HÜDA PAR Sözcüsü Emiroğlu: İşgal devam ettiği sürece boykot sürmeli

0
245

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu, “Geçmişteki boykot kararı başladığından bugüne kadar devam ettirilebilseydi bugün düşmanın ekonomik gücü önemli ölçüde kırılmış olacaktı. Ateşkes olsa bile işgal devam ettiği sürece boykot devam etmelidir” dedi.
“Dürüst Siyaset, Gerçek Adalet” sloganıyla 2013’ün şubat ayında siyaset sahnesine çıkan HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı’nın 4’üncü Olağan Kongresi büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleştirildi.
HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer’in güven tazeleyerek yeniden başkan seçildiği kongreye katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu, kongrenin hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Konuşmasının önemli bölümünü 7 Ekimden bu yana Siyonist terör örgütü İsrail tarafından Gazze’ye yönelik gerçekleştirilen saldırılara ve Filistin’de yaşanan gelişmelere ayıran Emiroğlu, Gazze’de bir asırdır yaşanan Siyonist vahşete dikkat çekerek pansuman tedbirler ile bu işin çözülmeyeceğine vurgu yaptı.
Kudüs meselesinin Müslümanlar açısından imani bir mesele olduğuna vurgu yapan Emiroğlu, “Geçmişteki boykot kararı başladığından bugüne kadar devam ettirilebilseydi bugün düşmanın ekonomik gücü önemli ölçüde kırılmış olacaktı. Ateşkes olsa bile, işgal devam ettiği sürece boykot devam etmelidir.” dedi.
7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı harekâtının, Filistin ve Gazze meselesini bir kez daha çok güçlü şekilde dünyanın gündemine getirdiğine dikkat çeken Emiroğlu, o günden bu yana dünya halklarında Filistin’e bir desteğin oluştuğunu belirtti.
Emiroğlu, “HAMAS’ın öncülüğünde diğer direniş gruplarının da çok güçlü desteği ile başlayan bu operasyon bir asırdır devam eden işgale ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yönelik hürmetsizliğe karşı bir hürriyet mücadelesidir, bir özgürlük mücadelesidir. Bu mücadele bu yönüyle meşrudur, makbuldür sonuna kadar da helal bir mücadeledir.” dedi.
Bu mücadelenin Filistinlilerin lehine sonuçlanabilmesi için çok güçlü bir iradenin ortaya konması gerektiğini vurgulayan Emiroğlu, burada birinci derece mesuliyetin İslam ümmetinin omuzlarında, sonra bütün bir insanlığın ve vicdanı sönmemiş herkesin omuzunda böyle bir ağır yükün bulunduğunu ifade etti.
“Bu mücadele Müslümanların akide meselesidir”
Emiroğlu, “Bu mücadele Müslümanların akide meselesidir, inanç meselesidir. Mescid-i Aksa’nın hürmetini kutsiyetini muhafaza etme mücadelesidir. Bu açıdan bu mücadele son derece kıymetlidir ve değerlidir.” diyerek HAMAS’ı suçlu göstermek isteyenlere tepki gösterdi.
Filistin işgalinin 7 Ekim’de başlayan bir hadise olmadığını belirten Emiroğlu, “Orada bir halkın, bir milletin, hürriyet mücadelesi var. Bir milletin tamamının geleceği var. Bu geleceğin, bu milletin inancını, kültürünü, mukaddesatını, istikbalini muhafaza etmek için can vermek gerekiyorsa verilir, kan dökmek gerekiyorsa dökülür, bedel vermek gerekiyorsa verilir.” diye konuştu.
“Bu mücadele hak ile batılın, imanla küfrün savaşıdır”
Emiroğlu, işgale karşı benzer direnişin Türkiye tarihinde Fransızlar, İtalyanlar, İngilizlere karşı verildiğini hatırlatarak, “O kadar can kaybına rağmen bir tek isyan eden adam gördünüz mü? Kucağında bebesi katledilen, ailesi yok edilen, kadınlardan bir tanesinin ‘bu HAMAS’ı kim başımıza açtı’ dediğini duydunuz mu? Duyamazsınız. Böylesine teslim olmuş, inanmış bir halktan bahsediyoruz. Ortada böyle bir mücadele var. Onun için şimdi bu mücadeleyi hafifleştiriyorlar, küçültüyorlar, HAMAS’la İsrail’in savaşı diyorlar değil mi? Bu mücadele HAMAS’la İsrail’in savaşı değildir. Bu mücadele hak ile batılın, imanla küfrün savaşıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ateşkes olsa bile, işgal devam ettiği sürece boykot devam etmeli”
İşgalcilerin, Gazze’ye saldırılarının tamamen bitmesi için yapılması gerekenlere işaret eden HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, şunları söyledi:
“İslam aleminin umudu olan Türkiye inisiyatif almak mecburiyetindedir. Bu işin bir bedeli varsa bu bedeli biz ödeyelim, çocuklarımız ödemesin. Bu son süreçte gördük ki ekonomik boykot son derece etkili ve tesirlidir. Biz bunu fazla uzağa gitmeyelim. 2008-2009’da onların ‘Dökme Kurşun’ dediği; Filistinlilerin de ‘Furkan Savaşı’ dediği o günlerde hatırlıyoruz çok net bunlar konuşuldu. Eğer o boykot kararı başladığından bugüne kadar devam ettirilebilseydi bugün düşmanın ekonomik gücü önemli ölçüde kırılmış olacaktı. Ateşkes olsa bile, işgal devam ettiği sürece boykot devam etmelidir. Bunun şöyle bir avantajı daha olacak. Biz kendi yerli üretimimizi de güçlendirmiş olacağız. Şu anda insansız hava araçları ile ilgili dünya sıralamasında 6’ncı sıradayız. İlk 4’te Amerikan şirketleri, 5’inci sırada Çin şirketi, 6’ncı sırada Türkiye’nin insansız hava araçlarını üreten Bayraktar, 7’nci sırada daha yeni yeni Heron’lar… Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmediği sürece bir yere varamayız. Bilelim ki bu mesele sadece Filistinlilerin meselesi değildir. Bu Müslümanlar için bir akide meselesidir ama bölge ülkeleri için ve Müslümanlar için aynı zamanda bir güvenlik sorunudur. İnsanlık için, dünya için de bir insanlık sorunudur. Bu meş’um zihniyet kendinden başka kimseye hayat hakkı tanımıyor. Biz bu fırsatı onlara vermemeliyiz.”
“Adalet bizim en temel önceliğimizdir”
Her zaman insanı önceleyen siyaset yürüttüklerini ifade eden Emiroğlu, HÜDA PAR olarak yola çıktıkları günden beri her şeyin merkezine insanı koyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Adalet de bizim en temel önceliğimizdir. Biz siyasetin sadece tarafgirlik, çıkar veya menfaat üzerine tesis edilmesine karşı çıkıyoruz. Siyaset insan için, halkın maddi ve manevi kalkınması için vardır. Biz meseleye çift yönlü bakıyoruz, memleketin manevi kalkınması en az maddi kalkınması kadar önemlidir ve önceliklidir. Elimizden geldiği kadar bu tavırla siyaset geliştiriyoruz. Kim bu memleket için iyi bir şey yapıyorsa biz onun arkasında dururuz. Siyasi görüşü, mensubiyeti ne olursa olsun bu memleket için bir adım atıyorsa biz onun arkasında duruyoruz. Eğer bu memlekete biri yanlış yapıyorsa, kardeşimiz de olsa onun karşısında dururuz.”
“Bizim derdimiz memleketin huzurudur, selametidir”
HÜDA PAR olarak her zaman halk için çalıştıklarını belirten Emiroğlu, amaçlarının memleketin huzuru ve selameti olduğunu belirterek, “Bundan sonraki süreçte de doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz yolda bu inançla, bu medeniyet projesiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Bizim derdimiz memleketin
huzurudur, selametidir, iç problemlerinin çözüme kavuşturulmasıdır, dışa karşı güçlü bir Türkiye’yi inşa etmektir. Güçlü bir Türkiye’nin inşası güçlü kadrolarla olur, onun için gece gündüz bıkmadan, usanmadan fedakarlık yaparak, feragat ederek, bu yola devam edeceğiz.” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz