KİMLER KAZANDI? KİMLER KAYBETTİ?

0
936

M. Hanifi KILIÇ

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçiminin ilk turunu geride bıraktık. 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri tamamlanırken, 28 Mayıs’ta bir kez daha Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için bir kez daha sandık başına gideceğiz ve 13. Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz. 14 Mayıs seçimleri geride kaldı ama seçim heyecanı sürüyor.
Millet olarak 2 hafta daha seçim heyecanını yaşamaya devam edeceğiz ama tarihe not düşmek adına; 14 Mayıs akşamı sandıktan çıkan mesajları ve geride kalan seçim sürecinde yaşananlar masaya yatırmakta da şüphesiz fayda var.
Seçim sonuçlarını Türkiye genelinde ve Gaziantep özelinde irdelediğimiz vakit ortaya çok çarpıcı tablolar çıkıyor. Son 2 ayda kamuoyu araştırma şirketlerinin açıkladığı seçim anketleri sonuçlarının çok büyük kısmı yalan-yanlış çıktı. Tamamen algı mühendisliğine soyunan ve muhalefeti olduğunun çok üstünde oy oranları ile gösteren bu kamuoyu araştırma (aldatma) şirketleri için yasal düzenlemeler getirilmeli ve gerekirse cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Daha çok parti militanı gibi davranan ve şirketlerin sahipleri mutlaka kamuoyundan özür dilemelidir.
Bir kez daha gördük ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oyu, partisi AK Parti’nin çok üzerinde.. Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’ın, ikinci turda ipi göğüsleyerek Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacağı şimdiden kesin gibi.
Cumhur İttifakı, 14 Mayıs seçimlerinde TBMM’de çoğunluğu garantiledi. Diğer yandan kesin olmayan milletvekili sonuçlarına göre, TBMM’ye seçilen 600 vekilden 403’ü sağ partilerden. Bu isimlerin 38’i, CHP listelerinden meclise giren DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti üyesi. Yani CHP kendi listelerinden 38 sağ görüşlü adayı TBMM’ye taşımış oldu.
Peki bunun önemi ne?
AK Parti’nin 266, MHP’nin 50 milletvekili ile yer aldığı TBMM’de eğer seçilecek Cumhurbaşkanı, sağ partileri ikna ederse, herhangi bir anayasa değişikliğini referanduma götürmeden, 400 oy ile meclisten geçirebilir.
Yani sonuç itibariyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda hüsrana uğrayan CHP; önümüzdeki 5 yıllık süreçte Meclis’te de pek etkili olamayacak.
Gelelim seçimlerin Gaziantep ayağına…
Yıllardır “AK Parti’nin kalesi” durumunda olan Gaziantep’te seçim akşamı sandıktan çıkan sonuçlar hayli şaşırtıcı ve etkileyici oldu. 2018 seçimlerinde yüzde 51 ile 8 milletvekili çıkartan AK Parti, yaklaşık 7 puan oy kaybetse de, milletvekili sayısını korudu ve 8 milletvekili çıkarmayı başardı.
3 dönem kuralı nedeniyle bazı isimlerin aday gösterilmemesi parti tabanında olumlu yansırken, sıralamadaki tercihlerin kamuoyunun beklentilerini karşılamadığını söylemek gerekiyor.
Her ne kadar Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yaşanan deprem felaketi, ekonomik sorunlar gibi etkenler oy kaybının gerekçeleri olarak sıralansa da böyle bir süreçte AK Parti’nin 8 vekil çıkarması başarı olarak kabul edilebilir.
AK Parti, seçim sürecinde baştan sona sahada çok etkiliydi. İl ve ilçe teşkilatları, belediye başkanları ve adaylar uyumlu bir şekilde propaganda sürecini yürüttü. Abdulhamit Gül’ün liste başı olması da artı bir avantaj oldu.
Bu arada bir parantez açarak, 10. sıradan aday gösterilmesine karşın 1. sıra adayı gibi gece-gündüz demeden çok yoğun bir tempoyla çalışan Muhammed Hakan Tanrıöver’in de hakkını teslim edelim.
Cumhur İttifakı’nın diğer bileşeni MHP, Türkiye genelinde aldığı oy ile seçimin en büyük sürprizlerinden birini yapan parti oldu. Ancak, MHP Gaziantep’te bu başarıyı gösteremedi. 2018 seçimlerinde 2 milletvekilliği kazanan MHP, 14 Mayıs’ta tek vekil ile yetinmek zorunda kaldı. Önceki seçimde 1. sıradan seçilmesine karşın bu seçimde 3. sıradan aday gösterilen Muhittin Taşdoğan, hiç bir kırgınlık göstermeden arı gibi çalıştı ama çabaları Mustafa Bozgeyik’i Meclis’e taşımaya yetmedi.
CHP’ye gelirsek…
Bu seçimin Gaziantep’te en çok kaybedeni CHP oldu.
Kamuoyunun da yakından bildiği gibi; aday listelerin açıklanması, partide liste memnuniyetsizliği çok ciddi kırgınlıklara yol açmıştı. Yıllarını CHP’ye harcamış önemli isimlerin liste dışı bırakılması, aday gösterilenlerin ise alt sıralarda yer alması, ittifak gereği 3. sıraya DEVA Partisi’nden Ertuğrul Kaya’nın getirilmesinin sonucu CHP için 2+1 oldu. Yani CHP yine 2 vekillikte kaldı.
Bu sonucun yansıması 28 Mayıs sonrası parti içi kavgalarda mutlaka görülecek. İl kongresi için şimdiden hesaplaşma zeminleri hazırlanıyor.
Gaziantep’te hayal kırıklığı yaşayan bir diğer parti ise Yeşil Sol Parti oldu. HDP’nin seçime Yeşil Sol Parti ile girmesi ve aday olarak bazı marjinal isimlerin gösterilmesi, LGBT bağlantıları, radikal söylemler muhafazakar Kürt seçmenini sandıktan uzaklaştırdı, bazılarını da AK Parti’ye yöneltti. Gaziantep’te 2018 Genel Seçimlerinde 123.017 oy alan HDP, bu seçimde artan seçmen sayısına karşın YSP listelerinde 105.584 oy alabildi.
AK Parti listesinden milletvekili seçilen HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir ve parti teşkilatının yoğun çalışmaları, muhafazakar Kürt seçmeni için yeni bir alternatif oldu diyebiliriz.
Yine 2018 seçimlerinde Gaziantep’te 69.832 oy alarak 1 milletvekili çıkaran İYİ Parti ise bu seçimde tartışmalı isim Mehmet Mustafa Gürban’ın aday gösterilmesiyle oy kaybı yaşadı. Gürban, partisinin aldığı 63.345 oyla kıl payı milletvekili seçildi ama parti içerisinde tartışmaları da beraberinde getirdi.
Seçimin bir diğer önemli gelişmesi de Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın Gaziantep’ten 1. sıra milletvekili adayı olmasıydı. Zafer Partisi Türkiye genelinde yüzde 2.23 oranında oy aldı. Ümit Özdağ’a ise Gaziantep’ten yüzde 3.28 oy oranıyla 37 bin 207 oy çıktı. Bu sonuçla Özdağ TBMM dışında kaldı.
Her ne kadar Özdağ ve Zafer Partisi Meclis dışında kaldıysa da Zafer Partisi’nin desteklediği ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, Gaziantep’ten 59.247 oy almayı başardı.
Zafer Partisi Oğan’ın Gaziantep’te Türkiye ortalamasının üzerinde oy almasının başarısı ise şüphesiz Mehmet Pamuk’a ait.
Cumhur İttifakı’nda yer alan Büyük Birlik Partisi’nde yaşananları ise partililerin vicdanına havale ediyoruz. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun partisini Gaziantep’te bu hale getirenleri tarih mutlaka yargılayacaktır!
Şimdi 14 Mayıs geride kaldı, 28 Mayıs’a doğru gidiyoruz.
28 Mayıs seçimleri, Türkiye için yeni bir başlangıç, taze bir nefes olacak. Kaostan beslenenlerin yerine umut verenlerin, Güçlü Türkiye’nin emektarlarının kazanacağı bir seçim olsun..
Kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapanlar artık siyaset sahnesinden silinsin!
Yarınlara umutla bakalım… Demokrasi kazansın, insanımız kazansın…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz