GAZİANTEP VE TÜRKİYE İÇİN BİR FIRSAT: TÜRK ARKEOLOJİ VE KÜLTÜREL MİRAS ENSTİTÜSÜ

0
570

M. Hanifi KILIÇ

Gaziantep’te kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, 15-17 Haziran günlerinde Ankara’da “1. Arkeoloji Şûrası” düzenledi. İlk kez düzenlenen şûrada, Bilim ve Araştırma, Arkeometri, Dijital Arkeoloji, Eğitim, Sanat, Turizm ve Tanıtım, Kültür Ekonomisi, Kültür Politikaları, Kurum ve Yasalar, Kültürel Miras ve Müzecilik başlıklarında çalışma yapan 11 komisyon, hazırladıkları raporları tartıştı ve şûra sonunda Türk Arkeolojisi için bir deklarasyon oluşturuldu. Şûrada, tüm sonuçlar değerlendirilerek arkeoloji dünyasına ve Enstitü yönetimine hem kısa hem de uzun vadeli yol haritası ortaya kondu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Müşaviri Muhammed Hakan Tanrıöver ile AB Programları ve Projeleri Koordinatörü Hale Ural’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen şura, Türkiye’nin yanısıra yurt dışından da çok sayıda arkeolog, tarihçi ve akademisyeni bir araya getirdi.
Bilenler bilir… Bir arkeoloji cenneti olan ülkemizde 1929 yılında Alman, 1946 yılında İngiliz Arkeoloji Enstitüleri kuruldu ve uzun süre yoğun arkeolojik çalışmalarda bulundular. Bunlara ek olarak Japonya, Hollanda, Fransa, Amerika Arkeoloji Enstitüleri departmanları ile ülke içinde şu ana kadar pek çok çalışmaya ev sahipliği yaptı. Ancak, Türkiye’de millî bir arkeoloji enstitüsünün temelleri 2015 yılında atıldı.
Bu günlerde 109. yaşını kutlayan asırlık çınar, dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ‘ın “Alman var, Hollanda var, hep bunlar var. Niye bizim Arkeoloji Enstitümüz olmasın. Bizimki daha mühim” değerlendirmesi Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün Türk dünyası için de ne kadar önemli olduğu gerçeğini hepimize kabullendiriyor.
SANAYİDE, TİCARETTE, ÜRETİMDE SES GETİREN GAZİANTEP, ARKEOLOJİ VE KÜLTÜRDE DE ZİRVEYE ÇIKIYOR
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Gaziantep’te hayata geçirilen Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Anadolu‘nun kadim tarihine ışık tutacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde 162 yıllık geçmişe sahip Kendirli Kilisesi’nin restore edilmesinin ardından hizmete girdi.
Modern arkeometri laboratuvarı, konferans salonları, kütüphane, arşiv, çalışma, eğitim alanlarının oluşturulduğu ve çok sayıdaki uzmanla akademisyenin görev almaya başladığı enstitü, Gaziantep’te ses getiren sosyal ve kültürel etkinliklerinin yanısıra ulusal ölçekte en önemli aktivitesini başkent Ankara’da gerçekleştirdi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in büyük desteği ve çabalarıyla Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün düzenlediği şûra, Türk Arkeoloji dünyası için bir milat oluşturdu dersek, sanırım abartı değil sadece bir durum tespiti yapmış oluruz.
Arkeolojiye bakış, bir ülkenin kültürel mirasına sahip çıkma biçimidir. Hem Gaziantep hem de ülkemiz adına bu konuda sevindirici bir gelişme ise siyasetçilerin ve bürokratların Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün önemini çok iyi kavramış olmaları.
Şurada konuşan Gaziantep Valisi Davut Gül, “Destek veren 500’e yakın hocamız var. Şimdiden 26 yayın yayımlandı. Bunların her birisinin hem Gaziantep hem Türkiye hem de yakın coğrafyamız için çok önemli bir değeri var” derken, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise kültürün milletler için önemini vurgulayarak, Türkiye’nin ve Anadolu’nun sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliklere değindi ve “Birçok ülke 150 yıl önce arkeoloji enstitüleri kurdu. dile getiren Şahin, “Bugün Paris’e 80 milyon gidiyorsa, İtalya’ya 80 milyon gidiyorsa benim Fıratım’a da 80 milyon gelecektir. Türkiye, kendi değerlerine ve gücüne inanarak bunu yapmak zorunda. Türkiye, ikinci yüzyıl destanını kültür sanat insanları yetiştirerek yazacak” ifadelerini kullandı.
Enstitünün kurulmasında ve şuranın gerçekleştirilmesinde büyük emeği bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Müşaviri Muhammed Hakan Tanrıöver‘in şu sözleri ise çok önemli: “Kültürümüzü geliştirmek için devletin daha çok himayesini gerektiren alanlar dikkatle tespit edildi. Bakanlığımızın sorumluluklarıyla, diğer bakanlıkların, yerel idarelerin, sivil toplumun sorumlulukları net olarak tanımlandı. Son derece kıymetli tavsiyeleri not ettik. İnsanı ve bilimi esas alarak, berrak, ilim ve irfan geleneğimizden beslenerek her türlü ayrımcılığı reddederek, arkeolojiye sahip çıkacağız. Anadolu’nun derin irfanına yaslanacağız ve insanlığın birikimiyle çatışma içerisinde olmayacağız.”
Türkiye’nin arkeolojik ve kültürel değerlerine sahip çıkmaya başlayan enstitünün Gaziantep’te kurulmasına katkı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu tavrıyla övgüyü gerçekten hak etmiştir…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çalışmalarını yakından takip ettiği bilinen Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Cumhuriyet tarihinde Gaziantep’e yapılmış en büyük kültür yatırımıdır.
Türk arkeoloji dünyasına büyük ivme kazandırmaya başlayan enstitü için en çarpıcı öneri ise ünlü tarihçi İlber Ortaylı‘dan geldi…
Ortaylı, Cumhurbaşkanlığına bağlanmasını istediği enstitünün ülkemiz ve Türk arkeoloji dünyası için önemini vurgulayarak, devletin tam desteği ile faaliyetlerini sürdürmesini istedi.
Cumhuriyet’imizin 100. yılına, 2023’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen bu Enstitü ile girilmesi gelecek için de bizleri umutlandırıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz