Uluslararası ticaret ve inşaat alanında faaliyet gösteren Alpha Group Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şefik Yön, koronavirüsün ülkeler arası ekonomik ilişkilere etkilerini değerlendirerek Türkiye için olası fırsatları anlattı.
“ABD-ÇİN TİCARET GÖRÜŞMELERİ BAŞLAMADAN BİTMİŞ OLABİLİR”
ABD’nin Çin ile yaşadığı siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerdeki gelişmelerin hem dünya ticaretinin yönünü değiştirmeye hem de Türkiye’nin önüne çok önemli fırsatlar sunmaya müsait olduğunu aktaran Yön, “Koronavirüs ABD ile Çin arasında başlı başına bir gerginlik konusu iken, Çin’in Hong Kong’un statüsüne müdahale edecek kanunları yürürlüğe koyması ile ilişkilerde yeni bir tartışma konusu daha ortaya çıktı. Koronavirüs’ten dolayı Çin’e bedel ödetmekte kararlı olan ABD yönetimi buna ilaveten bu yeni çıkan krizle birlikte, Hong Kong’a sağlanan ayrıcalıkları kaldırmayı düşünüyor. Bunun yanında Çin-ABD ikinci tur ticaret görüşmeleri başlamadan bitmiş olabilir. Dünyanın üretim merkezi olan Çin’in kapasitenin bir kısmına talip olacak ülkeler yavaş yavaş pozisyon almaya başlıyor” dedi.
“YENİ ENDÜSTRİYEL BÖLGELER KURULACAK”
Gelişmiş ülkelerde tekrar endüstrileşme döneminin başlayacağını söyleyen Yön, “Koronavirüs, tedarik zincirlerinde önemli sorgulamalar meydana getirdi. Çok katmanlı, kompleks ve dış ticarete çok bağımlı sistemlerin riskleri daha görünür oldu. Bu süreç, tedarik zincirlerinde kısalma ve sadeleşmeye gidildiği bir dönemin başlangıcı olabilir. Artık üretim merkezlerine yakın tedarik zincirlerinin fiyat rekabeti dışında riskleri az olmasının da tercih sebebi olabileceğini düşünüyoruz. Avrupa’nın yakın coğrafyasında yeni endüstriyel bölgelerin, kurulumlarının artacağını öngörüyoruz. Endüstriyel tesis alanında tecrübeleri bulunan iştirak firmamız Yön Teknik bu alanda çalışmalarını yoğunlaştırdı” diye konuştu.
“TÜRKİYE BAŞARILI BİR SALGIN SÜRECİ GEÇİRDİ”
Yaşanan değişim risklerle birlikte fırsatları da beraberinde getirdiğini belirten Muhammet Şefik Yön, “Türkiye bu sınavdan başarılı bir şekilde çıktı ve artık önümüzdeki döneme hızlı adaptasyon sağlaması gerekiyor. Türkiye koronavirüs sürecinde iki tane önemli başarı kazandı. Birincisi tabi ki sağlık alanında. Proaktif bir strateji ile yönetilen koronavirüs ile mücadale süreci tüm dünyanın takdir ettiği bir şekilde devam ediyor. İnsanımızın sağlığı için verilen çaba diğer ülkelere kıyasla karşılığını bulmuş görünüyor. İkinci olarak ise, Türkiye’nin ticari partner olarak sorumluluklarını yerine getirme gücü. Salgın sırasında Türkiye’den Avrupa’ya giden tedarik zinciri gayet başarılı bir şekilde devam etti. Kriz yönetimine alışkın ve girişimcilik yönü kuvvetli KOBİ’lerimiz bu süreçte tecrübelerini ortaya koydu. Geleceği planlamak için düşünürsek de, Türkiye gerekli yatırımları yaptığı takdirde, Avrupa’nın tüm ihtiyacını karşılayabilecek insangücü ve üretim kapasitesine sahip bir ülke. Türkiye endüstrileşme sürecinde 2000’li yıllar boyunca büyük atılımlar kaydetti. 80 ilinde 335 organize sanayi bölgesi ile büyük bir üretim gücüne sahibiz. Yeni ekonomi politikalarımız çerçevesinde, ithal girdileri yerli üretimle kompanse etme düşüncemiz var. Bu sayede hem kendimiz hem de etrafımzdaki ülkeler için tedarik zincirlerini kısaltıp, basitleştirmiz olacağız. Nitelikli işgücü ve yüksek verimli işyapımızla birlikte hem kaliteden ödün vermeden hem de maliyeti arttırmadan böyle bir üretim altyapısını geliştirebilecek bölgemizde ikinci bir ülke yok” ifadelerini kullandı.
Kaynak : DHA gul.kaba@dha.com.tr (Gül Kaba)