yeni bir külfet doğacağını dile getirdi.
Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan elektronik belge uygulamalarına zorunlu geçiş tarihlerinin ve uygulama esaslarının yer aldığı 509 Sıra Nolu Tebliğinde belirtilen limitlerin ve tarihlerin ticaret erbaplarını zorlayacağını söyleyen GTO Başkanı Yıldırım, “Firmalarımıza yeni bir külfet getirecek olan limitin yükseltilmesi ve geçiş süresinin de ötelenmesi gerekir” dedi.
30923 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan elektronik belge uygulamalarına yönelik zorunlu geçiş tarihlerinin ve uygulama esaslarının yer aldığı 509 Sıra Nolu Tebliğ hükümlerince;
“2018 ve 2019 yıllarında satış hasılatı 5 milyon TL’yi gecenler 01.07.2020 tarihinden itibaren, 2020 yılı ve müteakip hesap dönemlerinde geçenler ise ilgili yılı takip eden yılın 7.ayından itibaren e-fatura kullanmak zorunda. Halihazırda e-Fatura mükellefi olanlar da 01.01.2020 tarihinden itibaren e-Arşiv Faturaya geçmek zorunda. Bazı sektörlerde e-irsaliye, e-müstahsil makbuzu ve e-bilet zorunlu hale geliyor.”
Bu hükümler çerçevesinde yaşanabilecek sıkıntıları tebliğin yayınlanmasından itibaren Oda olarak girişimlerde bulunduklarını belirten Yıldırım şu konuya ilişkin şunları söyledi:
“Gaziantep Ticaret Odası olarak misyonumuz her zaman üyemizin yanında olmak, sorunlarına birlikte çözüm aramak ve her konuna destekçileri olmaktır. Bu 121 yıllık Gaziantep Ticaret Odası’nın kültürü olmakla birlikte, yaklaşık 2 yıl önce göreve geldiğimizde de Gaziantep için ve üyemiz için 4T kuralı ile hareket edeceğimizi belirtmiştik ve öyle de yaptık, yapıyoruz. Yayımlanan Vergi Usul Kanunu Tebliğinde yer alan hükümlerin üyemize yani ticaret erbabına yani ekonomiye olacak olası olumsuz yansımaları dile getirmek ve çözüm üretmek için tebliğin yayınlanmasının ardından aksiyon aldık. İlgili resmi yazışmaları yaptık, sözlü olarak da sıkıntımızı paylaştık. Bu konuyu bir kez de kamuoyuyla paylaşmak gerektiğini düşündük. Öngörülen limit yükseltilmez ve geçiş için daha fazla süre tanınmaz ise hem ek maliyet hem de ek istihdam ihtiyacının ortaya çıkacağı aşikâr. Ortaya çıkan zorunlu mükellefiyetin külfete dönüşmemesi için limitin yükseltilmesi ve sürelerin uzatılması hususunda ilgililerin desteğini bekliyoruz.”