Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Dr. Samet Bayrak, İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışma Grubunun yaptığı toplantıda deprem sonrası enkaz kaldırma çalışmalarında oluşan asbest ve hava kirliliği konusunda hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı ve önemli uyarılarda bulundu.
Kent Konseyi Başkanı Dr. Samet Bayrak, raporda; Özellikle enkazda oluşan asbest ve tozun akciğer hastalıkları ile akciğer kanserine yol açabileceği vurgulandığını ifade ederek, bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye etti.
Dr. BAyrak, yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı:
İŞTE O AÇIKLAMA
Asbest Nedir? Asbest ya da amyant, lifli yapıda olup ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere karşı dayanıklı fakat kanserojen bir mineraldir. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinir.
Asbest “aktoprak” geleneksel olarak kırsal kesimde sıva, çatıların ısı ve su yalıtımı, ocakların yalıtımı gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmıştır. Ev içinde sıvanın dökülmesi, ev dışında ise doğa olayları nedeniyle sıvanın ya da çatının bütünlüğünün bozulması sonucu havaya karışan asbest liflerinin solunması sonucu, asbeste maruz kalınabilmektedir.
Asbest: tekstilde, saç, boru üretiminde, inşaat malzemeleri endüstrisi, boya dolgusu, dolgu materyalleri, sentetik reçine kompresyon kalıp materyalleri, termoplastikler, kauçuk ürünlerinde, ısı, ses ve yangın gibi izolasyon endüstrisinde, gemi yapımı ve vagon üretiminde, fren, debriyaj, balata sistemleri ile kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır.
Asbest’in Genel Özellikleri
- Yüksek derecede ısıya, aşınma ve paslanmaya karşı dayanıklı
- Erime noktası 1200°C’nin üzerinde
- Asitlere ve bazlara karşı dirençli
- Elektrik geçirgenliği çok az,
- Yüksek Elastikiyet ve Yüksek Sertleşebilirlik özelliği taşıyan,
- Çimento ve benzeri malzemelerle karışım özelliğine sahiptir
Amfibol grubu asbest türleri çok küçük çapa sahiptir. Böylelikle insan dokularına daha kolay nüfuz edebilir. Bu nedenle de Amfibol asbest türleri serpantin grubuna göre daha tehlikeli olarak kabul edilir
Dünya’da Asbest Kullanımı; Dünyada asbest kaynakları en zengin ve asbest üretimi en fazla olan ülkeler sıralaması Rusya, Çin, Güney Afrika, Kazakistan, Kanada şeklindedir. Sağlık riskleri nedeniyle günümüzde başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde asbestin üretilmesi ve endüstride kullanılması yasaklanmış; birçok ülkede ise ciddi kısıtlamalar getirilmiştir.
Asbest yani beyaz toprak: ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, esnek, lifli yapıda bir mineraldir. Bu yapısı nedeniyle asbest, endüstriyel kullanımına yasak getirilene kadar; gemi, otomobil, inşaat gibi birçok sanayi alanında yalıtım ve sızdırmazlık amaçlı kullanılmıştır.
Türkiye’de Asbest; Türkiye asbest rezervleri bakımından oldukça zengin olup: - Sivas, Erzincan, Bursa, Hatay ve Tokat, Bitlis’te krizotil (beyaz asbest)
- Eskişehir ’de ise amfibol türü asbest yatakları bulunmaktadır.
Yapılarda Asbest Asbest, tutuşmazlık, sıcaklığa ve pasa mukavemet, ısı izolasyonu, yüksek mekanik dayanıklılık, özellikle çimento ve benzerleri ile yakınlık kurabilme vb. gibi özellikleri olması nedeniyle yapılarda bir çok noktada kullanılmıştır.
Nerelerde Kullanılmıştır; Çimento Endüstrisi, Levha imalatı, Boru imalatı, Conta imalatı, Tekstil Endüstrisi, İplik, Kumaş, Kâğıt Endüstrisi, (asbestli kâğıt ve karton yapımı), Otomotiv Endüstrisi, Fren Balatası, Debriyaj Balatası.
Kısa süreli asbest maruziyetine bağlı hastalık bildirilmiş ise de asbeste bağlı hastalıkların ortaya çıkması genellikle uzun yıllar alır. Bu süre, maruz kaldıktan sonra 10 ila 50 arasında değişir. Solunum yoluyla alındığında en sık etkilenen organımız akciğerdir ve akciğerin zarında birikerek yıllar içinde kireçlenmeye ve kansere neden olabilmektedir.
Deprem ve Asbest
Ülkemizde yaşanan 6 Şubat deprem felaketiyle beraber binaların yıkılması esnasında moloz ve hafriyatlardan soluduğumuz havayı kirleten pek çok kimyasal maddeyle beraber asbest de ortama salınmıştır. Türkiye’de 2013 yılında asbest kullanımı ve ticareti yasaklanmış olsa da deprem gibi afet durumlarında eski yapılı binaların yıkıntılarında ortaya çıkabiliyor.
Ülkemizde binaların asbest haritalamalarının ve asbest kullanılan alanlara ait kayıtların yetersiz olması nedeniyle de riskli binaların tayini yapılamamakta, deprem ve sonrasındaki yıkım sürecinde ortaya çıkan asbest yükü tam olarak bilinememektedir.
Nasıl Korunabiliriz? - Moloz yığınlarına, yıkım ve atık alanlarına erişim kısıtlanmalıdır.
- İçinde asbest olduğu bilinen yapılar sökülürken ortamda toz oluşturmamaya dikkat edilmelidir, gerekirse taşınma ve kesme aşamasında ortam ıslak tutulmalıdır.
- Yine asbestle kirlenen yüzeylerde toz alınmamalı, süpürülmemeli, ıslak yöntemle temizlenmelidir. Çünkü bu yöntemler asbestin havaya karışmasına neden olacaktır.
Sağlık Etkileri
Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi (WHO – International Agency for Research on Cancer) tarafından “Kanserojen Maddeler” listesinde Grup 1A kanserojen olarak tanımlanan Asbest ülkemizde önemli bir halk ve çalışan sağlığı sorunudur
Asbest lifleri havada solunur hale geldiklerinde tehlikelidir, ÖLDÜRÜCÜDÜR!!! Asbestli malzemelerin gerek üretiminde gerekse sökümünde çalışanlar, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, farkında olmadan bu maddeye maruz kalabilirler. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 90 000’den fazla insanın işyerinde asbest maruziyeti sonucu asbeste bağlı hastalıklar neticesinde öldüğü belirtilmektedir.
Kısa süreli asbest maruziyetine bağlı hastalık bildirilmiş ise de asbeste bağlı hastalıkların ortaya çıkması genellikle uzun yıllar alır. Bu süre, maruz kaldıktan sonra 10 ila 50 arasında değişir. Solunum yoluyla alındığında en sık etkilenen organımız akciğerdir ve akciğerin zarında birikerek yıllar içinde kireçlenmeye ve kansere neden olabilmektedir.
Riskli Meslek Grupları;
➢ Bina yıkımı ve onarımı yapanlar,
➢ Gemi söküm sanayii çalışanları,
➢ Elektrikçiler,
➢ Çatı ustaları,
➢ Tesisatçılar,
➢ Maden işçileri,
➢ İtfayeciler,
➢ Demiryolu işçileri,
➢ Araba tamircileri… vb
Mesleki ya da doğal nedenlerle maruziyet neticesinde akciğer zarı kanseri ya da mezotelyoma, akciğer kanseri, yine akciğerin iflasına neden olan asbestozis, mide-bağırsak kanseri gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir.
Deprem Sonrası Enkaz Kaldırmanın Riskleri
Deprem sonrası hasar gören ve yıkılan binaların enkazlarının kaldırılması (temizliği) sırasında asbest içeren yapı ve yalıtım malzemelerinin toplanması, parçalanması ve bertaraf edilmesi ihtiyacı doğacaktır. Bu işin çoğu geçici işçiler, gönüllüler ve asbestin tehlikelerinin farkında olmayan ve asbest içeren materyali tanımlayamayan yerel sakinler tarafından üstlenilebilir. Ayrıca, işçilere ilk etapta uygun kişisel koruyucu ekipman (KKD) sağlanması olası değildir, bu da uzun vadeli sağlık sorunları riskini artırır. Temizleme işlemlerinin bir sonucu olarak, yerel çevrede ve nihai bertaraf sahasına yakın yerlerde yaşayanlar için tehlike oluşturacak şekilde asbest içeren atık birikimi olabilir.
Enkaz Çalışmalarında Alınacak Genel Önlemler - Bina enkazı yığınlarının olduğu alanlara ve yıkım alanlarına ve atık alanlarına erişim kısıtlanmalı, özellikle çocuklar uzak tutulmalıdır.
- Asbest içeren malzemelerle yapılan her türlü manipülasyonu minimumda tutulmaya çalışılmalıdır. Asbestli yapılar mümkün olduğunca nazikçe sökülmelidir. Bu tür malzemeleri taşımak, kesmek veya parçalamak gerekirse, havadaki lif ve toz miktarını azaltmak için bunlar tamamen ıslak tutulmalıdır. Ufalanan malzemelere özellikle dikkat edilmelidir.
- Asbest içeren malzemelerle kirlenmiş yüzeyler ıslak yöntemle temizlenmelidir. Toz alınmamalı, süpürülmemeli veya ev tipi elektrikli süpürge kullanılmamalıdır, çünkü bu yöntemler asbest lif ve tozlarının havaya karışmasına neden olacaktır.
- Asbest içeren malzeme yığınları, güvenli bir şekilde depolanana veya imha edilene kadar, branda veya plastik tabakalarla örtülmelidir. Malzemeler taşınmadan önce iyice ıslatılmalıdır.
- Asbest içeren atık malzeme güvenli bir şekilde bertaraf edilinceye kadar sızdırmaz kaplarda saklanmalıdır. Konteynerler metal, plastik fiber variller veya güçlü polietilen torbalar olabilir. Torba kullanılıyorsa her biri bantla kapatılarak bir torba diğerinin içine konulmalıdır. Kaplar yerel dilde etiketlenmeli ve tehlike uyarısı eklenmelidir.
Asbestle çalışmaya artık sadece SÖKÜM, YIKIM, TAMİR, BAKIM, UZAKLAŞTIRMA çalışmaları kapsamında izin verilmektedir
Söküm, Yıkım, Tamir, Bakım, Uzaklaştırma Çalışmaları Bildirim ve İş Planı İşveren, çalışmalara başlamadan önce iş planı hazırlamak ve işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne iş planı ile birlikte bildirimde bulunmakla yükümlüdür
İş planında, çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için yapılan risk değerlendirmesi çerçevesinde işyerinde alınacak önlemler belirtilir.
Çalışma Alanı Ve Ekipmanlar
-Karantina Alanı: Özellikle yüksek lif konsantrasyonlarının olması muhtemel çalışma alanlarında, asbest sökümünün kontrollü yapılabilmesi için karantina kurulması zorunludur. Karantina alanı, asbest liflerinin etrafa yayılmasını engelleyerek, çevredeki diğer insanların ve çalışanların asbeste maruziyetini önlemektedir. Uygun boyutlarda tasarlanmalı (kullanılacak ekipman ve çalışan sayısı dikkate alınmalı) - En yaygın kullanılan malzeme POLİETİLEN kaplama (esnek ve geçirimsiz)
- Hava sızdırmaz olmalıdır
Kabinler Personelin, ekipmanın ve atıkların karantina alanına giriş ve çıkışları için kullanılan kabinlerdir. Amacı ek kontrol sağlamaktır. Personel hareketi ve atık transferleri sürecinde hava hareketini kontrol etmek asbest tozlarını kontrol altına alarak çevreye yayılmasını önlemektir
Negatif Basınç Ünitesi: Karantina ne kadar iyi dizayn edilse de hava geçirmeyeceği garanti edilemez. Bir dereceye kadar sızıntı olabilir. Bu nedenle, karantinanın içindeki hava basıncının atmosferik basıncın biraz altında olması sağlamalıdır. Bu, karantina içerisindeki herhangi bir sızıntıya maruz alan hava akımının dışarıya değil, içeriye doğru ilerlemesini sağlar, böylece asbest tozu karantina içinde kalır.
Bağlayıcı Madde ve H Tipi Süpürge Asbest içeren parçaların, yapı parçalarında ve kıyafetlerde yapışıp kalmış liflerin vakumlanarak uzaklaştırılması için asbest içeren tozlara uygun endüstriyel süpürgeler kullanılmalıdır. Asbest içeren yapıların sökümü sırasında, yapı parçalarına yapışık liflerin uçması ve solunum havasına karışması riski nedeniyle yüzeylerin, basınçsız olarak püskürtülen lif bağlayıcı maddelerle (örneğin; sıva sabitleyici) kaplanması gerekmektedir. Bu sayede lifler, yapı parçasına iyice yapışır.
Kişisel Koruyucu Donanımlar - Koruyucu kıyafet için anti-statik özelliğe sahip partiküllere karşı koruyucu tek kullanımlık vücut koruyucu tulum kullanılmalıdır.
- Solunum koruyucunun uygun filtreye sahip olmalı, kullanımdan önce test edilmeli ve fiziksel ölçülerinin kullanıcıya uygunluğu tespit edilmelidir. Tek kullanımlık solunum koruyucular: standartlara uygun FFP3 koruma seviyesine sahip Tam Yüz maskesi: standartlara uygun P3 koruma seviyesine sahip olmalıdır.
- Ayakkabılar ve eldivenler; bağcıksız, tokasız direk ayağa geçirilebilecek şekilde kullanım sonrası yıkanabilir botlar / çizmeler tercih edilmelidir. Tek kullanımlık hijyen eldivenleri kullanılmalıdır.
Atıklar: Depolanan malzemenin poşetlerde delik açması ihtimali varsa (örn,sivri uçlu, sert atıklar) çift poşet kullanılmalıdır. Atık poşetlerinin lif bağlayıcı solüsyonla ıslatılması da tavsiye edilmektedir. Bina veya endüstriyel bir yapıdan söküm sonucu ortaya çıkartılan asbest, “atık” niteliğinde olup “atık mevzuatı” hükümlerine göre taşınması ve bertarafı gerekmektedir.
Atıkların Bertarafı: Asbest atıkları tehlikeli atık sınıfındadır. Atıklar, lisanslı atık taşıma araçları ile düzenli depolama tesisine götürülerek bertaraf edilir !!! Yıkım, söküm projesi sona erdiğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisanslı atık taşıma firması ve yetkili atık bertaraf kuruluşu ile atıkların mevzuata uygun şekilde taşınması ve bertarafı gerçekleştirilmelidir.
Asbest Atıkları Bertaraf Tesisleri: İZAYDAŞ (Kocaeli), İÇTAŞ ((İstanbul), SÜREKO (Manisa), Ekolojik Enerji (Tekirdağ), ITC
Asbest Söküm Uzmanlığı Eğitimleri Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik gereğince Asbest Söküm Uzmanlarının eğitimi İSGÜM tarafından yürütülmektedir. Asbest Sökümü İle İlgili Eğitim Programlarına İlişkin Tebliğ gereğince de Asbest söküm uzmanlığı eğitimine katılmak için İş Güvenliği Uzmanlığı belgesine sahip olunması zorunludur.
Sonuç ve Öneriler Binalarda yıkımın; üst katlardan kat eksiltme yöntemi yerine orta katlardan zayıflatma yöntemi ile yapılması, yıkımı yapan firmaya zaman kazandırıyor. Yıkım esnasında çevre güvenliğinin ve yıkım işinde çalışanların iş güvenliğinin sağlanmaması dışında, yönetmelikte adı geçen toz bastırma sisteminin kullanılmaması nedeni ile toz ve asbest yayılımının önlenmemesi gözlemlenen hatalardandır. Belediyeler hukuka aykırı, ruhsatsız yıkıma müdahale etme ve yıkım ruhsatını vermeden önce de yetki alanında mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve denetlemekle yükümlüdür. Mevzuata uygun olmayan yıkımların ruhsatları iptal edilerek gerekli idari ve hukuki işlemler yapılmalıdır. İnsan ve çevre sağlığı için çok ciddi bir risk teşkil eden asbest ve diğer tehlikeli kimyasallardan zarar görmemek adına, ilgili tüm kamu kurumlarını bu konuda yeterli ve etkili denetim yapmaya davet ediyoruz. Yıkımı yapılan binalarda direkt asbest malzeme olmayabilir fakat ev eşyalarında, bina yapımında kullanılmış olması muhtemel asbest içeren malzemeler olabilir. Bu solunabilir zararlı tozlar sınıfında olan asbestin yıkım sırasında solunduğunda kanserojen olması yüksek olasılıktır. Bu nedenle hasarlı binalar kontrollü ve uzmanların kontrolünde, maruziyete neden olmadan yıkılması gerekmektedir.