Yaz tatili belirsizliği kafaları karıştırıyor

0
205

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Ahmet Gök, öğretmenlerin izin ve tatillerini yeniden şekillendiren yasal düzenlemede yaz tatilinin belirsiz olmasının kafaları karıştırdığını öne sürdü.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Ahmet Gök, yaptığı açıklamada, “Öğretmenlerin izin ve tatillerini yeniden şekillendiren yasal düzenleme sadece bu yılı mı kapsıyor yoksa genel bir düzenleme mi?” sorusunun yetkililerce cevaplandırılması gerektiğini bildirdi.
Gök, “Milli Eğitim Bakanlığının tavsiyesi ile hazırlanmış olduğunu öğrendiğimiz genelde tüm öğretmenlerimizi özelde ise Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerimizi rahatsız eden, şüphe ve endişeye sevk eden bir yasal düzenleme ile karşı karşıyayız” dedi.
Ahmet Gök, yaptığı yazılı açıklamada, şu görüşlere yer verdi:
“Ülkemiz, tüm dünyayı kasıp kavuran bir pandemi süreci yaşıyor ve bu süreçte başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere, PTT çalışanlarımız, polisimiz, askerimiz, Kaymakamlıklardaki Sosyal Yardım personellerimiz, nüfus müdürlüklerindeki çalışanlarımız, İŞKUR çalışanlarımız, Belediye çalışanlarımız, diyanet çalışanlarımız yani kısacası tüm Memur ve işçi kardeşlerimiz büyük bir sorumluluk ve özveriyle görevlerini ifa etmeye çalışıyorlar. Bu olağanüstü süreç içerisinde aynı şekilde özveriyle çalışan ve her zaman göz ardı edilen bir grup var ki bugün bunlara hakkını vermek için bu açıklamayı yapıyoruz.
Evet bu grup; öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımızdır.

  • Vefa gruplarında en fazla görev alanlar öğretmenler ve Eğitim çalışanları…
  • Okullarımız pandeminin ilk gününden beri açık, okul müdürlerimiz, müdür yardımcılarımız, yardımcı hizetler sınıfı ve memur kardeşlerimiz görevlerinin başındalar ve halkımıza hizmet ediyorlar.
  • İl Milli Eğitim müdürlüklerimiz ve İlçe Milli Eğitim müdürlüklerimiz açıklar ve halkımıza hizmet ediyorlar.
  • Uzaktan eğitimi düzgün ve sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için binlerce öğretmenimiz MEB’e müracaat ettiler ve on binlercesi okullarına koştular.
  • Şuan yüz binlerce öğretmenimiz kendi imkanlarıyla çeşitli sosyal medya unsurlarını kullanarak çocuklarımıza ulaşıp uzaktan ama interaktif eğitim verme çabasındalar.
  • Bilim Sanat Merkezleri ve Meslek liselerimiz pandeminin ilk gününden beri maske üretimi, siperlik üretimi ve hatta bir kısmı solunum cihazı üretimine varıncaya kadar ülkesi ve vatanı için ne yapabilirim diye kapasitesinin üzerinde çalıştı ve çalışmaya devam ediyorlar.
    Hal böyle iken öğretmenleri ve eğitim çalışanlarını rencide etmek niye?
    Böyle bir süreçte bunu ifade etmek istemezdim ama maalesef görüyoruz ki eğitim camiasının emekleri hizmetleri her zaman olduğu gibi yine göz ardı ediliyor, teşekkür edilmek bir yana çıkarılan yasa ile Öğretmen ve Eğitim çalışanı kardeşlerimiz adeta rencide ediliyorlar.
    Eğitim çalışanlarımız zaten olağanüstü bir dönemden geçtiğimizin farkındalar ve yazın eğitim öğretim vermeye öğrencilerinin evlatlarının yanında olmaya hazırlar ve bunu hasretle bekliyorlar iken böyle bir yasa ile karşı karşıya kalmış olmaları tüm eğitim camiasını üzmüştür.
    Öğretmenler ve eğitim çalışanları artık üvey evlat muamelesi görmek istemiyorlar.
  • Özlük haklarında iyileştirme konuşuluyor öğretmenler ve eğitim çalışanları gündemde yok.
  • Ek ödeme ve ödenekler gündeme geliyor Eğitim çalışanları gündemde yok.
  • 3600 ek gösterge gündeme geliyor Eğitim çalışanları gündemde yok.
  • Şiddet gündeme geliyor ve şiddete maruz kalan Eğitim çalışanları yine gündemde yok.
    Tam tersi hak kaybı, angarya ve mobbinge yol açabilecek bir yasa ile karşı karşıya kalıyorlar.
    Çıkarılan yasada genelde tüm öğretmenleri özelde ise Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerimizi rahatsız eden kısımlar var.
    Örneğin; “Rehberlik Öğretmenleri tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz,” şeklinde bir düzenleme yapılmış olup bu düzenleme Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmen kardeşlerimizi rencide etmiş ve üzmüştür. Kaldı ki söz konusu yasada ifade edilen alan seçimi, ders seçimi ve tanılama süreçleri Eğitim Öğretim Sürecinin bir parçası olmak durumundadır. Dolayısıyla bu süreç yaz sezonuna bırakılıp Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerimize ek yük getirilmemelidir.
    Tercih danışmanlığı görevi ise daha önce de MEB’e defalarca ifade ettiğimiz gibi Gönüllülük esasına göre yapılmalı ve ek ders ücretleri de yüzde yüz arttırımlı ödenmelidir.
    Söz konusu düzenleme MEB’in özellikle Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmen kardeşlerimizi bir türlü içselleştiremediğini bir kez daha göstermiştir.
    Söz konusu düzenleme genelde tüm öğretmenlerimizin özelde de Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerinin izinlerini, tatillerini, yöneticilerin mobbinge yol açabilecek keyfi uygulamalarına, Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerinin hak kaybı ve angaryaya maruz kalmalarına gebe bırakmıştır.
    Her zaman ifade ettiğim gibi angarya ve zorlamalarla asla sağlıklı sonuç alınamaz ve bu tür değişiklikler paydaşlarla istişare edilmeden hayata geçirilmemelidir.
    Bu bağlamda Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerimizin ve tüm öğretmenlerin tatil dönemlerinde görevlendirmeleri isteğe bağlı olmalı ve görevlendirilenlere ek ders ücretleri hafta sonu ve tatil dönemlerinin de üzerinde ödenmelidir.
    Tüm bu istek ve taleplerimizi pandemi sürecinin ayrı tutarak dile getiriyoruz. Bu süreçte her an ve her zaman, hiç birşey talep etmeksizin vatanımızın ve milletimizin emrindeyiz. Eğer bu yasal düzenleme sadece bu yaz tatilini kapsıyorsa anlaşılabilir ama genele yayılacak bir uygulamaya dönüşecek ise kabul edilemez. Yetkililerin buna açıklık getirmesi ve oluşmuş kafa karışıklıklarını gidermesi gerekir.)
    MEB yetkilileri eğitim çalışanlarının hakları ve talepleri söz konusu olunca neden sessiz kalıyor, neden gereğini gerektiği yerlerde ifade etmiyor ve takip etmiyorlar bunu da ayrıca yadırgadığımızı ifade etmek istiyorum.
    Öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımızın her bir ferdi vatan ve millet aşkıyla çalışan, bu zorlu süreçte üstlerine düşeni fazlasıyla yerine getiren ve bundan sonra da aynı şuurla ve vatan, millet aşkıyla çalışmaya devam edecek olan sağlam bir topluluktur.
    Buradan tüm MEB yetkililerini kendi çalışanlarına sahip çıkmaya davet ediyorum.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz