CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, partisinin Gaziantep İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarını değerlendirdi.
CHP Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı Fayat Ferhat Alagöz ve CHP Gençlik Kolları yöneticilerinin de katıldığı açıklamada, üniversiteyi kazanmasına rağmen gidemeyen öğrencilere dikkat çeken Öztürkmen, YKS’ye başvuruların ciddi şekilde azaldığını belirterek, eğitim kuruma olan güvenin yok olduğunu belirtti.
Öztürkmen’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Biz, bugün burada Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep Örgütü olarak Gençlik Kollarımız ile beraber üniversite hayali kuran, sınav ve tercih maratonunu geride bırakmış; artık geleceğe umutla bakmak isteyen milyonlarca gencimizin sesi olmak için toplandık.
YKS tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından üniversiteyi kazanan gençler, gelecek kaygısı ve ekonomik belirsizlik dolayısıyla tebrik değil, var olan sorunların çözümlerine destek bekliyor.
YKS’YE BAŞVURU SAYISI DÜŞTÜ
Yapılan analizler, gençlerin üniversitelere yönelik “somut bir beklenti” taşımadığını ve güvenlerinin zayıfladığını ortaya koyuyor. Eskiden yalnızca kontenjan yeterliliğine takılan gençler için güven ve umut faktörleri de kritik hale geldi. Bu nedenlerle YKS’ye başvuran aday sayısı 2024’te 3,12 milyon iken 2025’te yüzde 18 düşerek 2,56 milyon olarak kaydedildi.
Liyakatin yerini torpil algısı alırken üniversiteye girmek artık başarı ölçütü değil, bir başlangıç noktası bile sayılmıyor. Gençler kazandıkları bölümlerin mezunları gibi işsiz kalacaklarını; “Üniversiteyi kazandım ama işimi kazanamayacağım” düşüncesiyle, yola dahi çıkamıyor! Üniversite diplomasının, iyi bir iş ya da yaşam standartlarına ulaşmak için yeterli olmadığının bilincindeler. Gençler, sürekli değişen sınav sistemine rağmen bileğinin hakkıyla girdiği üniversitelerde nitelikli eğitim göreceğine inanmıyor. Ders alacakları akademisyenlerin yetkinliğini sorguluyorlar; öte yandan torpil, sahte diplomalar, liyakatsizlik almış başını gidiyor, mezun olunca işsizlik veya asgari ücret dışında bir seçenek görünmüyor.
ÜNİVERSİTEYİ KAZANIP KAYIT YAPTIRAMAYAN GENÇLER
Ekonomik yük dolayısıyla üniversiteyi kazanan her 100 gençten 40’ı kayıt dahi yaptırmıyor. Bu oran 2022’de yüzde 26,5 iken, 2024’de yüzde 39,3’e yükselmiş durumda. Artan ekonomik zorluklar, eğitim maliyetleri ve torpiller dolayısıyla hak ettiği halde bir işe yerleşememe kaygısı ile geleceğe dair belirsizlik yaşayan gençler, artık üniversiteyi “güvenilir bir gelecek yolu” olarak görmüyor.
KAYIT YAPTIRAN GENÇLER KAYGILI
Üniversiteye yerleşen gençlerimiz büyük bir sevinç yaşarken, aynı zamanda derin bir endişe içindeler. Çünkü bu ülkede artık üniversiteye gitmek sadece bir başarı değil, aynı zamanda büyük bir ekonomik yük anlamına geliyor. CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi’nin 2023 tarihli raporuna göre eğitim masrafları her iki gençten biri için büyük bir sorun teşkil ederken yüksek kiralar ise öğrencilerin yaşadığı barınma krizini derinleştiriyor. Sadece son dört yılda 900 bin’den fazla öğrenci ekonomik nedenlerden dolayı eğitim hayatına son vermiştir. Buna bağlı olarak KYK yurdu çıkmazsa ev kiraları cep yakıyor ya fahiş fiyatlı evlere mahkûm oluyor ya da tarikat yurtlarına mecbur bırakılıyor. Üç bin liralık kredi, temel ihtiyaçları karşılamıyor; ne barınmaya ne yemeğe ne ulaşıma yetiyor. Gençler, kazandı ama okuyamıyor! KYK yurtları yetersiz, burslar yetersiz, yaşam koşulları zor. KYK borçları, barınma ve geçim sıkıntısı gibi ekonomik sorunlar gençlerden geleceğini çalıyor.
MEZUN OLANLAR İŞSİZ KALIYOR
Tüm bu şartlara rağmen “sürekli değişen sistemin elbet düzeleceği umuduyla” borçlanmayla okuyan gençler ise mezun olunca aldıkları krediyi dahi ödeyecek işi bulamıyor; KPSS’ye girip iyi bir derece yapmasına rağmen mülakat torpilinden geçemeyen gençler, intihar ediyor. Gençler, yalnızca kamuda değil özel sektörde dahi liyakatin değil, siyasal bağlantıların ve torpilin işe yaradığından yakınıyorlar. Keyfi uygulanan mülakatlarda akademik yetkinliklerinin değil, siyasal bağlantılarının dikkate alınacağının bilincindeler.
Tüm bunlar beraberinde ülkede AKP iktidarına karşı güven erozyonu almış başını gidiyor. Yandaş kadroların, sahte diplomalıların önünün açılması gençlerin AKP’nin adaletine olan güven duygusunu kökten yitirmesine sebep oldu.
Buradan iktidara açık çağrımızdır:
Anayasa’nın 42. maddesi açık: “Herkes eğitim hakkına sahiptir.” Bu doğrultuda fırsat eşitliğine bağlı olarak eğitim, sosyal adalet ve eşitlikle ilgilidir. Bu hak sadece belli bir sınıfa girebilmekle değil, insanca yaşayabilmekle mümkündür.
1-Cumhuriyet Halk Partisi olarak, üniversiteye yerleşen her gencin barınma, beslenme ve eğitim ihtiyaçlarının devlet güvencesiyle karşılanması gerektiğini savunuyoruz.
2-Devlet yurtlarının kapasitesi acilen artırılmalıdır.
3-Tüm üniversite öğrencilerine karşılıksız eğitim desteği sağlanmalıdır. Barınma ve beslenme, sosyal devlet anlayışıyla ücretsiz ya da minimum maliyetle sunulmalıdır.
4-Öğrencilerin güvenliği ve psikolojik sağlığı için üniversite ortamları denetlenmeli, tarikat ve cemaat baskısına son verilmelidir.
5- Üniversitelere özerklik kazandırılarak liyakatsiz atamalar yapılmamalı; gençlerin üniversitelerde eğitim alacağı akademik kadrolarının niteliklerine önem verilerek eğitim koşulları düzeltilmeli, üniversiteler bilimsel eğitim yuvalarına dönüştürülmelidir.
6-Üniversiteler özgür düşüncenin ve Anayasa’da da yer aldığı şekilde ifade özgürlüğünün alanları olarak korunmalıdır.
7-Devlet üniversitelerine güven azaldıkça boşalan kontenjanlara yönelik somut adımlar atılmalı ve gençliğin sırtını döndüğü sisteme yüzünü çevirmek sorumluluğu hatırlanmalı.
Konfor alanından çıkmayan her siyasetçi, gençliğin yalnızlığına ortak olur. Bu ülkenin gençleri, yalnız bırakıldığını, sadece seçim zamanı hatırlandığını biliyor. “Kazandı da nasıl okuyacak?” sorusunun cevabını veremeyen herkes, o gençlerin yarınlarını çalan düzene ortaktır.
Gençlerin liyakatsizliği değil, emeği savunan; eğitimde adaleti savunan, yanında duran, geleceği için umut inşa edebilen bir iktidara ihtiyacı var!
Bu çocuklar, bizim evlatlarımız. Onlar bu ülkenin geleceği. Onları ya geleceğe güçlü bir şekilde hazırlayacağız, ya da yoksulluk ve umutsuzluk içinde terk edip yalnız bırakacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, gençlerimizin yalnız olmadığını, onların haklı mücadelesinde yanlarında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Gençlerin sesi, bu ülkenin vicdanıdır. O sesi kısmaya çalışanlara karşı biz susmayacağız.”