Suriyeli mülteci çocukların yaşadığı sorunları gündeme getirmek amacıyla tasarlanan 3,5 metre boyundaki Suriyeli bir kız çocuğunu canlandıran ‘Amal’ ismi verilen kukla, 4 ay sürecek ve İngiltere’de sona erecek yolculuğuna Gaziantep’te ilk adımını attı.
Projenin Türkiye yapımcısı The Walk Sanat Direktörü Amir Nizar Zuabi, projenin amacının Amal gibi milyonlarca sığınmacının yolculuğunu uluslararası kamuoyuna taşımak olduğunu söyledi.
Bir otelde düzenlenen basın toplantısına; Projenin Türkiye yapımcısı The Walk Sanat Direktörü Amir Nizar Zuabi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak ve Kültür Yöneticisi Recep Tuna katıldı. Toplantıda proje ilgili yapılacak olan festival ile ilgili bilgiler veren Zuabi, projenin Gaziantep’te başlatılmasının en doğru karar olduğunu ifade etti.
İnsanların Amal’ı gördüğünde verdikleri tepkilerle etkileşime geçmesinin kendilerini çok heyecanlandırdığını ifade eden Amir Nizar Zuabi şöye konuştu:
“The Walk yürüyüş projesi, gezici bir sanat ve umut festivali olarak tasarlandı. Gaziantep’ten attığımız ilk adımlarla başlayan yolculuk 65 kenti ve 8 bin kilometreyi aşarak devam edecek. Türkiye’den başlayan yolculuk Birleşik Krallık’a, 4 ay sürecek bir yolculuk olacak. Yolculuk boyunca karşılaşacağımız sanatsal etkinlikler var. Bu yolculuğun liderliğini yapan 3,5 metre boyunda ve 9 yaşındaki Suriyeli bir kız çocuğunu canlandıran küçük Amal adlı kukla olacak. Bu proje ise bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktı.
Bu proje Küçük Amal, gibi milyonlarca sığınmacının yolculuğunu uluslararası kamuoyunun gündemine taşımak için tasarlandı. Dün gece atılan ilk adımla ilgili çok mutlu olduk. Kukla ile sokağa çıktığımızda aldığımız etkileşim bizim için önemli. Dün gece her şey tiyatro oyunundaki planlı olmayabilir ama çocukların ve insanların Amal’ı gördüğünde verdikleri tepkilerle etkileşime geçmesi bizi çok heyecanlandırdı. Bu konuda ayrıcalıklı hissediyoruz. Gaziantep’in başlangıç noktası olmasının en doğru başlangıç noktası olacağını düşünüyorduk. Dün akşam burada yaşayanlarla birlikte bunu kanıtlamış olduk. Oluşturduğu etkilerden büyük bir memnuniyet duyduk.”