Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Mehmet Pamuk, Irak’ın kuzeyinde 12 askerimizin şehit edilmesinin ardında TBMM’de yayınlanan terör bildirisine imza atmayan ve daha sonra yayınladığı bildiride terör örgütü PKK’nın adını kullanmayan CHP’ye sert tepki gösterdi.
Kuzey Irak’taki Pençe-Kilit harekat bölgesinde terör örgütleri tarafından düzenlenen hain saldırıda 12 askerimizin şehit olmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’de AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin imzaladığı bildiri yayınlandı. PKK terör örgütünün saldırılarının “Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ulaşamayacaktır” sözleriyle kınandığı bildiriye CHP ve DEM (HDP) partileri imza atmadı.
PAMUK: CHP’NİN BİLDİRİ SKANDALINA KAMUOYUNDAN BÜYÜK TEPKİ VAR
Kahraman askerlerimizin şehit olduğu hain saldırıların kınandığı bildiriye CHP’nin imza atmaması kamuoyu tarafından da yoğun tepkiyle karşılandı.
‘DESTEK BEYANINDA BULUNMAMANIN GEREKÇELERİ OLAMAZ’
Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Mehmet Pamuk, söz konusu bildiriye imza atmayan CHP’ye çok sert tepki gösterdi.
Pamuk, yaptığı açıklamada, “TBMM’deki siyasi parti grupları milletimizin terör olaylarına karşı ortak hassasiyetini ve kararlı duruşunu yansıtmak amacıyla ortak bildiri yayınlamışlardır. Ancak, son zamanlarda kuruluş ilkelerinden iyice uzaklaşan, Atatürk’ün ilkelerine yabancılaşan, oy uğruna bölücülere adeta göz kırpan CHP, bu bildiriye destek vermekten kaçınmıştır.
Kendi partisinin tabanından da gelen tepkiler üzerine CHP tarafından yayımlanan bildiride PKK’nın adının geçmemesi ise dikkat çekicidir. Terör örgütü PKK’nın TBMM’deki siyasi uzantıları ile samimi pozlar vermekten çekinmeyen CHP yönetiminin ortak bildiriye imza atmayıp münferit bildiriyi yayımlamasının tek sebebi ortak bildiride PKK’nın adının geçmesidir. Bu gerçeği halkımızın bilmesi gerekiyor. CHP yönetimi PKK’ya terör örgütü demekten bile çekinir hale gelmiştir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, CHP’yi de halkımızın vicdanına havale ediyoruz” dedi.
TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELEDE YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATMALI
Pamuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın da belirttiği gibi: PKK-YPG terörü biter. Bunun için Türkiye’nin operasyonel ve taktik mücadeleden stratejik mücadeleye geçmek şarttır. Mevcut durum PKK-YPG’nin lehine gelişmektedir. Bugün K.Irak’ta üssümüzü basan örgüt yarın Türkiye’yi basacaktır.
Türkiye’nin 1996-97 döneminde olduğu gibi stratejik mücadeleye geçip bölgesel savaş dahil (Suriye’yi savaş ile tehdit gibi) her olasılığı hesaplayarak yeni süreç başlatması gerekiyor. Türkiye’nin etrafında her an daralan kuşatmayı yarmak ve hazırlanan saldırıyı engellemek için bu politika zorunluluktur.
Bu amaçla TSK’nın emir-komuta sisteminin yeniden tesisi, askeri hastahane ve askeri yargının tekrar tesisi gerekmektedir.
Önemli bir hususta PKK, Türkiye’yi Ortadoğu’da alana bağlarken, Ermenistan’ın Azerbaycan’a batı desteği ile saldırmaya hazırlanmasıdır.
Türkiye dışarıda ağır bir kuşatma ile karşı karşıya iken AKP, Hüda-Par, CHP ise HDP ile Yanyana görüntü sergilemektedir.
Zafer Partisi yetkin, devleti tanıyan, uluslararası ilişkilere hakim kadroları ile ülkemizi yaklaşan bu büyük badireden çıkarmaya hazırdır. “