HÜDA PAR’dan öneri: Semtlere göre kira bedelleri için tavan fiyat belirlensin

0
375

HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı İnsan Hakları ve Hukuk İşlerinden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Avukat Cebrail Bozkurt, konut kiralarına sınırlama getiren düzenlemenin uygulanmasında sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Haziran ayında Borçlar Kanunu’nda yapılan geçici bir düzenleme ile konutlarda 1 Temmuz 2023’e kadar yenilenen kira sözleşmelerinde uygulanacak kira bedeli, bir önceki dönemin kira bedelinin yüzde 25’ini aşmaması gerekiyor.
Ancak konut fiyatları ile birlikte kiralık daire fiyatlarının da yüzde 100’ü aşan oranlarda arttığı Gaziantep’te kiralık daire için istenen fiyatlar ve şartlar, kira artışına getirilen yasal sınırın kâğıt üzerinde kaldığını gösteriyor.
Gaziantep’te ev bulamayan veya bulmakta zorluk çeken vatandaşlar, son zamanlarda yetersiz konut ve getirilen bazı zor şartlar nedeniyle kiralık ev sıkıntısının yanı sıra memur şartı, “evimin tadilatını yapacağım” ve “depozito” adı altında bir-iki yıla varan peşinatlarla karşılaşıyor.
Konut fiyatlarının yüzde 300’e varan oranda arttığı Gaziantep’te kiralık ev fiyatları ve bazı ev sahipleri tarafından getirilen şartlar vatandaşı mağdur ediyor.
Konut kiralarındaki fahiş artışları sınırlamak için kira artış oranlarına geçici olarak getirilen yüzde 25 tavan uygulamasına rağmen kiralık ev fiyatlarına güç yetmiyor.
Kira artış oranında yapılan yeni düzenlemenin kiralık daire fiyatlarına çözüm olmadığına dikkat çeken HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı İnsan Hakları ve Hukuk İşlerinden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Avukat Cebrail Bozkurt, kira artışına sınır hakkının, bazı ev sahiplerinin yasal olmayan yollara başvurmasından dolayı sadece kağıt üzerinde kaldığını belirtti.
Bozkurt, konut kiralarındaki artışları sınırlamak için kira artış oranlarına geçici olarak getirilen yüzde 25 tavan uygulamasına rağmen kiralık ev fiyatlarına güç yetmediğini söyledi.
Konut fiyatlarının yüksekliği ve beraberinde getirdiği aşırı kira artışlarının halkı mağdur ettiğine dikkat çeken Bozkurt, söz konusu düzenleme sonrası kira bedellerinin daha fazla yükselmesi nedeniyle ev sahipleri ile kiracılar arasındaki sorunların arttığını ifade etti.
Düzenlemenin ev sahibi ve kiracı açısından “dengeli ve ortada bir çözüm olmadığını” belirten Bozkurt, uygulamanın açılan tahliye davalarının sayısında artışları beraberinde getirdiğini söyledi.
Artan kira fiyatları nedeniyle asıl konut sorununu yaşayan alt ve orta gelir grubu için yine bir çarenin üretilmediğini belirten Bozkurt, konut ve kiralık daire fiyatları sorununun giderek daha da temel bir probleme dönüştüğüne dikkat çekti.
Yapılan düzenlemelere ve projelere rağmen Gaziantep’te konut fiyatlarının arttığına dikkat çeken Bozkurt, yüksek konut ve kiralık ev fiyatlarının yanı sıra daireler için istenen bazı şartlar nedeniyle kiracılar ile ev sahiplerinin karşı karşıya geldiğini belirtti.
Son dönemde yeni kiralanan evler için talep edilen kira bedelleri ile mevcut kiracıların oturdukları taşınmazlardaki kira bedelleri arasında ciddi bir fiyat artışının meydana geldiğini ifade eden Bozkurt, bu durumun hem ev sahipleri hem de kiracılarda ayrı ayrı mağduriyetler oluşturduğuna dikkat çekti.
Bozkurt, kiracıların yanı sıra ev sahiplerinin de mağdur olduğu bu süreçte mal sahipleri ve kiracıların büyük çoğunluğunun ise devletin sağladığı haklardan habersiz olduğunu vurguladı.
Ekonomik kriz ve yüksek enflasyondan etkilenen sektörlerin başında inşaat ve konut sektörünün geldiğini ifade eden Bozkurt, 2020 yılında salgının etkisiyle yaşanılan kalıcı değişimin hayatın her alanını etkilediği gibi gayrimenkul sektörünü de derinden etkilediğini ifade etti.
Hem kiracıların hem de ev sahiplerinin dertli olduğunu söyleyen Bozkurt, konut kiraları ile alakalı ciddi bir problemle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

“Kiralık konutların fiyatları ciddi oranda arttı”
Türkiye’de son dönemde ekonomik sıkıntıların artması ile birlikte konut krizinin yaşanmaya başladığını ifade eden Bozkurt, “2020 yılının başından itibaren salgının etkisiyle ortaya çıkan ekonomik kriz ve yüksek enflasyon tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisini devam ettirmektedir. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyonun etkisini gösterdiği sektörlerin başında ise inşaat ve konut sektörü gelmektedir. İnşaat ve konut sektöründe artan maliyetler başta ev sahibi olacak olanları dolaylı olarak da kiracıları etkilemektedir. Artan konut fiyatlarının yanı sıra yetersiz sayıda olan konutlar kiralık konutların fiyatlarını artırmakta ve kiracıları zor durumda bırakmaktadır.” dedi.
“Yüzde 25 sınırı kağıt üzerinde kaldı”
Fahiş kira artışlarına karşı hükümetin getirdiği yüzde 25 sınırlamasının çözüm yerine soruna neden olduğunu belirten Bozkurt, “Hükümet bir nebzede olsa bu sorunun çözümü için haziran ayında geçici nitelikte olan konutların kira fiyatlarındaki artışı yüzde 25 ile sınırlandırmış ise de maalesef ki bu düzenleme sadece kağıt üzerinde kalıp uygulamada sorunlar yaratmıştır. Her ne kadar kiracılar tarafından bilinen bu düzenleme bazı ev sahipleri tarafından yasal olmayan yollar ile ihlal edilerek Gaziantep’te yaşayan kiracıların kira fiyatlarında yaklaşık yüzde 100’e yakın oranlarda zam yapılarak kiracılar buna muhtaç bırakılmaktadır. Normalde bu geçici düzenleme yapılmayıp yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nda yer alan düzenleme dahi göz önünde bulundurulsa ev sahiplerinin bu kadar zam yapma imkanları olmayacaktır. Zira hüküm gereğince ev sahibinin kiracıya yapabileceği maksimum artış tüketici fiyat endeksinin değişen oranları kadar yapılabilecektir. Bu oran ise eylül ayı için yüzde 83,45’dir.” şeklinde konuştu.
Kira artışlarına geçici olarak getirilen yüzde 25 sınırlamanın özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşların son günlerde kira konusunda yaşadığı mağduriyeti artırdığını ifade eden Bozkurt, barınma ve beslenme ihtiyacını karşılamak ve vatandaşlarına güvenli yaşamın koşullarını hazırlamak sosyal devletin vazgeçilmez ve ötelenemez görevi olduğunu vurguladı.
“Vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamak devletin görevidir”
Bozkurt, “Yetersiz kalan konutlar ile artan inşaat maliyetiyle beraber artan konut fiyatları kiracıların en temel ihtiyacı olan barınma hakkını zedelemektedir. Sosyal devlet anlayışı hükümete pozitif bir yükümlülük yüklemektedir. Hükümet vatandaşının temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacını TOKİ aracılığıyla gidermeye çalışsa da maalesef ki bu durum çok yetersiz kalmaktadır. Dar ve orta gelirli vatandaşlar için konutların fiyatlarının yüksekliği ve teslim tarihinin belirsizliği, özellikle daha önce açıklanan projelerin dahi tesliminde sıkıntılar yaşanırken bu durum kiracıları daha da zorda bırakacaktır. Kiracıları ekonomik kriz ve yüksek enflasyon ile baş başa bırakmamak ve en temel ihtiyaçları olan barınma hakkını korumak için bir an önce kalıcı çözümler üretilmelidir. Bu hususta HÜDA PAR olarak diyoruz ki; bir an önce TOKİ aracılığıyla yapılan projeler tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Semtlere göre kira bedelleri için tavan fiyat belirlenmelidir”
Kiracılar için geçici değil kalıcı çözümlerin bulunması gerektiğini belirten Bozkurt, “Tarafların sözleşme serbestisi ilkesi de ihlal edilmeyerek semtlere göre kira bedelleri için tavan fiyat belirlenmelidir. Hiç olmasa kiracılar kaldığı konutlara yüksek zam yapılıp çıkmak zorunda kaldığında aynı semtte bulunan dairelerin fiyatının üzerinden bir bilgi sahibi olup duruma göre başka bir kiralık daireye geçme imkânı oluşacaktır. Yeni konut üretimi zorlaştıkça kiraların yükselmesi kaçınılmaz olur. Hükümetin TOKİ ve belediyeler üzerinden yeni sosyal konut üretimine hız vermesi, özel sektör için arazi geliştirilmede önünün açılması, kentsel dönüşüm çalışmalarında sorunların ortadan kaldırılması, inşaat maliyetlerindeki artıştan konut üretiminin daha az etkilenmesi, ilk kez konut sahibi olacaklara ayrıcalıklar tanınması gibi birçok alanda iyileştirmeler yapılmalıdır.” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz