Gaziantep Girişimci İş Kadınları Derneği (GAGİKAD), üyeleri açık hava sinema etkinliğinde buluştu. STK Başkanları ve seçkin davetli listesinden oluşan konuklar, tarihi Bey Mahallesi’nde eski Antep Evi avlusunda tarihi bir film seyretti. Suffragette orjinal ismindeki film Türkçe çevirisi ile Diren filminde ana konu İngiltere’de kadınların oy kullanma hakkını elde etmek için verdiği mücadeleydi. Etkinliğe beyaz dress code uygulaması ile farklı bir ambiyans yüklendi.
GAGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Beril Leylek, film gösterisi başlamadan önce davetlilere yaptığı konuşmasında “Biz istedik ki bu mücadeleyi görün, başka milletler sadece kadının oy kullanması için ne bedeller ödemişler, ne kadar mücadele etmişler. Oysa biz Türk kadınlarının kucağına haklarımız dev bir hediye olarak bırakılmıştı. Mücadele etseydik daha kıymetini bilirdik diye düşünüyoruz. Bu nedenle bugün bir kez daha aziz Atamızın değerini idrak ediyoruz. Sadece kadınların oy kullanması için verilen mücadelenin bedelleri yanında, bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘e ne kadar minnet duysak azdır, saygıyla anıyoruz” dedi.
Başkan Beril, “Ne güzel bir gece, milli mücadele verilmiş, o anlara tanık olmuş bu konağın avlusunda olmak maneviyatımıza ayrıca dokunuyor. Bugün tüm konuklarımız ile beyaz giymemizin özel bir anlamı var. Kadın tertemizdir, beyazdır, açıktır, nettir, aslında tüm renkleri içinde barındırıp parlatandır, yansıtandır, ışıldayandır. Ne yosma, ne sürtük değildir. Kadınların namusları üzerinden aşağılayıcı sıfatların kullanılmasını şiddetle kınıyoruz. Bir erkeğin namusu üzerinden bir aşağılayıcı kelime var mıdır? Namus tek kadınların sahip çıkması gereken bir ahlak unsuru mudur? Namus beyinde namus yürekte değil midir? Gelin bu tür çirkin kelimeleri lügatınızdan kaldırın. Türk sinemasına mal olmuş sanatçıların “Sürtük, vurun kahpeye, namus belası, yosma“ gibi devrin iş yapan filmleri artık gişe de hasılat yapmıyor. Günümüzde sanat değeri olan Suffragette (oy hakkı) DİREN gibi filmlerin devridir. Bu bilinçte hareket ederek haklarımız için tüm kadınlar olarak mücadelemize devam etmeliyiz. Mücadelemiz ülkemizde eşit temsil içindir. Her kurumda, her devlet dairesinde, her yönetimde, her meslek odasında, her dernekte, her konseyde, her siyasi partide ve elbette TBMM de eşit temsil hakkıdır. Lütfen artık kadına yer açın, yarısı sizden yarısı bizden kampanyası başlamıştır, koltuklarımızı boşaltın, kadınlar göreve geliyor” diye konuştu.
Film gösterimi sonunda davetlilerin fikirleri adına söz hakkı verilen etkinlikte bir çok misafir sahneye çıkarak fikirlerini paylaştı. GALMED Başkanı Ebru Petek, “Muhteşem bir geceydi. Davetiniz için teşekkür ediyorum. GAGİKAD başkanı ve kıymetli GAGİKAD Kadınlarına, çok değerli farklı misyonlarınız bizleri güçlendiriyor, kadınlar adına inancımızı artırıyor. Bu konu da her daim sizlerleyiz“ dedi
İTÜ Mezunlar Derneği Başkanı Şafak Hengirmen Tezcan da “Atatürk’ün değeri fikirleridir, o fikirleri iyi anlamak ve peşinde koşmak Türk kadının görevidir “ ifadelerini kullandı.
Sanayi Odası kadın komisyonu başkanı Kübra Kayın ise “Bu tarihi atmosfer bu güzel film bu güzel şehrin güzel insanlarını bir araya getirdiği için Başkan Beril’e çok teşekkür ediyorum. Biz kadınların güçlenmesi ilerlemesi için sanayi odası olarak elimizden geleni yapıyoruz, eşit temsil hepimizin isteğidir” şeklinde konuştu.
Dr. İlkay Leylek, “Kadınlar östrojen erkekler ise androjene bağımlıdır. Bu nedenle kadının olduğu yerde huzur, asayiş, mutluluk, pratiklik, çoğulcu yaklaşım ve fedakarlık vardır. Oysa androjen kavgacılık, kaos, asabiyet, bireysel düşünce gibi unsurları kapsar. Bu nedenle kadına yer açılmalıdır. Kadınlar daha çok yönetimlerde görev aldıklarında dünya da ne eşitsizlik ne kaos kalmayacaktır. Bu bir yaratılış gerçeğidir “ dedi
Şule Ercan “ hiç bir titrem olmadan bu kadar akademisyen ve STK başkanı arasında bana söz vermenizden onur duydum, bu da GAGİKAD ın eşitlikçi yaklaşımını gözler önüne seriyor. GAGİKAD da koltuk yok, özlediğimiz,görmek istediğimiz eşitlikçi yapıları için bir kadın olarak çok teşekkür ediyorum “dedi
Avukat Özge Özsoy Alkurt ise filmden bir alıntı yaparak “ adalet yoksa kaosa gebe kalır toplumlar, o nedenle adalet önce evden başlamalı, hukuksuz eşitlikçi olmayan yapılarda, ezilen taraf mutlak bir gün sesini yükseltir ve hak arayışına geçer. Biz kadınlar olarak her evdeyiz, her yerdeyiz, dünyanın yarısıyız. Eşit şekilde yaşama eklenmek zorundayız “ dedi.
Etkinlik hatıra fotoğrafları çekilerek son buldu.