Ankara’da DEVA Partili kadınlar Danıştay’a yürüyerek İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için dava açarken Gaziantep DEVA Partisi İl Kadın Politikaları Başkanı Elif Kurt ve beraberindeki heyet Gaziantep Bölge İdare Mahkemesinin önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı okuyan Gaziantep DEVA Partisi İl Kadın Politikaları Başkanı Elif Kurt İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına tepki gösterdi.
DEVA Partili kadınlar olarak geçen hafta başlatılan ‘DEVA Yaşatır’ kampanyası ile birlikte hem ülke genelinde hem de Change.org platformu üzerinden bir imza kampanyası başlattıklarını belirten Kurt, “Bu hukuksuzluğun ve keyfiliğin düzeltilmesi için Danıştay’a dava açıyoruz, eş zamanlı olarak tüm ülkede birçok ilimizde davalar açılıyor, farklı illerimizde birçok kadın vekaletleriyle bu davaya dâhil oluyor” açıklaması yaptı.
Gaziantep’te DEVA Partisi olarak sözleşmenin iptali için dava açtıklarını belirten Kurt, “İstanbul Sözleşmesi aile kurumu ya da geleneksel aile yapısı için bir tehdit değildir. Aksine aile kurumu içinde şiddet gören kadın ve kız çocuklarını koruyan, şiddeti yaşam boyu süren işkence ve kader olmaktan çıkaran bir sözleşmedir. Şiddetin toplum ve aile yapısı içinden arındırılmasını sağlayan koruyan, önleyen mekanizmalar içeren uluslararası uygulanan bir anlaşmadır” dedi.
Türkiye’nin her ilinden aynı açıklamayı okuyarak ortak tepki gösterdiklerini belirten Kurt, “Biz kadına yönelik şiddete sessiz kalmanın, şiddete ortak olmak anlamına geldiğini bilerek; şiddet sustukça çoğalır diyerek, şiddet karşısında susmayacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. Şiddete uğrayan her bir kadının arkasında susmayan DEVA’lı kadınlar olarak duracağımızın bilinmesini istiyoruz. DEVA YAŞATIR diyerek, şiddetsiz bir Türkiye, şiddetsiz bir Avrupa ve şiddetsiz bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.” Açıklamasını yaptı.
Kurt sözlerini şöyle sürdürdü:
“2011 yılında Ak Parti hükümeti tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden şimdi, üzerinden 10 yıl geçmişken, sırf bazı kesimleri memnun etmek adına çekilme kararı verilmesi yersizdir, hukuksuzdur, mesnetsizdir. 10 yıl boyunca yürürlükte kalan bir sözleşmeyi sudan bahanelerle, üstelik usule aykırı olarak geçersiz saymaya kalkmak kimsenin yetkisinde değildir. TBMM’den onaylanarak geçen uluslararası bir sözleşmeden ancak TBMM kararı ile geri çekilmek mümkündür. Çıktık, oldu, bitti açıklamaları tek taraflıdır. Hukuken yok hükmündedir. Biz bugün bu hukuksuzluğun, yok hükmündeki çekilme kararının düzeltilmesi için Danıştay’a davamızı açıyoruz.