Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İslim Arıkan, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü, dünyanın her yerinde kadının anıldığı, sorunlarının çeşitli platformlarda tartışıldığı bir gündür. 8 Mart, kadının erkeğe karşı mücadelesinin günü değildir” dedi.
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Arıkan, kadınların her geçen gün gittikçe güçlenerek, hayatın içinde çok daha fazla yer almaya başladığını memnuniyetle gördüklerini belirtti.
Arıkan, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“İster kariyer yapsın, ister evinin ailesinin işleri ile meşgul olsun, ister ikisini birlikte yürütsün, yeter ki kişi isteyerek yapsın, kadınlarımıza bu ortam sağlansın. Çünkü bunlar birbiri ile çatışan konular değillerdir.
Dengeleri değiştirebilecek, kitleleri yönlendirebilecek, saygı duyulan birçok ilim insanı, hayırsever, yardımsever kadınlarımız bulunmaktadır. İş dünyasında, siyasette, STK’larda, sanat dünyasında başarılara imza atmış birçok rol model kadınlarımız bulunmaktadır.
Evet, kadın- erkek arasında farklılıklar vardır ama farklılıkları ayrıcalık ve üstünlük olarak algılamak doğru değildir. Bu farklılıklar denge unsurudur. Kadın ve erkek bir bütünün iki eşit yarısıdır. Aynı işi yapanlara eşit ücret, insanca muamele talepleri son derece insani bir taleptir.
Teknoloji çağında, dijital dünyanın hakim olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Kas gücünün yerini, bilgi gücü almıştır. Gücün ana kaynağının bilgi olduğu bir ortamda, kadın ve erkeğin birçok başarılı çalışmalarına şahitlik ediyoruz. Dijital dünya ile kadın ve erkeğin eşit değerlendirildiğine şahit olacağız.
Ülkemizde değişimleri görüyoruz. Son dönemlerde girişimcilik destekleri, mikro krediler, siyasi kontenjan, yönetim kurulu kontenjanları gibi eşitliği sağlamak adına pozitif ayırımcılığın sağlanmasını önemli buluyoruz. Aslında pozitif ayırımcılık da kadının güçsüzlüğünü tescil eden bir düşüncedir ancak bu bir geçiş formülü olarak görülebilir. Esas olan kadının başarmasını engelleyen faktörleri ortadan kaldırmaktır. Bu yapıldığı takdirde zaten pozitif ayırımcılığa gerek kalmayacaktır.
Ancak Ülkemizde, maalesef erkek çocukları ile kız çocuklarının yetiştirilmesinde büyük bir eşitsizlik devam etmektedir. Erkeklere alabildiğince özgürlük sağlanırken, kız çocuklarına ise engel konulmaktadır. Ve bunu maalesef çoğunlukla Anneler yapmaktadır. Çocuk bu baskılı ortamda yetişince, bu kültürel yapıya teslim olmakta ve özgüvenini kaybetmekte, hedeflerine ulaşamamaktadır. Okur yazarlık oranının artması, eşit eğitim hakları ile bu sorunun çözüleceğine de inanıyoruz.
Yasalar yeterli olmasına rağmen, Ülkemizde maalesef kadına yönelik şiddet konusunda da kötü bir imaj bulunmaktadır. Bunu aşmak için zihniyet dönüşümüne ihtiyaç vardır.
Tarih boyunca Osmanlı kadını da, Cumhuriyet kadını da zor şartlar altında mücadele etmiş, özverilerle tarihteki sayfalarda yerini almıştır. Bugünün Türkiye’sinde de durum farklı değildir.
Kadınların omuz vermediği bir demokrasi mücadelesinin başarıya ulaşması mümkün değildir.
Kadına yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Kadın varsa demokrasi vardır.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta şehit ve gazi annelerimiz, eşleri, kardeşleri olmak üzere tüm şehit ve gazi ailelerine sabır diliyor, saygılarımızı iletiyoruz.
Savaş ve zorunlu göçlerde hayat mücadelesi veren tüm kadınlarımızın, çocuklarının en temel insan haklarından mahrum olmamalarını diliyoruz.
Nesillere şefkati, vicdanı, merhameti veren, dünyayı güzelleştiren tüm Kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününüzü kutluyoruz.”
