İdrar kaçırma artık çocukların kaderi değil

0
268

Toplumda alt ıslatma olarak da bilinen idrar kaçırma sorununa, özellikle çocuklarda çok sık rastlanıyor. Üstelik alt ıslatma, bazı çocuklarda hem gece hem gündüz meydana gelebiliyor. Çocukluktan itibaren baş gösteren bu sorunun tedavi edilmezse daha büyük sıkıntılara yol açabileceğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Fizyoterapist Öğr. Gör. İlknur Atkın “İleriye dönük psikolojik sorunlar, hem çocuk hem aile açısından yıpratıcı bir süreç oluşturabilir” dedi.

İDRAR KAÇIRMA ÇOCUĞUN SOSYAL HAYATINI ETKİLİYOR

Çocuklarda idrar tutma alışkanlığının, tuvalete yetişemeden altına kaçırma, sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonları gibi nedenlerle büyük sıkıntılar meydana getirebileceğini ifade eden Fizyoterapist Atkın, “İdrar kaçırmayla beraber bazı çocuklarda dışkı kaçırma da meydana gelir. Özellikle okul döneminin başladığı bu zamanlarda, veliler stres duyabilir. Okula yeni başlayan çocuklar, okula alışkın olmadıkları için özellikle idrar kaçıran çocuklarda bu durum biraz daha zorlayıcı olabilir. İçine kapanık olan çocuklar, bütün ders boyunca idrarını tutma sonucu tuvalete yetişememe, tuvalete gitmek için izin alamama gibi nedenlerle idrar kaçırabilir. Ya da daha ileri sorunları olup idrarının kontrolünü yapamayan çocuklarda bu durum meydana gelebilir. İdrar kaçıran çocuklarda kaygı oranı yüksek olduğu için, kokudan ötürü arkadaş olmak istememe, kendini derse tam verememe gibi psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olur” diye konuştu.

ÇÖZÜM: MESANE VE BAĞIRSAK EĞİTİMİ

“Eğer çocuk okul çağına gelmesine rağmen hala idrar kaçırıyorsa önce bir hekime muayene ettirilmelidir” diyen Fizyoterapist Atkın, “Sağlıklı çocuklarda gündüz 2-4 yaşında, gece 3-5 yaş aralığında idrar kontrolünü sağlamasını bekleriz. Hekim tarafından yapılan testler ve muayene sonunda da idrar kaçırma sorununun altında yatan sebep bulunur. Günümüzde gelişen imkanlar sayesinde artık idrar kaçırma bir kader değil. Özellikle fizik tedavi ve rehabilitasyon ile çocuklarda idrar kaçırma sorunundan kurtulma şansımız var. Pelvik taban fizyoterapistliği olarak gelişen bu alanda, fizyoterapistler çocuklara mesane ve bağırsak eğitimi veriyor. Bu eğitimde çocuğa alt grup kaslarını kuvvetlendirecek spesifik egzersiz programı uygulanıyor. Ailenin de bu sürece eşlik edip çocuklarının yanında olması büyük avantaj sağlıyor. Yapılan egzersiz programı ev ödevi haline getirilirse daha hızlı ve kesin sonuç elde ediliyor” ifadelerini kullandı.

Çocukların sağlıklı mesane ve bağırsağa sahip olmasının ileriki yaşam kaliteleri açısından önem taşıdığını da sözlerine ekleyen Fizyoterapist Atkın, “İdrarını çok tutan, tuvalete gitmeyi erteleyen çocuklar ileriki zamanlarda pelvik taban kaslarının fonksiyonunu bozar. Aileler bu durumu önemsemeli ve hemen önlem almalı. Böylelikle çocuk sosyal hayatında daha rahat ve güvende hissedebilir” dedi.

Kaynak : DHA selin.gursel@dha.com.tr (Selin Gürsel)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz