Kurban eti dağıtırken katledilen Şehit Yasin Börü ve dava arkadaşları anıldı

0
193

9 yıl önce Kurban Bayramı’nda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken PKK/HDP’liler tarafından vahşice katledilen Şehit Yasin Börü ve dava arkadaşlarının anıldığı programa Gaziantep halkı yoğun ilgi gösterdi.
7 Ekim 2014’de vahşice katledilen Şehit Yasin Börü ve dava arkadaşları şehadetlerinin yıl dönümünde HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen, halkın yoğun ilgi ve katılım gösterdiği programda rahmetle yâd edildi.
6-8 Ekim 2014’teki saldırılarda başta Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde birçok mütedeyyin kişi sırf İslami kimliklerinden dolayı hunharca katledilmişti.
Bu şehidlerden henüz 16 yaşında olan Yasin Börü başta olmak üzere arkadaşları Riyad Güneş, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Turan Yavaş ve Cumali Güneş de hayırseverler tarafından bağışlanan kurban etlerini ihtiyaç sahiplerine dağıtırken gerçekleştirilen saldırılarda PKK/HDP’liler tarafından vahşice katledildi.
Yaşanan vahşet ve katliamın üzerinden 9 yıl geçse de Allah yolunda canlarını feda eden aziz şehidler bu yılda unutulmadı. Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde olduğu gibi Gaziantep’te de Şehit Yasin Börü ve arkadaşları düzenlenen programla anıldı.
HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanlığınca Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarını yâd etmek, aziz davalarını unutturmamak adına düzenlenen programa Gaziantep halkı yoğun ilgi gösterdi.
Şahinbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve sunuculuğunu Recep Fidancı’nın yaptığı program hafız Ahmet Durmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
“Şehit Yasin Börü ve arkadaşları bu asrın mücahitleriydi”
Programın açılış konuşmasını yapan HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Üstündağ, “Şehit Yasin Börü ve arkadaşları, bir ekim ayında, bir Kurban Bayramı’nda taşıdıkları iyilik ve yardımlaşma mesajının onlara yüklediği sorumluluk gereği yola çıkan bu asrın mücahitleriydi. Onlar iyilik ve kötülük mücadelesinde iyiliğin, hak ve batıl mücadelesinde hakkın, güzellik ve çirkinlik mücadelesinde güzelliğin yanında olarak nebevi mesajın pratiği, aslı ve öznesi olduklarını ispat eden bu asrın Habibi Neccar’larıydı. Onların bu muhkem ve kararlı çizgisi elbette bir takım karanlık mahfillerin de hedefi olmuş, bu çizgi birilerini daim olmak üzere hazımsızlığa mahkum etmişti. İşte bu karanlık eller, iyiliğin ve yardımlaşmanın eli olan Yasin Börü ve arkadaşlarını vahşice katlettiler. Yasin Börü ve arkadaşları, döktükleri kanları ile tarihe mesaj verdiler, geri durmadılar, ileri atıldılar ve şehadete kavuştular. Onların masumiyeti, geçmiş mazlumiyetin tefsiri oldu. Aziz, pak ve nurani kanları yeni bir dönemin kapısını açmış ve her daim büyük ve yüce bir örneklik olarak gösterdikleri iyilik mücadelesi Hür Gençliğin meşalesi olmuştur.” dedi.
“Aziz şehitlerimizi hiçbir zaman için unutmayacağız, unutturmayacağız”
Üstündağ, “Yasin Börü ve arkadaşlarının taşıdığı misyon, bugün biz hür gençliğin omuzlarına yüklenmiş ağır bir vazifedir. Bu vazife, bizlere mücadele etmeyi iyilik ve adalet yolunda her türlü zorluğu göze almayı farz kılmıştır. Bizler de bu farzın gereği olarak içerisinde yaşadığımız toplumda halka karşı hizmet sorumluluğumuzu yerine getirmek, iyilikleri çoğaltmak ve kötülüklere set olmak adına elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Şehit Yasin Börü ve arkadaşları, Hüseyni şehadet mektebinin bu asırdaki tecellisi olmakla birlikte şehadet aşkını ve özlemini de bizlere miras bırakmıştır. Şehadetlerinin sene-i devriyesinde aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, şehadetlerini bir kez daha tebrik ediyoruz. Hür Gençlik olarak bir kez daha sizlerin huzurunda söz veriyoruz ki aziz şehitlerimizin bu kutlu davasını bedenimizde ruhumuz var olduğu müddetçe sürdüreceğiz. Onları hiçbir zaman için unutmayacağız, unutturmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Programa konuşmacı olarak katılan Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD’UL ULEMA) üyesi Molla Ekrem Derdiyok ise 9 yıl önce gerçekleştirilen katliamın hiçbir zaman unutulmayacağını söyledi.
Derdiyok, şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetlerinin yıllarca Müslümanlara atılan iftiraları ve yalanları da ortaya çıkardığına dikkat çekti.
“Şehitlerimiz Kur’an-ı Kerim’i hakim kılmak için mücadele ettiler”
Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının aziz İslam davası uğruna canlarını feda ettiklerini belirten Derdiyok, “Aziz şehitlerimiz semavi kitapların getirmiş olduğu şu üç özeliği yani Rabbimizin malik olduğu şu yeryüzünde, şu gezegende hakim kılmak için mücadele ettiler. O nazenin bedenlerini verdiler. Bu üç şeyin birincisi imandır, ikincisi ibadet ve üçüncüsü ahlaktır. Peki, iman, ibadet ve ahlak ile hedeflenen neydi? Birincisi neslin ihyası, ikincisi Rabbimizin göndermiş olduğu aziz İslam dininin, Kur’an ve sünnet medeniyetinin inşasıydı. Rabbimizin göndermiş olduğu şu kainatın tercümanı olan Kur’an’ın, kainatın en şerefli varlığı ve bir parçası olan insanın hayat kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i hakim kılmak içindi.” dedi.
“Kardeşlerimizin şehadeti bize mirastır”
Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının bir Kurban Bayramı’nda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken vahşice katledildiklerini hatırlatan Derdiyok, şunları söyledi:
“Diyarbakır’da kardeşlerimiz, herkesin bayram ettiği o günde, herkesin akrabasına gittiği o günde ve herkesin arkadaşları ile gezdiği o günde, herkesin ‘birkaç gün bizim tatilimiz var, tatilimizi iyi geçirelim’ dediği o günde; bu gençler kurban etlerini eline almış, Diyarbakır’daki yoksulların kapısını çalıyorlar, belki de bu insanlar aylardır et görmemişti. Onun derdiyle, tasasıyla kapılarını çalıp onlara et dağıttığı bir dönemde kalbinde iman ve Allah korkusu olmayanlar, bu aziz gençleri hedef aldılar. Küfrün özeliği saldırganlık, vahşilik, yamyamlık ve karşısında olan insana zarar vermektir. O nazenin gençlerimize saldırdılar ve o gençlerimizi şehit ettiler. Habib-i Neccar’ı şehit ettikleri gibi şehit ettiler. O gün Allah-u Teala Habib-i Neccar’a ‘haydi benim cennetime gir’ dedi. Vallahi aynı bu kelamı Allah (c.c) Yasin’e, Hasan’a, Hüseyin’e, Riyad’a muhakkak söylemiştir. Çünkü bu Allah’ın değişmez kelamıdır. Habib-i Neccar ise kendisini öldüren kavmine, ‘ah keşke kavmim bilseydi, Rabbimin beni bağışlanmasını ve ikramda bulunmasını, ikram edenlerin safına beni katmalarını bir bilseydiler’ dedi. Evet, bizim o aziz şehitlerimizde bu vahşilerin yaptığına karşı ‘ah keşke bilseydiniz, Rabbimizin bize yapmış olduğu ikramı bilseydiniz’ dediler. Belki biz dünya gözüyle bakıyoruz, çok ıstırap çekiyoruz. Aslında biz ıstırabı o kardeşlerimiz için değil, bu vahşeti yaşayanlar için çekiyoruz. Onlar belki kardeşlerimizin dünyasını yakıp yıktılar, bedenlerini bu dünyada yaktılar ama kardeşlerimizin şehadeti onların ebedi olan hayatını yıktı ve onların ebedi olan hayatını da yakacaktır. Onun için ‘gelin tövbe edin’ diyoruz.”
Yapılan konuşmaların ardından Özlem Ajans sanatçısı Abdulbaki Kaçar, Şehit Yasin Börü ve arkadaşları üzerine bestelenen ve şehadeti konu alan ezgiler seslendirdi.
Duygu dolu anların yaşandığı program yapılan dua ile sona erdi. Salonun girişinde şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının anısına açılan resim sergisini ziyaret eden vatandaşların hafızalarında 6-8 Ekim 2014’te yaşanan vahşet yeniden canlandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz