Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararı açıklayınca Wikipedia açılacaktır.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, televizyon, gazete ve ajansların Ankara temsilcileriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Gül, İran ile ABD arasındaki gerginlik ve Libya konusuna değinerek, “Bölgede daha fazla gözyaşı ve kan görmeye tahammülümüz yok. Umarım bu gerginlik diplomatik kanallar açık tutularak daha büyük bir çatışmaya dönüşmez. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukukun gerektirdiği adımları atıyoruz. Bu çerçevede hem ekonomik çıkarlarımızı korumak için hem de insani sorumluluğumuzun gereği olarak Libya halkının meşru temsilcisi olan Ulusal Mutabakat Hükümetinin çağrısına olumlu cevap verdik. Türkiye olarak; biz dünyanın neresine gidersek gidelim huzur ve barış götürdük. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukukun gerektirdiği tüm adımları attık. Türkiye, tarih boyunca hukuk dışı hiçbir yola tevessül etmemiştir” ifadelerini kullandı.
‘İHLAL SAYISI 140’TAN 96’YA GERİLEMİŞTİR’
Bakan Gül, yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, “2019 yılında bir önceki yıla kıyasla ihlal sayısı 140’tan 96’ya gerilemiştir. Bu sayı, adil yargılanma hakkında 53’ten 15’e, tutuklamayı da içeren özgürlük ve güvenlik hakkında 29’dan 9’a, dernek kurma ve toplantı özgürlüğünde, 11’den 2’ye düştü. Yine, 2019 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı. Derdest dosya sayısı ise tüm zamanların en düşük miktarı olan 680’e geriledi” dedi.
‘210 MİLYON LİRA TASARRUF YAPILDI’
Yargı reformu paketiyle yapılan reformlara değinen Gül, 2019 yılının tamamında 18 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapıldığını belirterek, “Bu çerçevede 210 milyon lira tasarruf yapılmış ve bu para devletin ve dolayısıyla vatandaşlarımızın cebinde kalmıştır. Ayrıca 700 bin ton kâğıt tasarrufu sağlayan çevreci uygulama sayesinde 11 binden fazla ağaç kesilmekten kurtarılmıştır” dedi.
2019 yılında iş hukuku alanında 391 bin uyuşmazlıkta arabulucu görevlendirildiğini de belirten Gül, bu uyuşmazlıkların 230 bininin anlaşmayla sonuçlanmasıyla, 400 iş mahkemesinin 1 yılda bakacağı dosyanın arabulucu yöntemiyle sonuçlandığını vurguladı. Gül, 2019 yılında ticari uyuşmazlıklarda 149 bin dosyanın arabulucuya sevk edildiğini de belirterek, “Bunların 76 bini anlaşmayla sonuçlanmıştır. Eğer bu uygulama olmasaydı 60 ticaret mahkemesi 2019 yılı boyunca bu dosyalarla meşgul olacaktı” ifadelerini kullandı.
‘YARGI EMİR ALMAZ’
Gül, özgürlük ve güvenlik dengesinde, birini diğerine tercih etmeden yola devam edeceklerini belirterek, “Terörle mücadelemiz bu dengeyi koruyarak sürecektir. Yargı bu mücadeleyi, toplumun güven duygusunu, adalete olan inancını korumak zorundadır. Yargı hiçbir yerden ve hiçbir kimseden emir almaz. Yargının emir alacağı tek yer; Anayasa ve kanunlardır. Yargı, hiçbir ideolojinin, şu ya da bu grubun değil, sadece hukukun emri altındadır. Bu anlayışa aykırı her türlü girişimin karşısında olacağımız da bilinmelidir” dedi.
FETÖ İLE MÜCADELE
Devletin FETÖ’den arınma sürecinin milletin hem bağımsızlığı hem de egemenliği için önemli olduğunu vurgulayan Gül, “Bu mücadeleyi taviz vermeden kararlılıkla sürdürüyoruz. Fiili darbe davalarında 289 davadan 272’si tamamlanmıştır, 17 dava derdest durumdadır” dedi. FETÖ ile mücadelede herkesi bir torbaya doldurmanın mücadeleyi sulandıracağını vurgulayan Gül, “Bu en çok da FETÖ’yü sevindirir. Biliyorsunuz bu kripto örgüt, mücadelenin sulanması için binlerce masum insanın yaftalanmasını göze almıştı. Morbeyin listemiz bu alçakça girişimi ortaya koymuştu. Binlerce masum vatandaşımızın Bylock tuzağına bu örgüt tarafından düşürüldüğünü gördük, üzerine gittik. Dolayısıyla mücadeleyi hukuka uygun yürütmek, lekelenmeme hakkına en büyük özeni göstermek en çok FETÖ’yü üzer. 2019 yılında Türkiye genelinde 176 bin 380 ihbar dosyası açıldı. Bu dosyalardan 119 bin 636’sında soyut ve mesnetsiz iddia nedeniyle soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi” diye konuştu.
‘HEDEF SÜRELERE UYULMA ORANI YÜZDE 74’
Bakan Gül, geciken adaletin, adalet olmadığını ifade ederek, “İşte bunun için 2019 yılının başında adli işleyişe hedef süre uygulamasını getirdik. 2019 yılında soruşturma aşamasında hedef sürelere uyulma oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti. Bu oran, hukuk mahkemelerinde yüzde 82, ceza mahkemelerinde yüzde 84 ve idari yargı mahkemelerinde yüzde 86’yı bulmuştur. Bu uygulama, yargı mensupları tarafından memnuniyet verici bir duyarlılıkla sahiplenilmektedir” dedi.
KADINA KARŞI ŞİDDET GENELGESİ
Gül, Aile Bakanlığı’nın yürüttüğü 6284 sayılı kanun uyarınca kadına karşı şiddetle etkin bir şekilde mücadele etmek amacıyla genelgeyi güncellediklerini belirterek, “Hakimler Savcılar Kurulu da bu çerçevede ihtisas mahkemelerinin işleyişini düzenleyen bir karar aldı. Cumhuriyet Başsavcılıkları bünyesinde Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Büroları Türkiye genelinde yaygınlaştırılacak. Eylemle orantılı koruma tedbirlerine başvuru konusu değerlendirilecek, mağdurun daha önce başka şikayetinin bulunup bulunmadığı mutlaka kontrol edilecek. Süregelen şiddet vakalarının tespiti halinde şüpheli hakkında zincirleme eylemlerle orantılı koruma tedbirlerine başvuru konusu da göz önünde bulundurulacak” ifadelerini kullandı.
‘YARGI SUÇA BAKAR, AYIRIM YAPMAZ’
Bakan Gül, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. Bakan Gül, FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin mücadeleyle ilgili, “FETÖ terör örgütüne üyelik anlamında suç işleyen kim varsa kimsenin bu konuda bir bağışıklığı yoktur. Herkes nerede olursa, hangi ayağında olursa olsun yargı ve ilgili bütün kurumlar bu mücadeleyi vermektedir. AK Parti kesin bir şekilde bu ayrımı yapmıştır. Yerel seçimlerde aday sürecinde AK Parti her yönüyle büyük bir titizlikle bunları araştırıp, tasfiye etmiştir. Ama örgütün kendisi kripto. Yargı nerede olursa olsun suça bakar, fiile bakar, bu konuda asla bir ayırım yapmaz” dedi.
‘ÖMÜR BOYU NAFAKA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL’
Süresiz nafaka uygulamasında bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Bakan Gül, bu konuda çalışmaların sürdüğünü kaydederek, “Nafaka, ciddi mağduriyetlerin yaşandığı bizlere de iletilen bir konu. Yani ömür boyu bir nafaka gerçekten bir taraf için eziyet. Ömür boyu nafaka sürdürülebilir bir konu değil. Çok çalışmalar yapıldı, öneriler getirildi. Bu konuda birçok alternatif olabilir. Belli süreler konulabilir, hakimin takdirine bırakılabilir. Bunların hangisi mümkün, ne şekilde olabilir tabi Meclis’in takdirinde olabilecek bir konu; ama bu sorunun bir şekilde iletildiği de bir vaka. Bu sorunu çözerken aldığı 300-400 lira ile hayatını sürdüren bir kadını da mağdur etmemek lazım. Yani sorunu çözerken ayrıca bir mağduriyetin oluşmasına da izin verilmemesi gerekir” diye konuştu.
WIKIPEDIA KARARI UYGULANACAK
Anayasa Mahkemesi’nin Wikipedia’nın erişime açılmasına yönelik kararını değerlendiren Bakan Gül, “Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. Ancak, gerekçeli kararını henüz yayınlamadı. Gerekçeli kararı yayınlayınca elbette ki Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır, karar uygulanacaktır” dedi.
‘ELEKTRONİK TEBLİGAT NUMARAMI ALACAĞIM’
2020 yılında elektronik tebligat uygulamasıyla tebligatların kişinin eline ulaşmaması sorununun da aşılacağını anlatan Bakan Gül, herkesin TC kimlik numarası gibi bir elektronik tebligat numarasının olacağını, mail ve mesaj yoluyla kişilere tebligatların ulaştırılacağını kaydetti. Gül “Bu mesajın gelmesinden 5 gün sonra tebligat yapılmış sayılacak ve 7 iş gününde işlemler başlatılacak. Ben de ilk iş başvurup elektronik tebligat numaramı alacağım” diye konuştu.
‘KIZIMIZIN YÜZÜNE KEZZAP ATILMADAN ÖNLEMEK LAZIM’
Adalet Bakanı Gül, kadına yönelik şiddet konusunda yargının çok titiz davranmasına rağmen bu konunun asıl olarak şiddetin kaynağında önlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Bakan Gül, “Vicdana uygun kararlar verilmesi ortak beklentimizdir. Yargı bir iş meydana geldikten sonra devreye giriyor. Bizim yapmamız gereken asıl bu suç oluşmadan önlemektir. Bir erkek bir kadına neden şiddet uygular, buna çare bulmak gereklidir. Tedbir kararına rağmen şiddetin önlenemediği oluyor, kızımızın yüzüne kezzap atılmadan önlemek lazım. Başta Aile Bakanlığı olmak üzere tüm kesimlerin üzerinde çalışması gereken bir konu bu” ifadelerini kullandı.
YARGIDA YENİ DÖNEM
Yargıda 2020 yılının, 2019’da alınan kararların uygulanacağı bir yıl olacağını anlatan Bakan Gül özellikle hakim ve savcı yardımcılığının önemine dikkat çekti. Hakim ve savcıların yanlarında 1 yıl boyunca verilen kararların süreçlerini takip edecek olan yardımcılar için uygulama cezaevleri de oluşturulacağını söyledi. Bakan Gül “Böylece verilen hapis cezalarının nasıl uygulandığını, cezaevlerinde bir günün nasıl geçtiğini görecekler. Hakimlerin kasıtlı bir şekilde suç işleme amacıyla yapmış oldukları yargısal işlemlerinden dolayı bir sorumlulukları var. Bunun mahkeme kararıyla ilgili tespiti konusunda bir düzenleme var. Hakim ya da savcının yargısal faaliyetlerinde bir suç varsa, bu mahkeme kararıyla tespit ediliyorsa, hakim bundan sorumsuzdur diye bir düzenleme yok, yine sorumludur, yargılanıp ceza alabilir” diye konuştu.