Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TL mevduatları için yeni bir düzenleme getirdiklerini belirterek, “İnsanlarımızın bankadaki TL varlığını, mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek. Kur getirisi mevduat kazancının üstünde ise aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek bu kazanç stopaj vergisinden muaf tutulacak. Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek” ifadelerini kullandı. Erdoğan, memurlara vergi müjdesi vererek, “Bilindiği gibi asgari ücretin gelir ve damga vergisinden muaf olmasını tüm çalışanlarımız için genişletmiştik. Memurlarımızı da bu kapsama dahil ederek fiilen aldıkları ücrete katkı sağlamasını planlıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz hafta İstanbul’da çok geniş bir katılımla Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’ni gerçekleştirdiklerini belirterek, “Zirve marjında Afrikalı mevkidaşlarımla ikili ilişkilerimizi ve bölgesel meseleleri değerlendirme fırsatımız oldu. İki gün boyunca kıtanın farklı ülkelerinden 15 devlet ve hükümet başkanı ile baş başa görüşmeler gerçekleştirdik. Zirve ile Türkiye-Afrika ortaklığında artık yeni bir döneme girdiğimize inanıyorum. Afrika ile ticaretimizi 5,4 milyar dolardan bu senenin ilk 11 ayında 30 milyar dolara çıkardık. Şimdi hedefimiz ticaretimizi önce 50 milyar dolara, ardından da inşallah 75 milyar dolara taşımaktır” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ 385 SAATİ AŞKIN SÜRMÜŞTÜR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de kabul edilen 2022 yılı bütçesinin Türkiye’ye ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Meclis’teki bütçe maratonu 15 Ekim’de başlayıp 17 Aralık’ta sona eren oldukça uzun, zorlu ve yüksek tansiyonlu bir süreçtir. Cumhurbaşkanlığı adına Cumhurbaşkanı yardımcımız Fuat Oktay’ın nezaret ettiği, 225 kamu idaresinin bütçelerinden oluşan bu yılki görüşmeler toplamda 385 saati aşkın sürmüştür” diye konuştu.
‘FAHİŞ FİYAT ARTIŞININ YOL AÇTIĞI SIKINTILAR ELBETTE HEPİMİZİN CANINI YAKIYOR’
Vesayetin tuzaklarından, darbe girişimlerine, terör saldırılarından, uluslararası ambargolara kadar nice engeli aşarak Türkiye’yi bu güne getirdiklerini kaydeden Erdoğan, “Ekonominin rasyonel işleyişiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan finans hareketlerinin ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarının yol açtığı sıkıntılar elbette hepimizin canını yakıyor. İnancı, onuru, vatanı ve onlar kadar aziz bildiği değerleri uğruna hayatını bile ortaya koyan bir millet olarak, bu konjektürel sıkıntılarla başa çıkabilecek iradeye biz sahibiz. Hükümet olarak bu çerçevede gereken adımları atıyoruz. Stokçuluk ve fahiş fiyatla, milletimizin günlük hayatını zorlaştıranlar hakkında bakanlıklarımız ve ilgili kurumlarımız harekete geçmişlerdir. Meclisimiz de stokçuluk yapanlara verilen cezaları artıran bir kanunu geçtiğimiz hafta kabul ederek bu mücadeleye katkı sağladı. Çalışanlarımızı hayat pahalılığı altında ezdirmeme sözümüzü yerine getiriyoruz” diye konuştu.
‘YENİ BİR FİNANSAL ALTERNATİF SUNUYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrarı sağlamak için serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde yeni araçları devreye aldıklarını belirterek, “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Dövizin muhtemel getirisine Türk Lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak bu yeni araç şöyle işleyecektir; insanlarımızın bankadaki Türk Lirası varlığının mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiri elde edilir ama kur getirisi mevduat kazancının üstünde kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Üstelik bu kazanç stopaj vergisinden de muaf olacak. Ayrıca Türk Lirası varlıklarını yeni bir döviz talebi oluşturmayacak şekilde değerlendirilmesini temin edecek araçları devreye alacağız. Dolayısıyla bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk Lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak. Bir müjdemiz de ihracatçılarımıza var. Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek. Bu işlem sonunda ortaya çıkabilecek kur farkı ise Türk Lirası olarak ihracatçı firmamıza ödenecek. Fon büyüklüğü 250 milyar liraya ulaşan bireysek emeklilik sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a çıkartıyoruz. Halihazırda Eurobond faiz gelirlerinde stopaj geliri yüzde 0 iken devlet iç borçlanma senetlerinde yüzde 10 olarak uygulanmaktadır. Devlet iç borçlanma senetlerine talebi artırmak için buradaki stopajı da yüzde 0’a indiriyoruz. Kurum kazançları üzerindeki vergi yükünü azaltarak uluslararası rekabeti desteklemek ve yatırımı teşvik etmek amacıyla ihracat ve sanayi şirketleri için kurumlar vergisinde 1 puanlık indirim planlıyoruz. Katma Değer Vergisi etkinliğini, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla yeniden düzenliyoruz. Bu adımla amacımız, kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, ihracatı özendirmek ve firmalarımızın KDV iadesi yoluyla finansmana hızlı erişimini sağlamaktır. Kar payı üzerinden yapılan vergilendirme ve bu gelirin beyanı yatırımcılar açısından caydırıcı bir mahiyet arz eder hale gelmiştir. Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a indiriyoruz. Yatırım fon ve ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisna olmasına karşılık, diğer fon ve ortaklıklardan elde edilen kar paylarının iştirak kazançları istisna kapsamı dışındaydı. Bu farklılığı da ortadan kaldırıyoruz. Kamu iktisadi teşebbüslerinden elde edilen ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli kamu borçlanma senetleri çıkartılarak yatırımcıların Türk Lirası bazlı yatırımlara yönelimleri teşvik edilecektir” ifadelerini kullandı.
‘HİÇBİR OYUNA, HİÇBİR TUZAĞA İTİBAR ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yastık altında 280 milyar dolar değerinde 5 bin ton altın bulunduğunu belirterek, “Bu altınların finansal sisteme dahil edilerek, ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşları ile birlikte yeni araçlar geliştirilecektir. Kamu bankalarının toplam kredilerinin belli bir oranını şeffaf bir şekilde her yıl ilan edilecek öncelikli sektörlere kullanılmasını sağlayacak bir yapı kurulacaktır. Kredi Garanti Fonu desteği ile uzun vadeli istihdamı koruma ve geliştirme öncelikli işletme kredileri verilecektir. Proje bankacılığı konusunda atılan adımlar hızlandıracaktır. Ülkemizdeki istikrar ve güven iklimini güçlendirecek tüm bu tedbirleri ilgili kurumlarımızla, Meclisimiz ile birlikte hayata geçireceğiz. Bu tedbirlerin ekonomimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’ye geçmişte defalarca olduğu gibi küresel ekonominin yeniden yapılanma sürecinin dışında bırakmaya yönelik hiçbir oyuna, hiçbir tuzağa itibar etmedik, etmeyeceğiz. Hedeflerimiz doğrultusunda azimle cesaretle, kararlılıkla, yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.
‘MEMURLARDAN DA GELİR VE DAMGA VERGİSİ ALMAYACAĞIZ’
Memurlara da bir müjde vereceklerini belirten Erdoğan, “Asgari ücretin Gelir Vergisi ve Damga Vergisi’nden muaf olması uygulamasını tüm çalışanlarımızı da kapsayacak şekilde genişletmiştik. Böylece aldığı ücret ne olursa olsun, tüm çalışanların asgari ücret miktarı kadar kazancının Gelir Vergisi ve Damga Vergisinden muaf olmasını temin etmiştik. Memurlarımızı da bu kapsama dahil ederek fiilen aldıkları ücretlerin artmasını sağlıyoruz. Bu kararın memurlarımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
‘AKSİNİ DÜŞÜNEN DÖNÜP KENDİNİ SORGULAMALI’
Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararıyla, dövizdeki akıldışı yükselişi önlemek için yaptığı müdahaleleri aynı paranteze alınmasına tepki gösteren Erdoğan, “Kendilerince cinlik yapanları dikkatle izliyoruz. Kambiyo rejimi türü tartışmalar açarak ülkesini ve milletini sırtından hançerlemeye çalışanların hangisi sinsilikler peşinde koştuklarını farkındayız. Swap anlaşmalarının önceden belirlenmiş kur düzeyinden yapıldığı dedikodularını ortaya yayanların hangi alçak hesaplara hizmet ettiğini de biliyoruz. Açıklamalarıyla analiz adı altında dolaşıma soktukları art niyetli yorumlarıyla milletimizi; ülkeleri, yönetimleri, gelecekleri konusunda kötümserliğe sürüklemek isteyenleri dikkatle not ediyoruz. İnşallah bir süre sonra yerine oturup ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaştığında bu felaket tellalı muhterislerin her sözlerini, beyanlarını alınlarına yaftalayacağız. Biz her zamanki gibi milletimize bakıyoruz, milletimizin ne dediğine, ne istemediğine bakıyoruz. Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisinden ve kambiyo rejiminden en küçük bir geri adım atmaya ne niyeti vardır ne de böyle bir ihtiyacı vardır. Biz bu oyunu kendi kuralları ile oynayarak hedeflerimize ulaşacağız. Aksini iddia eden veya düşünen dönüp kendini sorgulamalıdır. Bunca zamandır faizlerin yükseltilmesinden başka tek bir çözüm teklifi sunamayanların Türkiye’yi de, dünyayı da doğru okuyamadıkları ortadadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika, Avrupa ve Çin’de izlenen faiz politikalarından örnekler vererek, “Biz şu anda faizdeki indirimle beraber, evelallah zaman bunu gösterecek, birkaç ay sonra enflasyon da nasıl düşmeye başlayacak bunu hep beraber yaşayacağız. Türkiye’nin geçtiğimiz 19 yıl nereden nereye geldiğini ve artık böyle bir ekonomik dönüşüme hazır olduğunu her fırsatta teorik çerçevesiyle, verileriyle, örnekleriyle anlatıyoruz. Biz dün bu ülkede yönetime gelmedik. 19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz neredeydi, enflasyon neredeydi ve biz faizi nereden nereye indirdik. Enflasyonu nereden nereye çektik lütfen geçmişi incelesinler” dedi.
‘YENİ BİR VİZYON TEKLİF EDİYORUZ’
Hala eski dünyanın kalıplarıyla Türkiye’yi değerlendirenlerin önce kendilerini yenilemesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Biz zamanın ruhunu okuyarak milletimize yeni bir vizyon teklif ediyoruz. Yegane malzemesi istemezükçülük olanların milletimize teklif ettiği tek şey ise eski Türkiye’yi geri getirmektir. Biz milletimize eski Türkiye alışkanlıkları değil, 2023 hedefleri, 2053 vizyonu Türkiye’si doğrultusunda hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Elimizdeki imkanlara bakacağız. Potansiyelimize bakacağız. Gerçekleşmelere bakacağız. Verilere bakacağız. Dünyaya bakacağız, ihtiyaçlara bakacağız tüm bunların ışığında politikalarımızı sürekli geliştirerek yolumuza devam edeceğiz. Döviz kurunu da bu şekilde istikrara kavuşturacağız. Enflasyonu da bu şekilde dizginleyeceğiz. Hedeflerimize de bu şekilde ulaşacağız. Sevgili milletim biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz, siz bize inanın. Bugüne kadar inandığınız, güvendiğiniz ve 19 yıl Türkiye’nin alt yapısıyla üst yapısıyla nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyorsunuz, biliyoruz” dedi.
‘BU ÜLKE İTHALAT CENNETİ OLMAYACAK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözde büyük ülkelerin kendi aralarındaki kavganın faturasını diğer ülkelere kesmek istediğini belirterek, “Biz işte bu oyuna gelmeyeceğimizi söylüyoruz, bunun için yatırım diyoruz, bunun için istihdam diyoruz, bunun için üretim diyoruz, bunun için ihracat diyoruz, bunun için cari fazla diyoruz, bunun için cari fazla ile büyüme diyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülkemizde yatırımları durduracak, istihdamı azaltacak, üretimi düşürecek, ihracatı engelleyecek, hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi buradan bir kez daha ilan ediyorum. Artık bu ülke yüksek faizle parasına para katılanların cenneti olmayacak, artık bu ülke ithalat cenneti olmayacak. Artık bu ülke kendi alın teriyle elde ettiği kazancıyla, başkalarının istihdamını, refahını finanse eden bir ülke olmayacak. Artık bu ülke IMF programları yoluyla ekonomisini ve siyasetini dışarıya rehin veren bir ülke de olmayacak” ifadelerini kullandı.
‘BUNLAR RÜYADIR, RÜYA HAZİRAN 2023’Ü BEKLEYECEKSİNİZ’
Türkiye’nin sıcak para hülyası ile avutulup, ekonomisinin asıl ihtiyaç duyduğu atılımlardan uzak tutulan bir ülke olmayacağını belirten Erdoğan, “Bunun yerine kaynaklarımızı yatırımcımızın, sanayicimizin, turizmcimizin, girişimcimizin, çalışanlarımızın emrine vereceğiz. Buradan sesleniyorum, bütün yatırımcılarımız lütfen kamu bankaları onların her zaman yanındadır, emrindedir. Amma kamu bankasından kredi alıp bunu bir başka yere aktarmak suretiyle paradan para kazanma yoluna, yöntemlerine başvuranların da alnını karışlarız. Proje bazlı her türlü yatırıma desteğe varız. Buyursunlar yatırımlarını yapsınlar. TÜSİAD hadi gidin yatırımlarınızı yapın bakalım” dedi.
Antalya Havalimanı kapasite artırımı ihalesine yerli, Fransız, Alman yatırımcılar olduğunu belirterek konuşmasına devam eden Erdoğan, “Türkiye burada. Türkiye çökmedi ya. Ey, TÜSİAD bak Türkiye nerede. Siz hala acaba biz bu iktidarı nasıl indiririz diye bunun hesabını yapıyorsunuz. Bir taraftan da utanmadan sıkılmadan Bay Kemal ile bir araya gelip hala erken seçim konuşuyorsunuz. Boşuna sayıklamayın. Bunlar rüyadır, rüya. Haziran 2023’ü bekleyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
‘BU YOLDAN DÖNÜŞ YOK’
Kurdaki dalgalanmanın yol açtığı belirsizliğin Türkiye’nin gerçek görünümünü yansıtmadığını belirten Erdoğan, “Her şeyden önce vatandaşlarımızın ve firmalarımızın bankalarda yüzlerce milyar dolarlık mevduatı bulunuyor. Yastık altındaki dövizi saymıyoruz bile. Yani aslında ülkemizde döviz kıtlığı değil, döviz bolluğu var. Sorun ekonomik gerekçelere dayanmayan kimi kısa vadeli kazanç gayesi güden, kimi daha farklı amaçlar taşıyan, döviz taleplerinin dönemsel yükselişidir. Döviz alımına yönelik psikolojik eğilim ortadan kalktığında hep birlikte bu bolluğun nimetlerini görmeye başlayacağız. Yine ülkemizde belli kesimlerin dövizdeki yükselişi bahane ederek, ne kurdaki ne küresel mal fiyatlarındaki artışla orantılı olmayan fiyatlandırmalar yapmak suretiyle haksız kazanç peşinde koştuğunu görüyoruz. Birilerinin özellikle canını yakma pahasına bunların da önünü keseceğiz. Dün vesayetle mücadele ederken, darbecilere karşı koyarken terör örgütlerinin başını ezerken, nasıl kimsenin gözünün yaşına bakmadıysak şimdi de ekonomide aynı yöntemi izleyeceğiz. Buradan açıkça ilan ediyorum, her kim kur spekülasyonuyla, fahiş fiyat oyunuyla faiz baskısıyla dünyadaki gelişmeleri ters yüz ederek ülkemizi geçerliliği kalmamış ekonomi modellerine yönlendirerek bizi yolumuzdan döndürebileceğini sanıyorsa yanılıyor. Bu yoldan dönüş yok” ifadelerini kullandı.
‘İLERİDE KEŞKE DEMEMEK İÇİN ŞİMDİ RİSK ALIYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomide sınıf atlayacaksa harekete geçmenin tam vakti olduğunu belirterek, “Ülkemizin ve milletimizin çıkarları, hesaplarımızı seçime kadar değil 2053 vizyonumuza göre yapmamızı gerektiriyor. Biz de öyle davranıyoruz. Dünyanın dengelerinin küresel finans krizi ve adından salgın krizi ile altüst olduğu, ülkemizin altyapısının en uygun şartlara sahip olduğu bir dönemde bu hamleyi yapmayacaksak ne zaman yapacağız? Evet her alanda inşa ettiğimiz güçlü altyapıyla, geniş siyasi etki alanımızla, terörü yenerek sağladığımız güvenlik ortamıyla bu atılımın tam vaktidir. Uzun demokrasi ve kalkınma yolculuğunda cefasını çektiğimiz, son 19 yılda özenle geliştirip büyüttüğümüz ağacımızın artık meyvelerini toplama vaktidir. İleride keşke dememek için şimdi risk alıyoruz. Milletin sancısını, sıkıntısını, derdini küresel para baronlarının çıkarlarına meze etmeye çalışanlara aldırmadan yolumuza devam edeceğiz. Çalışacağız, mücadele edeceğiz, sabredeceğiz ve Allah’ın izniyle başaracağız” diye konuştu.
‘BURS VE KREDİ LİSANS ÖĞRENCİLERİNDE 850 LİRAYA YÜKSELTİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda üniversite öğrencilerine de müjdeler vereceğini belirterek 2022 öğrenim kredisi ve burs fiyatlarını açıkladı. Erdoğan, “Önümüzdeki yıl bu rakamları lisans öğrencilerinde 850 liraya, yüksek lisans öğrencilerinde bin 700 liraya, doktora öğrencilerinde 2 bin 550 liraya çıkartıyoruz. Üniversite harcı ödemeyen, kredi ve burs imkanından faydalanan, barınma ihtiyacını yurtlarımızda karşılayan evlatlarınızdan tek beklentimiz kendilerine, ailelerine, ülkelerine hayırlı birer insan olarak yetişmeleridir. Yeni burs ve kredi rakamlarının öğrencilerimize ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.