Meme büyütme, memenin hacim ve kontur bakımından vücutla uyumlu bir görünüme kavuşmasını hedefleyen cerrahi bir işlemdir. Kimi kişilerde memede doğuştan gelen hacim eksikliği bulunur, kimi kişilerde ise kilo değişimleri veya doğum sonrası dönemde hacim kaybı gelişir. Değerlendirmeyi yapan hekim, göğüs kafesinin genişliğini, mevcut doku kalınlığını, cilt elastikiyetini ve meme başının konumunu birlikte inceler. Bu veriler, kullanılacak implantın özelliklerini ve yerleşim tekniğini belirlemede yol gösterir. Her hasta için amaç, beden ölçülerine uygun bir hacim yaratmak ve doğal bir siluet elde etmektir.
Ameliyat genel anestezi altında yapılır. Cerrah, uygun bir kesiden ilerleyerek implant yerleştirme alanını hazırlar. Doku koşullarına göre kas altı, kas üstü veya dual plan yerleşimi tercih edilebilir. Kas altı yerleşimi ince doku örtüsü olan hastalarda kontur geçişini yumuşatmaya yardımcı olur. Mevcut meme dokusu yeterliyse kas üstü yerleşimi gündeme gelebilir. Dual plan yaklaşımı, üst kutupta kas desteği sağlarken alt kutupta daha doğal bir duruş elde etmeyi hedefler. Meme büyütme ameliyatının süresi, seçilen tekniğe ve dokuya bağlı olarak değişir.
Kesi hattının yeri çoğunlukla meme altı kıvrımıdır. Bu bölge, gerekli görüş alanını sağlar ve implantı kontrollü şekilde yerleştirme olanağı sunar. Bazı durumlarda areola çevresi veya koltuk altı kesi tekniği gündeme gelebilir. Ancak tercih kişisel anatomi ve cerrahi planlamaya bağlıdır. İz görünümü ilk aylarda daha belirgindir, zamanla soluklaşır. Cilt yapısı, yara bakımına uyum ve bireysel iyileşme hızı, süreci etkiler.
Ameliyat sırasında implantı yerleştirmeden önce kanama kontrolü yapılır ve cebin simetrisi değerlendirilir. Cebin boyutu implantla uyumlu olmalıdır, fazla geniş cepler zamanla implantın yer değiştirmesine zemin hazırlayabilir. Cerrah, kapsül oluşum riskini azaltmak için dokulara nazik davranır. Bazı durumlarda dren kullanımı planlanabilir. Kapanış aşamasında dikiş hatları çok katmanlı biçimde kapatılır.
Meme büyütme ameliyatı hakkında bilgi edinmek isteyenler, “meme büyütme İstanbul” gibi sorguları kullanarak çevrimiçi içeriklere ulaşır. Ancak internet aramaları yalnızca genel bilgilere ulaşma imkânı verir. Uygun yöntem, implant profili ve yerleşim planı muayeneyle netleşir. Memeler arası asimetri ya da doğuştan gelen şekil farklılıkları varsa cerrah bu unsurları plana dâhil eder. Bazı olgularda asimetriyi azaltmak için iki tarafa farklı hacimde implant yerleştirme gerekebilir. İmplantın projeksiyon değeri, göğüs duvarının eğimi ve meme başının orta hattaki konumu birlikte ele alınır.
İmplant Seçimi ve Yerleşim Tekniği Kişiye Göre Değişir
İmplantın şekli, profili ve hacmi kişisel ölçümle belirlenir. Yuvarlak form üst kutupta dolgun görünüm yaratır. Anatomik form, daha kademeli bir kontur geçişi sunabilir. Profil seçimi, göğüs taban çapı ve gövde ölçüleriyle ilişkilidir. Yüksek profiller dar tabanlı göğüslerde iyi uyum sağlar. Doku örtüsü inceyse kas altı veya dual plan tercih edilebilir. Doku kalınsa kas üstü seçenek uygun olabilir. Kesinin çoğu zaman meme altı kıvrımında planlanması, implantın kontrollü yerleşmesine yardımcı olur.
İmplant seçimi yapılırken materyalin güvenlik profili ve onay durumu önemlidir. Modern silikon implantlar çok katmanlı yapılarıyla bütünlüğünü iyi korur. Yine de her implantın ömrü sınırsız değildir. Uzun dönem takiplerde görüntüleme yöntemleri ile implant bütünlüğü ve kapsül durumu değerlendirilir. Yaşam boyunca beden değişimi, kilo dalgalanmaları ve cilt elastikiyetindeki azalma meme şeklini etkileyebilir. Gerektiğinde revizyon planlanır. Revizyon kararında implant yaşı, kapsül durumu ve kişinin güncel beklentileri birlikte gözden geçirilir.
İyileşme Dönemi ve Olası Riskler Klinik Takiple Yönetilir
Ameliyat sonrasında göğüs bölgesinde gerginlik hissi oluşabilir. İlk günlerde ağrı yönetimini hekim reçetesi destekler. İlk haftalarda kolları ani ve geniş hareketlerle zorlamamak, ağır kaldırmamak gerekir. Cerrahın önerdiği medikal sütyen, memeyi sabit tutar ve ödemin dağılımını dengeler. Yatış pozisyonunun sırt üstü olması ve gövdenin hafif yükseltilmesi, erken dönemde konfor sağlar. İyileşme hızını etkileyen faktörler arasında sigara kullanımı, glisemik kontrol ve genel hidrasyon yer alır. Sigara kan akımını bozarak yara iyileşmesini yavaşlatabileceğinden ameliyat öncesi ve sonrası dönemde bırakma stratejileri fayda sağlayabilir.
Cerrahi her zaman belirli riskler içerir. Erken dönemde hematom gelişme olasılığı düşüktür, ancak görüldüğünde hızlı değerlendirme gerekir. Yara yerinde enfeksiyon, cilt kenarlarında iyileşme gecikmesi ve seroma birikimi izlenebilir. Orta ve uzun dönemde kapsüler kontraktür, kontur düzensizliği, asimetri ve nadiren implantın yer değiştirmesi söz konusu olabilir. Ayrıca duyusal değişiklikler görülebilir, meme başında hassasiyet artışı veya azalışı çoğu kişide zamanla dengelenir. Tüm bu başlıklar cerrahla yapılan görüşmelerde ayrıntılarıyla ele alınır ve kişiye uygun takip programı oluşturulur.
 
             
		


