CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, TBMM Genel Kurulu’nda Vakıf Taşınmazları ve Kültür Varlıklarında Düzenlemeleri içeren kanun teklifinin görüşülmesi sırasında, ormanların ve kıyıların “turizm yatırımı” adı altında yağmalanmasına tepki gösterdi. Öztürkmen, “Turizm Teşvik Kanunu ile yok edilen ormanlarımız, yangında yok olandan daha fazla. Ormanlarımız, kıyılarımız Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle yağmalanıyor” dedi.
TORBA YASA YAĞMA TEKLİFİ
Teklifin 9. maddesi üzerine söz alan Öztürkmen, kanunun bir “yağma teklifi” olduğunu belirterek, Anayasa’nın 88. maddesine aykırı şekilde tekliflerin sarayda hazırlandığını savundu. “Birbiriyle alakasız konuları torba yasaya sıkıştırmak Meclis’in ciddiyetini zedeliyor. 9. madde ile turizm yatırımcılarına 49 yıl uzatma hakkı veriliyor; aradan 7 yıl geçmiş, hukuki belirsizlik yaratıyor” diye konuştu.
HÜKÜMETE YAKIN ŞİRKETLERE PEŞKEŞ İDDİASI
Öztürkmen, tahsis edilen arazilerin hükümete yakın kişilere verildiğini örneklerle anlattı: “Antalya Gazipaşa’daki Koru Sahili, TOKİ eski Başkan Yardımcısı’nın damadına otel için tahsis edildi. Seferihisar’da denize sıfır hazine arazisi özel şirkete, Bodrum Kızılağaç’ta 36 bin metrekare Limak İnşaat’a verildi. Akbelen Ormanı’nı kesen şirket ödüllendiriliyor. Demre’de Danıştay kararına rağmen sahiller otellere açıldı.”
ANAYASA İHLALİ: KAMU YARARI YOK SAYILIYOR
Anayasa’nın 43. maddesini hatırlatan Öztürkmen, “Kıyılar devletin tasarrufunda, kamu yararı öncelikli olmalı. Ama Bakanlık, Ege ve Akdeniz’de aşırı otel yığılmasını kendi raporlarında kabul ediyor, kırsal ve eko turizmi öneriyor. Yine de bakir kıyıları peşkeş çekiyor” dedi. Kemer İdyros Antik Kenti’nde Özak Gayrimenkul’ün ÇED’siz çalışmalara başladığını, şirketin AKP’ye yakınlığını vurguladı.
TEŞVİK SAYESİNDE YANGINDAN DAHA FAZLA ORMAN KAYBI
Öztürkmen, “Ormana otel için yangına gerek yok, Turizm Teşvik Kanunu yeter. 2020’ye kadar yıllık 9-10 bin hektar yangınla kayıp verilirken, ormancılık dışı izinler 30-35 bin hektar. Yananlar ağaçlandırılabilir, ama turizmle betonlaşanlar geri gelmez. 12 Eylül ürünü kanun, 2021’de AKP ile kötüleşti; ÇED prosedürü kağıt üzerinde kaldı” diye konuştu. Mehmet Nuri Ersoy döneminde korunan alanların “kamu yararı” diye talan edildiğini iddia etti.
TURİZMİ DESTEKLEMEK GEREK AMA YAĞMASIZ
Öztürkmen, “Turizme karşı değiliz, ama ilçeleri yok ederek gelemez. Tarım, halkın kıyı hakkı, canlılar hiçe sayılıyor. Ülkenin geleceği yağmalandı, birileri haksız servet yaptı” diyerek sözlerini tamamladı. Teklifin 10 maddelik birinci bölümü kabul edildi.




