PARADOKS

Eline kağıt kalem alan toto oynar gibi yazıp çiziyor. Ellerinde dayanak olmadan kulaktan dolma bilgilerle falanca ilçe başkanı gidecek, filanca kalacak, falanca il başkanı olacak filanca olmayacak… Dilin kemiği olmadığı gibi kaleminde kemiği yok. Özellikle sosyal medya üzerinden duyduğunun üzerine on ekleyip gerçekmiş gibi yazanlardan, bir konuşmayı oradaymış gibi aktaranlara kadar, ilgili ilgisiz herkes yazıp çizip, konuşuyor.
Siyaset yapan herkesin bir hedefi vardır. (Olmalı da, olmaması enteresan olur.) İl Başkanı olmaktan tutunda, İlçe Başkanı olmaya kadar. Belediye Başkanı olmaktan, Milletvekili olmaya kadar. Çıkarsınız, çalışırsınız, çabalarsınız, mücadele edersiniz, içinde bulunduğunuz partiye bir değer katar, bir varlık gösterir herhangi bir koltuğa talip olursunuz. Bununla ilgili olarak işleyişin nasıl olduğuna dair parti tüzüğü vardır. Ona göre hareket eder, rakiplerinizle o arenada mücadele edersiniz. Demokrasinin gereği de bunu gerektirir.
Ama siz bu mücadele platformunu başka mecralara kaydırır, türlü ayak oyunları ve entrikalarla, bel altı vurmaya başlarsanız o başka bir şeye dönüşür. Dönüşen her ne ise günü gelir ilk sizi yer. Siyaset yaparken kullanmanız gereken şey; tatlı diliniz, kıvrak zekanız, yürekten gelen samimiyetiniz.
Entrika yapmaya çok merakınız varsa bunu siyaset arenasında değil Yeşilçam filmlerine senaryo yazarak kendinizi tatmin edebilirsiniz.
Bir yerlere gelmek için bir başkasının gözyaşlarından, mutsuzluğundan kendinize merdiven yapıp, sırtlarına basıp gelmeye çabalamayın.
Bir koltuğa kurmaca senaryolarla, iftiralarla, yalanlarla oturacaksanız; O zaman ilk taşı en günahsız olanınız atsın.
GENETİK
Marmaray yapılacak ‘’istemezük’’
Üçüncü havaalanı yapılacak ‘’istemezük’’
Kanal İstanbul yapılacak ‘’istemezük’’
Şehir Hastaneleri yapılacak ‘’istemezük’’
Hızlı Tren yapılacak ‘’istemezük’’
Yerli otomobil üreteceğiz ‘’istemezük’’
Savunma Sanayimizi geliştireceğiz ‘’istemezük’’
Zeytin Dalı Harekatı yapacağız ‘’istemezük’’
Barış Pınarı Harekatı yapacağız ‘’istemezük’’
Libya’ya asker göndereceğiz ‘’istemezük’’
Asırlar geçiyor, rejimler değişiyor…
Lakin eski alışkanlıklar kolay değişmiyor..
Sanki genetik bir vaka gibi yapışıp kalıyor..
HOŞGÖRÜ
Eğer Diyanet İşleri Başkanı aynı şeyi yapsaydı başta Türkiye de olmak üzere pusuda bekleyen İslam karşıtları yeri yerinden oynatırdı. Özellikle Avrupa ve ABD’de İslamofobi alır başını gider, gereksiz yakıştırmalar, ilgisiz bağlantılar kurulur, yazar çizer takımı işe koyulur aşağılayıcı karikatürler çizerlerdi.
Evet, ‘’bir yanağına tokat atana diğer yanağını uzat’’ diyen Hristiyan aleminin lideri Papa Francis, Aziz Petrus Meydanı’nda kendisini elinden çeken kadına gösterdiği tepki ve eline vurması olayından sonra şunları söylemek istiyorum; Cumhuriyet tarihindeki en rahat dönemlerini yaşadıklarını söyleyen Ermeni Patriği Sahak Maşalyan’ın ifadesi ve on gün kadar önce Gaziantep’te 40 yıl sonra sinagogun
Yeniden açıldığı Türkiye’den tüm İslamofobicilere iyi bir ders olsun