Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Mekanizmanın neresini işgal ediyorsak vatandaşın hizmetine, menfaatine, geleceğine yönelik her türlü hizmeti vatandaşa sunmakla kendimizi mükellef sayıyoruz” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Gaziantep’te, Vali Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve milletvekilleri ile Oğuzeli ilçesindeki Yetim Konutları’nı gezerek örnek dairede incelemede bulundu.
Bakan Yanık, daha sonra Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret ederek engelli çocuklarla bir araya geldi. Merkezde yürütülen çalışmaları inceleyen Bakan Derya Yanık, yetkililerden bilgi aldı.
Engelli bireylerin başarı hikayelerini dinleyen Bakan Yanık, yapılan hizmetler için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ekibine teşekkür etti.
20 yıldır aynı hizmet anlayışı ile çalışmaların kesintisiz devam ettiğini, projelerin ve hizmetlerin süreceğini kaydeden Bakan Yanık, şöyle konuştu:
“Biz Müslümanlar, insanı eşref-i mahlukat olarak kabul ediyoruz. Eşref-i mahlukatın kendi içinde engeli olabilir. Görmeyebilir, duymayabilir. Her birisinin bizim için imtihan, lütuf olduğunu biliriz, inanırız. Bizim engellilikle yahut hayatın başka alanlarındaki zorluklarla alakalı bakışımız budur. 20 senedir bu bakışla, anlayışla hareketten yola çıkarak insana hizmet etmeyi sürdürüyoruz. İnsana hizmet etmenin hakka hizmet etmek olduğunun farkında olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Mekanizmanın neresini işgal ediyorsak vatandaşın hizmetine, menfaatine, geleceğine yönelik her türlü hizmeti vatandaşa sunmakla kendimizi mükellef sayıyoruz.”
BAŞKAN ŞAHİN PROJELERİ ANLATTI
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise programdaki konuşmasında Gazi şehrin, engeli, çocuk, aile, insan, hayvan dostu bir şehir olduğunun altını çizerek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesiyim’ dedi. 1994 yılında İstanbul’da başlattığı yerel kalkınmayı bütün Türkiye’ye ve dünyaya anlatmak için yola çıktık. Bende eşimle birlikte bu yolda daha ilk günde kurucu olarak yola çıktım. Parlamentoya gittiğimde gördüm ki engellinin adı, hukuku, tanımı yoktu. Öyle bir ilerledik ki artık burada çocuklarımızın başarı hikayelerini konuşuyoruz. Bakanlık dönemim benim için çok öğreticiydi. O dönemde öğrendiğimiz her şey büyük bir ağırlık ve vebal olarak geldi. Aldığımız her bilgiyi bilimsel olarak destekledik ve rakamladık. Her 15 günde bir götürdüğüm her proje onaylandı. Engellinin önündeki engeli kaldırmak için bütün çalışmaları yaptık. Yeniden tanımlamalar yaptık. Engel elde, ayakta, kulakta değil, engel yaşarmayan gözde, nasırlaşmış kalptedir. Dünya bu noktada engellidir. Aylan bebekler Ege Denizi’nde kıyıya vuruyor ve çocuklar ölüyorsa dünya engellidir. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dediğindeki duruşu budur. 2014 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı olarak başladığımızda bunu tek başına bir bakanlıktan, bekleyemeyeceğimizi uygulamanın çok mühim olduğunu ve bizim bu konuda yapmamız gerekenler olduğunu gördük. Engelli vatandaşlarımızın baktığı yerden bakmak ve şehri buna göre hazırlamamız gerekiyordu” diye konuştu.