CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, her fırsatta gündeme taşıdığı tarım sektörünün kronikleşmiş sorunlarını bir kez de 14 Mayıs Çiftçiler Günü vesilesi ile hatırlattı.
Milletvekili Kaplan salgın dönemi ile birlikte tarımın, ülke ekonomisindeki yerinin çok daha iyi idrak edilmesine rağmen, siyasal iktidarın dışa bağımlı tarım ve ithal ürün politikalarından vazgeçmemesini gaflet olarak değerlendirdi.
“Yıllardır enflasyona ezdirilen çiftçimiz sürekli artan girdi maliyetlerine karşı devletinden destek beklerken; tam kapanma kararı ile bu kez de satamadığı ürününün çürümesini izledi” diyen Kaplan, bu kadar emek ve masrafla üretilen tarım ürünlerinin çöp olmasına göz yumarak, vatandaşın süper market zincirleri karşısında seçeneksiz bırakılmasını doğru bulmadığını söyledi.
BUĞDAY TABAN FİYATI HALA NETLEŞMEDİ
“Ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisinin buğday alımında ve fiyat belirlemede piyasa etkisi zayıf olduğundan belirlenen buğday satış fiyatı uzun zamandır tatmin edici düzeyde değildir. Bununla birlikte, buğday girdi fiyatları, çiftçinin eline geçen buğday satış fiyatından daha yüksek oranda artması çiftçilerin üretimi devam ettirmesini zorlaştırmaktadır” diyen Milletvekili ülkenin güneyinde buğday hasatı başladı. Ancak hala buğday taban fiyatları netleşmedi. Adana Çiftçiler Birliği maliyetlerini de hesaplayarak geçen yıl tonu 650 ile 1800 lira arasında alınan buğday taban fiyatının bu yıl 2 bin 400 lira olarak belirlenmesi gerektiğini açıkladı.
TARIM ALANLARINDAKİ AZALMA TEDİRGİN EDİCİ DÜZEYDE
TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonun son oturumunda ülke genelinde tarım alanlarındaki azalmayı ortaya koyan verilerin netleştiğini ve bu verilerin tedirgin edici düzeylerde olduğunu söyleyen Kaplan, “2001 yılında 26 milyon 350 bin olan tarım arazimiz 2020 yılında 23 milyon 137 bin hektara geriledi. Yani yaklaşık 20 yıl da Hatay ilimizin yüz ölçümünün 15 katı kadar tarım arazimizi kaybettik. Bu kayıpların ülkemizi getirdiği nokta “tane ile domates satışı” gerçeğidir. Bir an önce kayıplar telafi edilmeli tarım ve çiftçilerimiz hak ettiği desteği almalıdır” dedi.
BÖYLE DEVAM EDERSE DOMATESİN TANESİNİ DE ALAMAYIZ
Tarım kanunun 12. Maddesi uyarınca her yıl milli gelirin yüzde 1 oranında çiftçiye destek verilmesi gerektiğini hatırlatan Milletvekili, çiftçimiz bankalara borçlu tarafıma ulaşan tüm çiftçiler borç batağında olduklarını ve üretime devam etmekte zorlandıklarını söylüyorlar. Çiftçi bu bataktan kurtarılmadığı sürece tarım sektörü de ülke ekonomisi de iyiye gitmeyecek. Çiftçinin borçları silinsin ya da ertelensin üretime devam edebilmesi için de gerekli destekler sağlansın aksi halde domatesinin tanesini de alamayacak duruma gelebiliriz.