Gaziantep’te, yerel İleri Gazetesi’nin sahibi Mahmut Özkılıç’ın silahlı saldırıda yaralanması olayını azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı İbrahim Ay’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın tutuklu olarak yargılandığı davada mahkeme, 3 tanığın zorla getirilmesine karar verdi. Sanıkların tahliye talebini reddeden mahkeme, duruşmayı Temmuz ayına erteledi.
Gaziantep’te yayın yapan İleri Gazetesi’nin sahibi Mahmut Özkılıç, 27 Nisan 2018 tarihinde evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Bacağından ve göğsünden tabancayla vurulan Mahmut Özkılıç’ın yaralanmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında polis ekiplerince gözaltına alınan 5 şüpheli tutuklandı. Saldırıya uğrayan gazeteci Mahmut Özkılıç, kendisinin vurulmasını azmettiren kişinin daha önce birlikte çalıştığı Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Ay olduğunu iddia etti. Yargılama sürecinde tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay hakkında takipsizlik kararı verilirken, diğer sanıklar Sadık Onur Mert, Selçuk Yiğit, İrfan Güçyetmez, Yılmaz Duman ve Mahmut Polat, çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
Olaya ilişkin davada azmettirici olma suçlamasıyla 21,5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Selçuk Yiğit, 2021 yılı Eylül ayında, cezaevinden Cumhuriyet Savcılığına hitaben kendilerini azmettiren kişinin İbrahim Ay olduğunu öne süren mektup yazdı. İhbar mektubunun ardından başlatılan yeni soruşturmada ifadesi alınan Selçuk Yiğit, olayın asıl azmettiricisinin İbrahim Ay olduğunu iddia etti. İfadeler ve soruşturma kapsamında sanıkların HTS kayıtlarından ortak baz verdiklerinin tespit edildiği ve ‘ICQ’ isimli program üzerinden mesajlaştıkları iddiasıyla gözaltına alınan GGC Başkanı İbrahim Ay, 28 Haziran 2022 günü tutuklandı.
Hazırlanan iddianameyle, hakkında müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan İbrahim Ay ve diğer 5 sanık, 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde bir kez daha hakim önüne çıktı. görülen duruşmaya sanıklar, müşteki Mahmut Özkılıç ile avukatlar ve tarafların yakınları katıldı. Duruşma salonunda ve salonun bulunduğu katta geniş güvenlik önlemleri alındı.
Mahkeme heyeti, daha önceki duruşmada eksik olduğu için istenen dijital verilerin uzman adli bilişim uzmanlarınca incelenmesi ve ‘ICQ’ programıyla ilgili programın indirmeden reklam sitelerinden gelen iletilerle telefonda görülüp görülemeyeceğine ilişkin bilirkişi raporları ile tutuklu sanıklardan Selçuk Yiğit’in cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının geldiğini belirtti.
Mahkeme heyetinin tanık olarak ifadesinin alınmasını istediği kişilerden sanık Selçuk Yiğit’in eşi İzmir’den SEGBİS yöntemi ile bağlandı ve eşinin sanık olduğu dosyada tanıklık yapmak istemediğini söyledi ve tanıklıktan imtina etti.
Tanık olarak dinlenen Bilal Habeş ise Özkılıç’ın vurulmasının karşılığı İbrahim Ay tarafından sanıklardan Sadık Onur Mert’e bir ev verildiği iddiasına ilişkin, “Ben sanıklardan sadece Sadık Onur Mert’i tanıyorum. Müteahhitlik ve emlak işleri yapıyorum. Ben bu olayın ne olduğunu bilmiyorum. Sadece 2014 yılında Sadık Onur Mert’in eşi Yüksel Mert’e bir ev sattım ve parasını tapu devri sırasında nakit olarak aldık. Olayla ilgili herhangi bir bilgim ve dahlim yoktur” diye konuştu.
DAVACI ÖZKILIÇ: İBRAHİM AY DIŞINDA KİMSEYLE HUSUMETİM YOK
Silahlı saldırıda yaralanan Mahmut Özkılıç, mahkeme başkanının sorusu üzerine İbrahim Ay dışında kimseyle husumetinin olmadığını söyledi. Hakkında şikayetçi olduğu tutuklu sanık İbrahim Ay ile daha önce birlikte çalıştığını belirten Özkılıç, “Benim attığım her adım, özel hayatıma ait bilgiler İbrahim Ay’ın telefonunda çıkıyor. İbrahim Ay, cemiyet başkanı olarak gazetecilere yönelik herhangi bir olumsuzluk olduğunda hemen kınama yayımlar ama ben vurulduğumda kınamadı ve geçmiş olsun bile demedi. Gazetelerinde benim vurulmam haberi yayınlanmadı. Benim İbrahim Ay dışında kimseyle husumetim yoktur. Vurulduğum gün hastanede de beni vurduran kişinin İbrahim Ay olduğunu söyledim, şimdi de azmettiricinin İbrahim Ay olduğunu söylüyorum” dedi.
SANIK MERT: MÜŞTEKİ VE AVUKATI KURGU YAPTI
Sanıklardan Sadık Onur Mert ise tutuklu bulunduğu Kilis Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak verdiği ifadede müşteki avukatının cezaevine giderek sanıklardan Selçuk Yiğit ile birlikte kurduğu kurgu ile davanın bu boyuta geldiğini ve sanıklardan İbrahim Ay ile görüşmediğini öne sürdü.
Sanık Mahmut Polat ise azmettirici olarak suçlanan İbrahim Ay’ı tanımadığını belirterek, “Tanımadığım birisiyle suç ortağı oldum, beraatimi istiyorum” dedi.
Sanıklardan İrfan Güçyetmez de İbrahim Ay’ı tanımadığını ve Mahmut Özkılıç’ı vurduğu için pişman olduğunu, cezaevinde bulunduğu 5 yılı aşkın sürede açık liseyi bitirip, üniversite sınavlarına hazırlandığını dile getirerek tahliye talebinde bulundu.
Sanık Yılmaz Duman ise tutuklu sanıklardan Selçuk Yiğit’in kendilerini kandırarak kullandığını öne sürerek, “Bir önceki celsede de her şeyi anlattım. Selçuk bizi Mahmut’un kötü birisi olduğunu ve insanların namusuna göz diktiği için cezalandırılması gerektiğini söyleyerek kandırdı. İlk baştan beri doğruyu söylüyorum ama bir türlü kendimizi aklayamıyorum” şeklinde konuştu.
SELÇUK YİĞİT: İTİRAFÇILIKTAN YARARLANMAK İSTİYORUM
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Selçuk Yiğit’in duruşma öncesi kendilerine dilekçe göndererek daha önce yaptığı suçlama ile İbrahim Ay’ın ceza alması halinde kendisinin tanıklık yapmasından dolayı cezasının düşmesi gerektiğini yazdığını ifade etti. Daha sonra tutuklu sanık Selçuk Yiğit ile eşi Rana Yiğit arasında yapılan telefon görüşmelerinin kayıtlarının bir bölümü dinletildi. Selçuk Yiğit olaydan pişmanlık duyduğunu ifade ederek, telefonda konuştuğu kişinin eşi olduğunu ve kayıtlarla ilgili sorulara cevap vermek istemediğini kaydetti.
İBRAHİM AY: BEN BU DURUMU HAK ETMEDİM
Özkılıç’ın vurulması olayını azmettirdiği iddiasıyla tutuklu yargılanan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay ise savunmasında olaya ilişkin 5 yıl önce tanık olarak ifade verdiğini kaydetti. Olay tarihinde kendisinin Marmaris’te olduğunu belirten İbrahim Ay, “Bildiklerimi doğru bir şekilde anlattım. Ben buradaki sanıkların hiçbirisini tanımıyorum. Daha önceki davada da sanıklar beni tanımadıklarını söylediler. Sadece sanıklardan Sadık Onur Mert’i 13-14 yıl önce gazeteme reklam verdiği için tanıdım. O tarihten sonra da yılda bir kez karşılaşırsak selamlaştık. Onun dışında kendisiyle herhangi bir telefon görüşmem veya bir araya gelmem söz konusu olmamıştır. Telefonumda müştekinin benimle ilgili hakaret içerikli haberlerinin yer aldığı gazetelerin görüntüleri vardı. Ben bundan dolayı asla kin beslemedim. Hakaret içerikli yayınlarına sürekli dava açtım, tekzip ettirdim. Benimle ilgili benzer şekilde haberler yapanlar farklı kişiler de oldu ama onlara da kin beslemedim. Beni tanıyan herkes böyle bir şey yapmayacağımı bilir. 11 aydır tanımadığım, bilmediğim bir olayla ilgili her seferinde ifadeler değişiyor. Ben bunları hak etmedim ve birilerinin uydurmasıyla bunları yaşıyorum” diye konuştu.
İbrahim Ay, haberleşme programı ‘ICQ’ uygulamasını telefonuna yüklemediğini ve suçsuz olduğunu söyleyerek tahliyesini istedi.
Taraf avukatların da savunma ve taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme heyeti duruşmaya gelmeyen 3 tanığın zorla getirilmesi, Mahmut Özkılıç’ın yayın yoluyla tehdit ettiği öne sürülen dershane sahibi Mahmut K. ile tutuklu sanık Selçuk Yiğit’i cezaevinde ziyaret ederek yönlendirdiği iddia edilen avukat İnan Ö.’nün dinlenmesi, yine Selçuk Yiğit’i cezaevinde ziyaret ederek görüşen müşteki avukatı Hüseyin T. hakkında avukatlık kanununa aykırı hareket etmesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasına, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 13 Temmuz tarihine erteledi.