Kardiyoloji uzmanından sigara uyarısı!

0
196

Medical Point Gaziantep Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Aksoy, anjiyografinin işinde uzman bir doktor tarafından profesyonel şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek, “Birçok merkezde modern teknolojiyle ve deneyimli kardiyologlar bu işlemi başarıyla yaptığı için deneyimsizliğe bağlı risk durumu geçmişte kalmıştır” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Aksoy, anjiyografi veya anjiyo işlemi hakkında bilgi vererek, anjiyo ile damarda bir darlık, tıkanıklık olup olmadığı hakkında net olarak bilgi edinilebildiğini ve bu şekilde, hem teşhis hem tedavide izlenilecek yöntemin belirlendiğini söyledi.
Anjiyo yönteminin uygulanması için hastalığı işaret eden en önemli belirtinin göğüs ağrısı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aksoy, “Bu durumda iki farklı yaklaşımla koroner anjiyografi yapılmasını önermekteyiz. Uzman hekim gözetiminde muayene edilen hastada, kalp krizi riski gibi bir faktör tespit edildiğinde bazı testlere gerek duymadan doğrudan anjiyografi yapılabilmektedir. Akut kalp krizi sırasında da direkt olarak anjiyografi uygulanmaktadır” diye konuştu.
Prof. Dr. Aksoy, Burada hedeflenenin kalp damarlarının görüntülenmesinin ötesinde, tıkalı damarı zamanında tespit ederek kalp krizini durdurmaya yönelik damarların açılması işleminin gerçekleştirilmesi olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
“Balon anjiyo plasti ve stentleme işlemi de anjiyografi ile birlikte gerçekleştirilerek kalp krizi başladıktan sonra ilk iki saat içinde durdurabilmektir. Bu şekilde hem ölüm riski en aza indirgendiği gibi, hasta uzun dönemde geçirmiş olduğu kalp krizinin etkilerinden kurtarılmış olmaktadır. Hastanın şikayetlerini dikkate alarak durumun daha az ciddi olduğu düşünüldüğünde ikinci yönteme başvurulmaktadır. Hasta belli bir eforla göğüs ağrısından muzdarip ise bu durumda kalp damarlarında bir problem olduğundan şüphelenilmektedir. Burada durum çok acil olmadığı için koroner anjiyografi kararı efor testi sintigrafi (talyum testi olarak da bilinir) gibi bazı ön testlerle yorumlanmaktadır. Bunlar temel anjiyografi yapılmasına gerek olup olmadığını ortaya çıkaran testlerdir. Bu testlerde kalpte kanlanma yetersizliğine ait bulgular varsa bu hastalara anjiyografi tavsiye edilmektedir.”
“KALBİNİZİ KORUMAK İÇİN SİGARAYI BIRAKIN”
Prof. Dr. Aksoy, kasıktan yapılan yöntemde işlem sonrasında 5 ile 6 saat yatakta istirahat etmenin kanama kontrolü açısından hayati öneme sahip bir durum olduğuna dikkat çekti.
Bilekten yapılan anjiyonun (radial anjiyo) avantajının da işlem sonrası hastanın daha kısa sürede taburcu edilebilmesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Aksoy, “Anjiyografi işinde uzman bir doktor tarafından profesyonel bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Birçok merkezde modern teknolojiyle ve deneyimli kardiyologlar bu işlemi başarıyla yaptığı için deneyimsizliğe bağlı risk durumu geçmişte kalmıştır. Bazı hastalar komplikasyon denilen istenmeyen durumların ortaya çıkması açısından daha riskli grupların başında yer almaktadır. Bilhassa 75 yaşın üzerinde damar kireçlenmesi yoğun olduğu için başlangıç kısmından kalbe kadar ulaşan damar yollarında kireçlenme de risk faktörüne neden olmaktadır. İkinci riskli grup vücut kitlesi düşük zayıf ve kısa boylu kadınlardır. Bunun dışında obezite ve şeker hastaları risk grubunda bulunabilmektedir. Yapılan işlemin gereği ne kadar acilse (akut kalp krizi gibi) riski de o kadar yüksektir. Acil girişimlerde tıkalı damar açılması hayat kurtarıcı olduğundan daha riskli olmasına rağmen sağ kalım oranını artıran bir faktör olarak anjiyografi yapılır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Aksoy, Medical Point Gaziantep olarak üç boyutlu görüntülemeyi bölgeya sunduklarını, bunun hem teşhisin daha doğru bir şekilde yapılmasında hem de sorunlu bölgeye anında müdahale imkanı sağlayarak en etkin tedaviyi gerçekleştirmede önemli olduğuna vurgu yaptı.
Kalbi korumak için sigarayı bırakmanın oldukça önemli olduğuna işaret eden Aksoy, “Kolesterol seviyesinin risk düzeyinin altında olmasına dikkat edilmelidir. Haftanın en az 4 günü egzersiz yapılmalıdır. Fazla kilolardan kurtulmak ise yaşam kalitesini artıran bir faktördür. Dengeli ve sağlıklı beslenmek oldukça etkilidir. Bunların dışında aileden gelen genetik faktörler, yaş ve kalp krizi riski ise ne yazık ki değiştirilemeyecek faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Şeker hastalığı olanlar hiçbir şikayetleri olmasa dahi kalp damar hastası olarak kabul edilmektedir. Her şeker hastası kalp krizi geçirmiş bir kişi gibi, kalp hastalığına bağlı ölüm riski taşımaktadır” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz