Türkiye’nin en çok ziyaret edilen alışveriş sitelerinden birinde, antika değeri taşıyan eserler satışa sunuluyor. El yazması ve altın varaklı Kur’an-ı Kerim’den İncil’e kadar tarihi eserlere satıcılar, ‘aile yadigarı’ diyerek 250 bin ile 1 milyon 250 bin lira arasında müşteri arıyor. Açıklama kısmında; bazı belgelerin altın varaklı, orijinal ve sayfalarının eksiksiz olduğunu belirten satıcıların alışveriş seçeneği olarak da yalnızca ‘yüz yüze görüşerek’ seçeneğini tercih etmesi dikkat çekiyor.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Suat Ünlü, yazma eserlerle ilgilendiğini ve çok sayıda Kur’an-ı Kerim’i eski Türk dillerine çevirdiğini söyledi. Adalet, kültür ve turizm ile içişleri bakanlıklarının komisyon oluşturup bu belgelerin takibinin yapılması için kanun maddesi oluşturması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ünlü, “8 milyon liraya satılmak istenen Kuran-ı Kerim’in gerçek maliyeti nedir? Bu işleri yapan insanlar bu eserlerin korunması konusunda bilgileri olmadığı için eserler ilerleyen dönemlerde iklim koşulları nedeniyle ortadan kaybolabilir. İnternet ortamında bu eserlerin kolayca satılmaması için devletin denetlemesi lazımdır. Urartular dönemine ait bir eser, eser kaçakçılığına giriyorsa Osmanlı dönemindeki bir Kur’an-ı Kerim de eser kaçakçılığına girmelidir” dedi.
VERGİ KAÇAKÇILIĞI BOYUTU
Prof. Dr. Ünlü, Türkiye’deki yazma eserlerin birçoğunun önceki zamanlarda yurt dışına satılmak üzere kaçırıldığını, bugün Türk kültürüne ait bilgileri içeren Türkiye’ye ve Türki cumhuriyetlere ait eserlerin çoğunun da Almanya, Fransa ve İngiltere’deki kütüphanelerde olduğunu söyledi. İncelemek isteyen akademisyen ya da araştırmacıların bu eserlere ulaşmak için para ödediğini, kimi zaman buna rağmen ulaşamadığını kaydeden Ünlü, şöyle konuştu:
“Bir Türkiye bir de yurt dışı ayağı var bu belgelerin. Eser ne kadar değerliyse yurt dışına gitmesi ihtimali o kadar artıyor. Maddi boyutu da var. Asgari ücretten verginin konuşulduğu bugünlerde 8 milyon liraya belge satan kişiden vergi alınacak mı? Belki de o eser 8 değil 80 milyon liralık. Bu bakımdan değer tespiti yapılmadığı için 80 milyon liralık bir eser de olabilir. 8 milyon liraya satarak bu belgeden devlet 72 milyon zarar etmiş de olabilir.”
‘İNTERNET ORTAMINDA SATIŞLARI KABUL EDİLEMEZ’
Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Başkanı Cemil Karabayram da el yazması, tarihi Kur’an-ı Kerim’lerin etnografik nitelikteki kültür varlığı olarak kabul edildiğini söyledi. Önceki dönem Antalya Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı Taşınmaz Kültür Varlıkları birim sorumlusu olan Karabayram, bu belgelerin korunması ve kesinlikle alışverişinin yapılmaması, ticaret aracı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Karabayram, “Bununla ilgili ciddi bir çalışma yaptık. Satışının yasaklanması için çalışmalar içindeyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı gerçekten güzel çalışmalar yapıyor. Yazma eserlerin korunması için eylem planları uluslararası düzeyde. Bu eserlerin internet ortamında satılması kabul edilemez. Yazma Eserler Daire Başkanlığı çok titiz ve gayretli çalışmalar yürütmesine rağmen maliye ve ticaret bakanlıklarının da bu konuda önlem alması ve ortaklaşa bir kanunun çıkarılması, yazma eserlerin korunmasının milli bir görevimiz olduğu herkesçe bilinmelidir” diye konuştu.
‘100 YIL SONRA BİRÇOĞUNU KAYBEDECEĞİZ’
Kişinin eseri saklama koşullarının da incelenmesi gerektiğini belirten Cemil Karabayram, çıkarılacak yasayla manevi eserlerin korunmasının önemine dikkat çekti. Alışverişlerin de incelenmesi gerektiğini anlatan Karabayram, “100 yıl sonra bu eserlerin birçoğunu kaybedeceğiz” dedi.
Ticaretin, alım satımın özel yasa ile koruma altına alınması, satan el ile alan elin yeni mevzuatla düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Cemil Karabayram, “Ayrıca bu kadar değerli taşınır kültür varlıklarının nasıl muhafaza edildiğinin, eserin hangi iklimsel koşullarda kaldığının araştırılması gerekir. Kıymet biçemeyeceğimiz bu eserlere fiyat biçiyorlar. Bu durum da bizi derinden etkilemektedir” diye konuştu.
YATIRIM İÇİN SATIYORMUŞ
Öte yandan ilanların birçoğunun aramaya kapalı olduğu dikkat çekerken, yalnızca mesajlaşma ile iletişim kurulabiliyor. Telefonla ulaşılan D.Ç. isimli satıcı, 18’inci yüzyıldan beri aile üyelerine ait olduğunu belirttiği Kur’an-ı Kerim’den dünyada yalnızca 5 tane bulunduğunu kaydetti. D.Ç., orijinal ama el yazması olmayıp baskı ile imal edildiğini söylediği Kur’an’ı okumak için merceğinin de yanında olduğunu belirtti. D.Ç., “Annem ve babama ailemizden yadigar olarak kaldı. Onlar da bu tarihi eseri satıp yatırım için sermaye olarak kullanmak istiyorlar. Pazarlık yüz yüze görüşünce olabilir” dedi.
D.Ç., satış fiyatını ise 750 bin lira olarak belirledi.
Mesaj gönderilerek ulaşılan başka satıcı F.Y. ise 1 milyon lira değer biçtiği İncil’in altın kaplama yazıları ve ceylan derisinden koruması olduğunu belirtti. İncil’in, dedelerinden kaldığını aktaran F.Y., mesajda “Şehir dışındayım. Gelince yüz yüze görüşerek kitabı gösterebilirim” dedi.
F.Y., fiyatta pazarlık olup olmadığı sorusuna ise ‘Sizin verdiğiniz fiyat nedir?’ karşılığını verdi.