Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Suriye Masası Başkanı Celal Kadooğlu, ABD’nin ardından Avrupa Birliği’nin de Suriye’ye uyguladığı ekonomik yaptırımları kaldırma yönünde adımlar atmasının, iş dünyası ve ihracatçılar tarafından memnuniyetle karşılandığını belirtti. Kadooğlu, “Suriye’ye ihracat gıda sektörü özelinde güçlü bir ivme kazandı” dedi.
SURİYE’YE İHRACAT 4 AYDA YÜZDE 36,7 ARTTI
Türkiye’den Suriye’ye yılın ilk 4 ayında 669 milyon 661 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu’nun yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’den yılın ilk 4 ayında Suriye’ye ihracat geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 36,7 arttı.
Kadooğlu’nun verdiği bilgiye göre; Geçen yılın ocak-nisan döneminde Suriye’ye 489 milyon 837 bin dolar ihracat yapılırken, 2015’in ilk 4 ayında bu rakam 669 milyon 661 bin dolara yükseldi. Nisan ayı ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57,6’lık artışla 162 milyon 109 bin dolar olarak gerçekleşti.
YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASI MEMNUNİYET VERİCİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Suriye Masası Başkanı da olan Celal Kadooğlu, ABD’nin ardından Avrupa Birliği’nin de Suriye’ye uyguladığı ekonomik yaptırımları kaldırma yönünde adımlar atmasının, iş dünyası ve ihracatçılar tarafından memnuniyetle karşılandığını söyledi.
Bu gelişmenin sadece Suriye’nin yeniden inşası değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki ekonomik ve diplomatik rolü açısından da önemli fırsatlar sunduğunu kaydeden Kadooğlu, yaptırımların kaldırılmasının Suriye’nin ekonomik toparlanma sürecinde tarihi bir dönüm noktası olacağını ifade etti.
ETKİLERİNİ EN KISA SÜREDE GÖRECEĞİZ
Türkiye’nin, sürecin başından beri izlediği yapıcı ve çok boyutlu diplomasinin meyve vereceğini düşündüğünü vurgulayan Kadooğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye yeni dönemde bölgesel istikrarın tesis edilmesinde ve Suriye’nin yeniden inşasında kilit rol oynayacak ülkelerin başında geliyor. Bu insani ve siyasi bir sorumluluk olmasının yanında, bize ekonomik ve stratejik bir imkân sunuyor. Terörsüz Türkiye hedefiyle, doğu ve güneydoğu bölgelerimizde artan güven ortamı, kalkınma hamlelerine zemin hazırlayan bir gelişme. Yeni dönemde Suriye’de enerji, altyapı, sağlık, eğitim, inşaat ve gıda gibi temel alanlarda büyük yatırım ve tedarik ihtiyacı doğacaktır. Türkiye’nin başından beri izlediği yapıcı ve çok boyutlu diplomasi de mutlaka meyvelerini verecektir. Uluslararası yaptırımların gevşemesiyle birlikte piyasalarda oluşan güven ortamının ve ticaret kanallarının yeniden açılmasının etkilerini kısa sürede göreceğiz. Firmalarımız özellikle lojistik avantajları ve bölgesel uzmanlıklarıyla bu sürecin doğal partneri olmaya hazırlar. Türkiye ile Suriye arasında artacak ticaret, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerin de daha güçlü bir zemine oturmasına katkı sağlayacaktır.”