HÜDA PAR Genel Sekreteri ve AK Parti Gaziantep Milletvekili adayı Şehzade Demir, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle düzenlenen etkinliğe katılarak, İslam ümmetine Kudüs’e sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Gaziantep Peygamber Sevdalıları Derneğinin, Ulu Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından kırkayak parkında düzenlediği Dünya Kudüs Günü basın açıklamasında bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve AK Parti Gaziantep Milletvekili adayı Şehzade Demir, İslam ülkelerinin yöneticilerine çağrıda bulundu.
“Türkiye’nin diğer İslam ülkelerine öncülük etmesini bekliyoruz”
Müslüman ülkelerinin liderlerinin Kudüs konusundaki duyarsızlığının devam ettiğini belirten Demir, “Allah bu birlikteliğimizi bu tepkiyi Kudüs’ün özgürlüğüne Siyonist rejimin darmadağın olmasına vesile kılsın. İsrail rejimi kurulduğu günden bugüne kadar Filistin davası hepimizin içinde kanayan bir yara olmaya devam edegelmiştir. İslam ümmeti sessizliğini koruduğu müddetçe de bu kanayan yara bu şekilde kalmaya devam edecek. Kudüs’ün bugün halen işgal rejiminin saldırıları altında olmasının sadece bir sebebi var; o da İslam ümmetinin duyarsızlığı Kudüs davasının terk edilmesi ve sadece oradaki bir avuç Müslüman kardeşimizin gücüne direnmelerine havale edilmesidir. Eğer İslam ümmeti etkin bir tepki ortaya koyabilseydi Kudüs bugün esir durumda olmaz Siyonist işgal rejimi katliamlarına vahşetine cami baskınlarına Mescid-i Aksa baskınlarına devam edemeyecek durumda olurdu. Eğer her bir Müslüman bir kova su dökseydi bugün işgal rejimi seller altında kalıp yok olup gitmişti. Ancak Müslümanlar vazifelerini yapmıyorlar. İslam ümmeti özellikle İslam ümmetinin Müslüman ülkelerinin liderlerinin Filistin konusunda Kudüs konusundaki duyarsızlığı halen devam etmektedir. Bırakın duyarsızlığı hepsi işgal rejimiyle sözde normalleşme ilişkileri geliştirme yarışına girmiş Kudüs davasına açık bir ihanet içine girmişlerdir. İlk günden beri Kudüs davasına sahip çıkmayı aksatmayan bu konuda ciddi bir irade ortaya koyan Türkiye’nin ve Türkiye hükümetinin bu hassas süreçte çok daha etkin bir politika geliştirerek diğer İslam ülkelerine de öncülük etmesini bekliyoruz” dedi.
“Bizi üzen İslam ümmetinin sessizliği”
Kudüs günü vesilesiyle bir araya geldiklerini belirten Demir, “Filistin davasına Kudüs davasına sahip çıkma irademizi ortaya koyuyoruz. Bu tepkiyi ortaya koyduğumuz bugün de bile Mescid-i Aksa şu anda Siyonist rejimin baskısı saldırısı altındadır. Dün gece bile mescide bir saldırı yapıldı. Orada ibadet eden Müslümanlar dövüldü. Onlara eziyetler edildi. Bir vahşet ortaya konuldu. Dünyanın hiçbir yerinde ibadethanelerin saldırıya uğraması, orada ibadet edenlerin dövülmesi, işkence edilmesi ve ibadetlerine engel olunması hiçbir şekilde normal karşılanamaz. İnsanlık suçudur ve bütün dünyanın Müslüman olsun veyahut olmasın buna şiddetle karşı çıkması gerekirken söz konusu Müslümanlar olunca söz konusu Mescidi Aksa olunca, söz konusu Filistin davası olunca, dünya ülkeleri, sözde insan hakları koruyucuları, kör sağır ve dilsizliği oynamaya devam ediyorlar. Acımız işgal rejiminin vahşeti değildir. Onlar zaten zalimdir onlar her fırsatta zulümlerini ortaya koymaya devam edecekler. Bizim sancımız bizi üzen husus İslam ümmetinin sessizliği, duyarsızlığı ve bu davayı terk etmeleridir” ifadelerini kullandı.
“İsrail ambargoya maruz bırakılmalıdır”
İslam ülkelerini Kudüs’e sahip çıkmaya çağıran Demir, “İslam iş birliği teşkilatı dünyadaki bütün İslam ülkelerinin üye olduğu en büyük Müslüman platformdur. Kuruluş amacı dahi Kudüs davasına sahip çıkmaktır. Ancak bugün Kudüs’ü terk eden ilk kuruluş da odur. Çok basit tepkiler, çok basit kınamalarla aslında Siyonist rejiminin Vahşetini, zulmünü saldırılarını bir nevi meşru gösteren bir süreç içerisine girmişlerdir. Bu anlamda İslam iş birliği teşkilatı başta olmak üzere, Türkiye, İran, Pakistan ve diğer bütün İslam ülkelerini bu ramazan ayında işgal rejimine karşı net bir tavır ortaya koymalarını keskin net açık bir dille Kudüs’e sahip çıktıklarını ifade etmelerini ve Siyonist işgal rejimine karşı olduklarını bu saldırıları kabul etmediklerini ortaya koymalarını bekliyoruz. Hatta bu süreçte kınamaların, yüzeysel tepkilerin işgal rejimine geri attıramadığı bir dönemde çok daha etkin politikaların, stratejilerinde geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Diplomatik ilişkilerin kesilmesinden tutun, ekonomik iktisadi ilişkilerin de askıya alınmasına ve ciddi ambargolara maruz bırakılarak Filistin davasına sahip çıkmanın bir vecibe olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Dünya Müslümanlarını Kudüs davasına sahip çıkmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.