Ekran bağımlılığındaki artış göz hastalıklarını tetikledi

0
225

Son yıllarda akıllı telefon ve tabletler hayatın vazgeçilmez bir parçası oldu. Bu cihazlar sunduğu faydaların yanı sıra, yaydıkları mavi ışıkla göz sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Son yapılan araştırmalara göre, okul ve iş hayatında çok sık maruz kalınan akıllı ekranlarla geçirilen süre, yeni koronavirüs (COVID-19) salgını ile beraber evde bulunulan dönemde 11 saate kadar çıktı.

MAVİ IŞIKTAKİ TEHLİKE!

Ekran bağımlılığın riskleri konusunda bilgilendirmede bulunan Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ökkeş Baz, hem doğal hem de yapay şekilde bulunabilen mavi ışığın düşük dalga boyuna sahip yüksek enerjili ışık olarak da bilindiğine dikkat çekerek bu ışığın bulunduğu kaynaklar arasında güneş, dijital ekranlar (televizyonlar, bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler), elektronik cihazlar ve LED ışıklarının bulunduğunu söyledi.

Mavi ışığın diğer dalga boylarına göre gözde daha fazla titreşime neden olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Ökkeş Baz, “Bu titreşim de görsel kontrastı azaltan, keskinliği ve netliği etkileyen bir parıltı yaratır. Bu titreşim ve parıltı; göz yorgunluğu, uyku düzeni bozuklukları, bulanık görme, odaklanma zorluğu, göz kuruluğu ve tahrişi gibi birçok rahatsızlığa ortam oluşturur” dedi.

MELATONİNİ ENGELLEYİP UYKUSUZLUK YAPIYOR

Uyumak için insan vücudunun melatonin hormonu salgıladığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ökkeş Baz, şöyle devam etti: “Melatonin salgısı ancak gündüz ışığının ortadan kalkması ve mavi ışığın göze yansımaması ile salgılanır. Bu sayede insanda uyku modu oluşur. Melatonin aynı zamanda bir tür anti-depresandır. Dijital ekranlardan yansıyan mavi ışık ise beyni yanıltarak melatonin salgılanmasına engel olur. Böylece uyku kaçar ya da huzursuzluk, depresyon, sinirlilik hali başlar. Bu nedenle geç saatlere kadar ekran başında durmak ve uymadan önce ekranla meşgul olmak uyku düzensizliklerine yol açmaktadır.”

ÇOCUKLARDA MİYOP GÖRÜLME ORANI YÜZDE 50’YE ÇIKTI

Akıllı ekranların daha küçük ekranları sebebiyle miyopiye davetiye çıkardığını, uzun süreli yakına bakma, fokuslanma sebebiyle göz ağrısı ve kas spazmlarına da neden olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ökkeş Baz, “Özellikle erken çocukluk dönemlerinde uzun süreli akıllı telefon kullanmak erken miyopilik oluşturmaya ve miyopi de hızlı ilerlemelere neden olmaktadır. Miyopi rahatsızlığının çocuklarda görülme olasılığı gelişen teknolojiyle birlikte yüzde 30’lardan yüzde 50 düzeylerine çıkmıştır. Bu nedenle çocukların dijital ekranlara maruz kalma saatlerinin kontrol altına alınması ve sık sık dışarıya çıkarılarak uzaklara bakmasının sağlanması gerekir. Çocukların dijital ekranların başında geçirdiği zamanın da kontrol altında tutulması önemlidir” şeklinde konuştu.

65 YAŞ ÜSTÜNE SARI NOKTA UYARISI!

Özellikle 65 yaş üzerindeki kişilerde ve kontakt lens kullananlarda uzun süre ekran başında zaman geçirmenin ciddi göz kuruluğu gelişimine sebep olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ökkeş Baz, alınması gereken tedbirleri şöyle anlattı: “İleri yaştaki kişilerde ekranlardan yayılan mavi ışık sarı nokta hastalığı gelişmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle teknolojik gelişmelerden tamamen uzak kalamayacağımız için yararlı kullanmak gerektiği hem kendimiz hem de çocuklarımıza öğretilmelidir. Çocukların ödevlerini mümkün oldukça tablet telefon yerine bilgisayar ekranından yapmaları sağlanmalıdır. Özellikle astigmat ve hipermetropi gibi görme bozukluğu olan kişiler ekran ışınlarından çok daha fazla etkilenebilmektedir. Eğer bir görme kusurumuz varsa mutlaka ekran başında çalışırken gözlüğümüzü kullanmamız ekran ışınlarından daha az etkilenmemizi sağlar. Mümkünse mavi ışık filtreli gözlükler kullanmak da bu etkilenmeyi daha azaltır.”

20 DAKİKA KURALI ÖNEMLİ

Teknolojinin eğitim ve okul hayatı içerisindeki kullanımının artışıyla birlikte mavi ışığa maruz kalma saatlerinin de aynı oranda artış gösterdiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ökkeş Baz, “Özellikle son aylarda maruz kaldığımız korona virüs salgını ile beraber mecburen evlerimizde kalmak zorunda kaldık. Bu da ekranlı akıllı telefon ve tabletlerle geçireceğimiz zamanı daha da artırdı. Yapılan araştırmalara göre günde ortalama 11 saati dijital ekranlar karşısında geçiriyoruz. Bu durum da birçok fiziksel ve psikolojik rahatsızlığı da beraberinde getiriyor. Değişen ve gelişen yaşam standartlarımız nedeniyle dijital cihazlara olan ihtiyacımız artmış olsa da, bu ihtiyacı kontrollü şekilde sağlamak gerekiyor. Bilgisayar ve akıllı ekranlar başında geçirdiğimiz vakti kontrol altına almak için 20-20-20 kuralına özen göstermek gerekmektedir. Her 20 dakikalık süreçte, 20 saniyelik aralar vererek 20 metre uzağa bakılmalı ve gözler dinlendirilmelidir” dedi.

 

Kaynak : DHA gokce.karakose@dha.com.tr (Gökçe Karaköse)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz